- 796 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
SON OPERASYONLAR VE SÜRECE DAİR DEVRİMCİ ANALİZ ANALİZ: -1-
SON OPERASYONLAR VE SÜRECE DAİR DEVRİMCİ ANALİZ
ANALİZ: -1-
Türkiye,16 Aralık 2013 tarihinde başlatılan operasyonlarla farklı bir sürece girmiştir.Bu süreç,Gezi pratiğinin devamı olan ve onu da aşarak,gelecek üzerinde yerel ve genel seçimler stratejisini ortaya çıkaracak büyük operasyonlar sürecidir. Süreç,bütün dinamikleriyle ABD, İNGİLTERE, MOSSAD, FETHULLAH,MİT,CHP, VE İŞBİRLİKÇİ KOMPRADOR KLİKLER ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLMEKTEDİR.
HEDEF;Orta-Doğu’da ki kaynakların kesin kontrolü.
TEORİSİ;Think tenk’ler tarafından yapılmaktadır.
Planlı ve sistematik,uzman kadrolarca yürütülen bir operasyon.Operasyonun kitlelere enforme edilmesi dışarıdan planlanmaktadır.Kitleler bu tür operasyonlarla duygu,düşünce ve davranış olarak kontrol edilir ve seçimler bu minvalde yapılır.Bu operasyon Gezi eylemlerinin bir devamı ve daha üst biçimi olarak planlanmaktadır.Küresel jeo-politik mücadele tamamen stratejik kaynakların kontrolü üzerinden yürümektedir.Yeni jeo-politik güç odakları,’’Afrika Baharı’’nı tetikleyerek,bütün bölgeyi kaos coğrafyasına dönüştürmüştür.Bu ülkelerin eski bütün kurumları operasyon alanlarıdır. Amaç,İstikrarsızlaştırarak teslim almak.Suriye’ye giremeyen Türkiye,daha derin operasyonlarla farklı bir ilişkiye zorlanmaktadır.Gezi ve sonrasında devam eden eylemlerle, aslında bu istikrarsızlaştırma operasyonları başlatılmıştır.Bunları daha evvelde yazmıştım.Emperyalizm ile işbirlikçileri,işbirlikçilerin kendi aralarındaki çelişkileri bu operasyonları zorunlu kılmıştır.Önümüzdeki yerel ve genel seçimlerde Türkiyeyi yönetecek burjuva kadrolar bugünden saptanmaktadır. CİA ve MOSAD la kol kola hareket eden Fethullah Türkiye’de daha çok etkinlik talep etmektedir.Talep,yerel yönetimlerde,bürokraside ,iş dünyasında ve parlamentoda daha fazla etkin olma talebidir.Bu konuda AKP ile kıyasıya bir mücadele içindedir.Türkiye’de gelişen bu son süreçte, Suriye savaşı ve Rusya’nın da büyük rolü vardır. Rusya Tayyip’e,’’Suriye’ye girersen seni ülke olarak istikrarsızlaştırırım’’ mesajı vermiştir.
Hatay’da patlatılan bombalar bu amaçlıdır ve direk istihbarat örgütleri tarafından planlanmıştır.Gezi olaylarında devrimci örgütler istemeyerek,bilinçsizce bu yanlış eylemlerin etkisinde kalarak,süreç içinde meşru zeminlerin dışına çıkmışlar ve giderek eylemler marjinalleşerek,anlamını yitirmiştir ’’Eylemde Kendiliğindencilik mi,Devrimci Önderlik m’’ başlıklı yazımda bu süreci kapsamlı olarak değerlendirmiştim. Sendikalar(DİSK,KESK v.b )bilinçli olmasa da,bu sürecin dışında kalmayı başarabilmişlerdir ancak mücadeleye sınıf perspektifi katamayarak,önderlik rollerini oynayamamışlardır. Sol,devrimci örgütler,süreci kavrayamamış,kavrayamadığı içinde süreci yönetememiş,sürecin ve gündemin kurbanları olmuşlardır.Sanal medya üzerinde ağır bir bilgi kirliliği yaratılarak süreç ağır bir şekilde sabote edilmiştir. 24 haber,Twitter’da bu konuda adeta görev üstlenmiştir.
