- 882 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ŞALCI BACIDAN İLKER BAŞBUĞ'A İÇİMİZE SİNMEYEN İDAMLAR. - 13 -
ADNAN MENDERES
Cumhuriyet tarihimizde en fazla ses getiren ve tartışmaları bu gün hâla devam eden en önemli idam Adnan Menderes’in idamıdır. İşin ilginç tarafı onunla birlikte iki bakan olan Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu da idam edilmiş olmakla beraber nedense bu idam sadece dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in idamı olarak ele alınmış ve tartışmalar hep Adnan Menderes üzerinden yapılmıştır. Ayrıca her ne kadar sadece üç kişi idam edilse de aslında idam cezası almış olan sanık sayısı çok daha fazladır ki mesela Cumhur Başkanı Celal Bayar da idam cezası almış ama bu ceza, yaşı dolayısıyla müeebbet hapse çevrilmiştir. Pek çok sanık da çeşitli sebeplerle idam cezası aldıkları halde cezaları müeebbet hapse çevrilmiştir. Yani sanıldığı gibi Yassıada Mahkemesi sadece üç idam kararı vermemiştir. Verilen idam kararı daha fazladır.
Adnan Menderes kimine göre 1932de Türkçeleştirilmiş ve camilerde bile artık Türkçe okunan ezan ve kur’anı 1950de tekrar Arapçaya çevirtttiği için idam edilmiştir, kimilerine göre ise diktatörlüğü o kadar ele almıştı ki kendisine karşı direnen üniversite öğrencilerini toplatıp onları Et Balık Kurumunun kombinalarında kıyma makinalarından geçirdikten sonra bu kıymaları köpek maması yaptırttığı için...
İşin ironik tarafı ise üniversite öğrencilerini köpek maması haline getirten(!)Başbakan Adnan Menderes’in olmasa da devrin Cumhur Başkanı Celal Bayar’ın yargılandığı ilk davanın Köpek Davası diye anılan bir dava olmasıydı.
Peki bu kadar basit miydi? Yani Adnan Menderes tamamen sudan sebeplerle mi asıldı? Yahut da aslında yüz defa tekrar tekrar asılması, idam edilip canı çıktıktan sonra bile cesedinin tekrar tekrar asılması mı gerekiyordu ? İşte bunu anlamak için onun ve onunla birlikte yargılananların davalarına tek tek bakalım.
1- ANAYASAYI İHLAL DAVASI: ( İlk Dava - 14 Ekim 1960 da başladı bütün davalarla birlikte 15 Eylül 1961de sona erdi )
Bu dava kapsamında isnat edilen suçlar şunlardı: A) C.H.P. mallarının alınması. B) Kırşehir’in siyasî sebeplerle ilçe haline getirilmesi C) Yargıç teminatı ve mahkeme bağımsızlığının ihlâl edilmesi D) Seçim kanununda yapılan antidemokratik değişiklikler, E) Meclis Tahkikat Komisyonunun kurulması F) Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun çıkarılması H) Meclis Tahkikat Komisyonunun aldığı kararlar.
İşin ilginç tarafı Adnan Menderes’in idamına yol açan davaladan biri olan bu davanın suç saydığı pek çok hususun günümüzde yürürlükte olması ve hiç kimsenin de ’’Bunlar idamlık suçlardır’’ dememesidir. Örneğin: Bazı beldelerin, ilçelerin köy haline dönüştürülmesi, bazı ilçelerin şehir haline dönüştürülmesi, Meclis Tahkikat Komisyonu, İlle de Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu...
2- KÖPEK DAVASI: ( 14 Ekim 1960 da başladı bütün davalarla birlikte 15 Eylül 1961de sona erdi )
Afgan Kralı’nın hediye ettiği bir köpeğin yirmi bin lira karşılığında Atatürk Orman Çiftliğine satılması ve bu yirmi bin liranın cebe atılması ( İrtikap ) davasında Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Tarım Bakanı Nedim Ökmen her hangi bir görevi kötüye kullanma, yolsuzluk olmadığını bu yirmi bin lira ile İzmir’in bir köyüne çeşme yaptırıldığını söylemişseler de her ikisi de beş sene ağır hapis ve ömür boyu memuriyetten men cezasına çarptırılmışlardır.
Bu davanın en ilginç taraflarından birisi de dava dosyasının Anayasayı İhlal davası ile birleştirilmiş olmasıdır.
3- 6/7 EYLÜL OLAYLARI DAVASI ( 19 Ekim 1960da başladı )
Bu dâvada sanık olarak bulunanlar şunlardır: Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fatih Rüştü Zorlu, Fuat Köprülü, Fahrettin Kerim Gökay ile Selanik’teki bomba olayı ile ilgili olan 6 kişi.
Bu olayın özeti şudur: 6/7 Eylül 1955te Atatürk’ün Selanikteki evine bir bomba atılmıştır. Bu olayın duyulması üzerine de İstanbul’da büyük olaylar çıkmış ve Rum vatandaşlarımızın ev ve iş yerlerine saldırılar olmuş, hatta yine bu olaylarda bazı Rum vatandaşlar öldürülmüşlerdir. Ağır can ve mal kaybına sebep olan bu olayın müsebbipleri ise yukarıdaki kişilerdir zira bu bombayı atan Oktay Engin adlı bir Türktür ve dahası bomba doğrudan doğruya Selanik konsolosu tarafından Selanik’e götürülmüştür.