Tayyip ve Fethullah, Emniyet içinde kendisine biat eden polisleri,Gezi ve sonrasındaki eylemlerde aşırı güç kullanmaya zorlamış ve eylemleri meşru zeminlerin dışına çıkarmayı başarmıştırlar.Bu tutum ve tavır,eylemin içini boşaltarak, eylemi amacından saptırmıştır.Bu eylemde Silivri cezaevinde ki Ergenekoncular ın bir kanadı çok etkindir. Bu planlama içinde yer alanların hesaplarına büyük paralar aktarıldığı iddia edilmektedir ve bu kişiler kimlikleriyle dillendirilmektedirler.CHP,İP,Fethullah ve İzzettin Doğan da bu süreçte kullanılmıştır.Bu süreçte İzzetin Doğan Amerika’ya giderek,üç defa Fethullah’la görüşmüştür. ÇİA ve MOSAD,bu süreçte Türkiye’yi Suriye bataklığına çekemediği için,Tayyip bu ihaleyi gerçekleştirmeyi başaramadığından operasyon yemiştir.Türk ordusu Suriye’de kirli bir operasyona fiili dahil edilseydi Hatay,Mersin,İskenderun ve Adana da alevi sunni çatışmaları başlatılacaktı ve bu süreç giderek bütün Türkiye sathına yayılacaktı ve emperyalist haydutlar amaçlarına ulaşacaklardı.Bu plan şimdilik boşa çıkarıldığı için,süreç hakim sınıf klikleri ve emperyalist haydutlar arasında büyük pazarlıklarla ve karşılıkla operasyonlarla devam edecektir.Bu çatışmalı süreç yaratılabilseydi,BBP, NİZAMI ALEMCİLER,ELKAİDE VE benzeri paramiliter katiller kullanılacaklardı. Fettullah’a bağlı emniyet birimleri bu operasyonlarda asayiş kuvvet olarak kulanılacaklardı ve olayları bastıramadıkları gerekçe gösterilerek,Mısır’da olduğu gibi Askeri darbe devreye sokulacaktı.Bu aşamada süreç planlandığı gibi devam edecekti.Ancak süreç istenilen düzlemde gelişemediği için ,bu operasyonlarla süreç işletilmektedir.
Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlığına dair son dönemlerde yapılan spekülatif haberler,sağlığının kötü olduğu el altında haber edilerek,bir anlamda Ecevit modeli de planlanmıştır. Yerine CHP üzerinden Kemal Derviş’in getirilmesi planlanmaktadır.Plan,ABD VE MOSSAD desteklidir.Adıyaman,Malatya ve bir çok ilde ,alevi evlerinin işaretlenmesi bu planın bir parçasıdır.Cem Vakfı ,izzettin Doğan bu konuda GÜLEN ve CHP’yle AYNI SAFA GİRMİŞTİR,YANİ AMERİKA VE İSRAİL’İN SAFINDADIR.
Hatay-İskenderun,Adana-Mersin ve Gaziantep illerinde,Arap Alevileri kışkırtılacak, sonra da, BDP ve KCK üzerinden Kürtler kışkırtılarak,iç ayaklanmalar körüklenecek ve bu plan üzerinden emperyalist haydutlar amaçlarına ulaşmaya çalışacaklardı. Bölgede sivil inisiyatifin geliştirilmesinin bir amacı da bundandır.Çünkü Kürt sorunu normal kendi sürecinde işleyen bir süreç kesinlikle değildir.Orta Doğunun en yumuşak karnı olup,bütün Orta Doğu coğrafyasını etkileyebilecek potansiyeller taşımaktadır ve süreç,uluslar arası sermaye tarafından yönetilmektedir.CHP nin Fethullah ile Fethullah’ın Cem Vakfı ile, ve yine Fethullah’ın ABD ve İsrail ile ilgili ilişkileri bu stratejinin en kritik noktalarıdır.
Planın diğer yanı yine Ecevit modeli üzerinden tasarlanmaktadır,Tayyip’in epilepsi ve kanser hastası olduğu en geniş kitlelere propaganda edilecek ve bu yöntemle Tayyip’in Cumhurbaşkanı olması önlenecektir. Bu durum,hakim sınıf klikleri arasındaki çelişkinin ne boyuta geldiğini bize göstermektedir.Sol bu süreci kavrayamayarak,bir anlamda bu sürecin bilinçsizce aleti olmuştur.Oysaki burada yapılacak şey kitleleri,doğru devrimci alana kanalize ederek,hakim sınıf klikleri arasındaki bu it dalaşını emekçilerin ve devrimin lehine dönüştürmek olmalıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce,operasyon planlandığı gibi yürütülmek istenmektedir. AKP’nin ve Tayyip’in tasfiye edileceği kesinleşmiş gibi gözükmektedir.Bu konuda karşı tarafın elinde çok fazla gerekçe,bilgi,belge,kaset ve pratik olay ve olgu var. Uludere katliamının hesabı verilmemiştir, Tayyip’in gizli mal varlığı konusunda ciddi çalışmalar yapılmaktadır ve bu alan üzerinde ’’Yüce Divan’’a sevki bile planlanmaktadır. Cemat,Tayip’in 120 ile 140 milyar dolar paraya,servete sahip olduğu haberlerini el altından yaymaktadır. Bu servetin kimlerin,hangi şirketlerin üzerinde olduğu konusunda da Cemaat ile dolaylı veya dolaysız ilişkileri olan yerel-lokal basın üzerinden ciddi bir enformasyon yapılmaktadır.Medya üzerinden ilgili konular daha sıklıkla gündeme getirilip halk nezdinde AKP’ye desteğin düşürülmesi hedeflenmektedir. Böylece AKP’ye halk desteği zayıflatılacaktır. Fethullah, ’’Başbakan aç gözlü ve taifesini kayırmaktadır,bundan lider olmaz’’ propagandalarıyla Tayyip’i gözden düşürerek,tasfiye etmeyi hedeflemiştir.
Yine bu süreçle,Türkiye’nin Suriye üzerine sürülmesi ve Türkiye’nin İsrail’le paralel olarak Irak Şiileri üzerinden sert polemikler yaparak, dolaylı yoldan Türkiye’nin İran ile soğuk savaş sürecine girişmesini sağlamak ve bu paralelde İsrail’in Türkiye’de sansasyonel eylem ve cinayetlerle süreci sabote etmesi planlanmaktadır.Cemaate yakın medya kuruluşları bu konuda çok aktif olup ve büyük görevler üstlenmiştir.
Gezi olaylarında, cami olayını kullanmaları da bundandı.MOSAD ,cami ve Sinegog eylemlerinde muazzam uzman kadrolara sahiptir. Önümüzdeki süreçte bu tür provokasyonların olacağı yönünde ciddi emareler vardır.İsrail’in Türkiyede’ki taşeronlarının bu alanda hareketli oldukları söylenmektedir. Diğer yandan,yıllardır Türkiye’ye davet edilen ve gelmesi için çağırı yapılan FETHULLAH ,TÜRKİYE’YE GELMEYİ REDDETMİŞ VE BU KONUDA TAYYİP’e güvenmemiştir. Fethullah, ölmeden önce önümüzdeki iki yıl içinde Türkiye’ye büyük bir seremoniyle getirilecektir. 1924’de kaldırılan Halifelik Makamı,İslam Türk Dünyasına yaptığı idia edilen katkıları nedeniyle Saidi Nusri’nin yaşayamadıklarını,
yaşamak istemektedir.Fethullah,bu operasyonda CHP’nin yanında durarak,Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu üzerinden ilişki sürdürmektedir.
Uludere-Roboski’de yapılan katliamın,muazzam bilgi kirliliği içinde, çözülmemesi ve açığa çıkarılmaması için özel bir çaba sarfedilmiştir.AKP BU KONUDA DEVRE DIŞI BIRAKILARAK,İSTAHBARAT ÖRGÜTLERİ,MOSAD VE CİA bir anlamda amacına ulaşmıştır.Suriye savaşıyla birlikte büyük sahra Obüs toplar,Doçkalar nasıl sınırdan görünmeden geçmişlerdi.Tayyip’in siyaseten bitirilmesi yönünde ciddi adımlar atılmış, Başbakanın 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmesi bir şekilde engellenerek, siyaseten bir yıl içinde bitirilmesi planlanmaktadır. Bu karar Gülen, ve İngiltere destekli ve birlikte yürütülen ,CİA,MOSAD destekli bir operasyondur.
Basına,AKP üst yönetimi hakkında sansasyonel yolsuzluk dosyaları, mal varlığı dosyaları sızdırılarak,Tayip’in itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı çok açıktır. Tamamın hırsız olduğu bu cenehın halk desteğinden koparılması planlanmaktadır.BİR HIRSIZ,BAŞKA BİR HIRSIZI SUÇ ÜSTÜ YAPMAYA ÇALAIŞIYOR. Başbakana’’ Nimet Baş ile kasetin var’’ denerek,kasetler savaşı başlatılmıştır.Bu yöntemle Tayyip, siyaseti bırakmaya zorlanmaktadır. Bu proje,CHP,MHP,AKP den gurupla üzerinden yürütülmektedir ve İslamcı Muhafazakar,yada İslamcı Sosyalist bir parti planlanmaktadır.
Bu plana göre 2014’de Abdullah GÜL’le Cumhurbaşkanlığına devam edilecek, yada;Abdullah GÜL AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı ise sürpriz bir isim ,ordu kökenli veya milletvekili olabilir. Yani; Abdullah GÜL, AKP Genel Başkanı, muhalefete de C.B Sürprizi. AKP içindeki Fethullah’cı Millet vekilleri ve diğer partilere yakın duran toplamda 80 Milletvekili AKP’den ayrılarak,Tayyip’in tasfiyesi hedeflenmektedir. Gülen grubu, MOSSAD ve Yahudi Siyonist lobisi, İngiliz lobisiyle birlikte,Başbakanı tasfiye etmek planında belirlemişlerdir. ANAP ve eski DOĞRU YOL Partisinden milletvekilleri de AKP’den ayrılarak parti tamamen etkisizleştirilecektir.Bu planla önümüzdeki altı ayda AKP tasfiye edilecektir.Yine bu süreçte sansasyonel eylemlerin de planlanacağı söylenmektedir.
Bütün planlar,Tayyip Erdoğan’ın önünü kesmek, Abdullah GÜL’ ün önünü açmak amaçlıdır.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu oyunu bozma çabasındadır ve başlattığı karşı operasyonlarla bu tehlikeyi minimalize etmek için bütün gücünü kullanmaktadır.Cumhurbaşkanlığı Seçimini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kesin kazanacağı düşünülse de,karşı tarafta bu konuda elindeki bütün kozlarını piyasaya sürmüştür ve bu süreç büyüyerek devam edecektir.CHP,Cem Vakfı,-İzzettin Doğan,Gülen Grubu, TÜSİAD, TESEV ,George Soros, sermaye desteği vasıtası ile İsrail’ in desteklemesi ve içeride Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı zayıflatacak,ciddi görüşmeler yapıldığı söylenmektedir.
Abdullah GÜL’ün bu konuda İngilizlerden tam destek aldığı söylenmektedir.Tayyip’in Hamas’a olan desteği,Tayyip’in elini,İsrail konusunda zayıflatmış ve bu konuda Tayip’i zora sokmuştur.Mısır pratiği bir anlamda Türkiye’de uygulanmaktadır.
CHP,ciddi bir varlık gösteremezse,Kılıçdaroğlu kliğide tasfiye edilecek ve yerine, Emine Ülker TARHAN veya Prof. Haluk KOÇ düşünülmektedir. CHP bu konuda her an bir operasyonla karşı karşıyadır, Ancak;Kılıçdaroğlu bu konuda hassas ve ince bir çizgide yürümektedir.Bugün Riçardone’yle görüşmesi manidardır.Operasyona ilişkin bilgi paylaştıkları yönünde de bilgi basına sızmıştı. Irak’ın Kuzeyi patlamak üzere ve yakın gelecekte çok büyük olaylara gebe bir coğrafya.Irak’ın üç parçaya bölüneceği kesin.. Kürt dinamiği, bütün Orta-Doğu’yu sarsacak potansiyele sahip ve Orta Doğunun en yumuşak karnıdır.Suriye’nin PYD’ye Kuzey coğrafyasını devretmesi,Filistinlilerin İsrail anlaşmazlığı, önümüzdeki süreçte ciddi sorunlar olarak gündemi meşgul edecektir. Orta Doğuyu İngiliz,ABD Anglo–Sakson politikalar şekillendirecektir.Orta Doğu, diğer yanıyla devrimler coğrafasıdır,ancak;bu konuda öne çıkmış önderlikler henüz yoktur.Devrimci Harekete bu konuda büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Orta Doğu şekillenirken siyaseti, İngilizlerin-ABD-ANGLO SAKSON tekeline bırakmak devrimleri zaafa uğratarak,bölgeyi kan gölüne çevirecektir.Bu anlamda Devrimci hareket ve öncü kadroların öne çıkması hayati önemdedir.
Erdoğan Ateşin
20.12.2013
YORUMLAR
Yazının içeriğinden anlayamadınız mı,Tayyib'in neden devrileceğini??? Yazı anlayacak kapasite de değilsiniz.Esas fitneyi siz yapıyorsunuz bilmeden konuşarak...
Başlık sıkıntılı, öyle bir devrim içeriğine rastlamadım, ayrıca ne amaçla yazıldığı konusunda da bir netlik görünmüyor. Tek bir açıdan ele alınıp farklı konulara girilmemiş olsaydı bir de tekrarlardan kaçınmış olsaydınız belki istediğiniz gibi bir yazı ortaya çıkarabilirdiniz.Bu haliyle sıkıntılı bir analiz....