Suçlananlar tüm suçlamaları reddetse de bu davadan Adnan Menderes 6, Fatin Rüştü Zorlu 4 ve Kemal Hadımlı ( İzmir Valisi, 1957 de kısa bir süre vekaleten İstanbul Belediye Başkanı ve Valisi ) 4,5 yıl ağır hapis cezası yemişlerdir.
Bu olayla ilgili olarak ortaya atılan bir iddia da şudur: Bu bomba doğrudan doğruya CHP nin bir tezgahıdır. DP nin ülkede meydana gelecek böyle bir kargaşadan hiç bir çıkarı olamayacağı ama CHP nin bu olayı ileri sürerek hükümetin, ülkemizin itibarını ayaklar altına aldığı iddiasıyla ordunun bir darbe için harekete geçmesine zemin hazırlayabileceğidir. Yani böyle bir olayın DP nin ve hükümetin değil CHP nin daha fazla işine yarayacağı, dolayısıyla da CHP tarafından hatta İsmet İnönü tarafından tezgahlanmış olduğudur.
Davada öteki tüm sanıklar beraat etmiştir.
4-BEBEK DAVASI: ( 31 Ekim 1960 tarihinde başlayarak 22 Kasım 1960 de sona ermiştir)
Adnan Menderes’in Gayrımeşru ilişki yaşadığı sanatçı Ayhan Aydan, bu ilişki sonucu hamile kalmıştır. İddiaya göre Adnan Menderes bu hamileliğe doktor Fahri Atabey marifetiyle son verdirmiş, böylece ana rahmindeki bir bebeği öldürterek cinayet işlemiştir.
Tam yedi oturum süren bu dava sonucunda Ayhan Aydan da Adnan Menderes de gayrı meşru ilişkilerini gizlememişler ama bu ilişkinin meyvesi olan çocuğun normal yollardan ana rahminde öldüğü ispatlandığından Adnan Menderes de Doktor Fahri Atabey de beraat etmişlerdir.
Evet Adnan Menderes bu davadan beraat etmişse de tam yedi oturum süren bu dava onu sevenlerin gözünde bile ’’Asılsın namussuz ’’ imajı yaratmakta oldukça etkili olmuştu. Yani artık kemikleşmiş fanatikleri dışında oyunu öylesine DP ye vermiş olanlar da ’’ Asılırsa asılsın , hakketmiş namussuz ’’ Diye kanaat sahibi olmuşlardı (!)
NOT: Yazının bu bölümünü ’’ Sevişirim evlenmem, hamile kalırım doğurmam’’ Diye pankart taşıyıp günümüz hükümetini ’’ Benim vücuduma, kimle sevişip sevişmeyeceğime karar veremezsin ’’ Diye eleştirenlere ithaf ediyorum çünkü Adnan Menderes de aynı düşüncede olduğu halde onun idamı en çok onları mutlu kılmaktadır her nedense.
5-VİNYLEKS DAVASI ( 16 Kasım 1960 da başlayıp 15 Eylül 1961 de sona erdi )
Dönemin Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın yargılandığı bu davada bakanın görevini suistimal ederek Vinyleks şirketine haksız ve usulsüz bir şekilde kredi sağladığı, bunun karşılığında 110 bin lira rüşvet aldığı iddia edilmiş, görülen dava sonunda Hasan Polatkan yedi yıl ağır hapis, 550 bin Tl ağır para cezası ve ömür boyu memuriyetten men cezası almış, şirketten diğer sanıklar ise 3,5 yıl hapis cezasına çarptırılmışlardır.
6 - ZİMMET DAVASI ( 8 Kasım 1960 tarihinde başlamış, 5 oturum sürmüş ve 3 Aralık 1960 tarihinde son bulmuştur )
Eski Ticaret Bakanı Hayrettin Erkmen ve eski bakan-millet vekillerinden Zeyyat Mandalinci’nin sanık oldukları bir davadır. Davanın konusu Hayrettin Erkmen’in Zeyyat Mandalinci’ye Amerika gezisi için 12 bin Tl avans vermesi ancak bu avansı T.M.O. Bütçesinden kapattırdığıdır.
Suçlananlar suçu kabul etmemişler, Zeyyat Mandalinci’nin yurt dışına görevli olarak gittiğini iddia etmişlerse de mahkeme Hayrettin Erkmen’e 6 ay hapis cezası vermiştir.
7 - ARSA DAVASI ( 11 Kasım 1960 tarihinde başlanmış, 3 oturum sürmüştür )
Bu davada eski Tarım Bakanı Nedim Ökmen’in Pendik’te karısına ait bir arsayı, nüfuzunu kullanarak İş Bankasına yüksek fiyatla sattığı ileri sürülmüştür.
Sanık ve akuvatı, satışın normal yapılmış olduğunu ileri sürmüşler ve beraatlarını istemişlerdir.
Nedim Ökmen’in bu dâvadan 5 yıl ağır hapis cezası almıştır.
--------------------------------
Zamanın yasalarına göre buraya kadar olan davalara baktığımızda idamı gerektirecek tek konunun anayasayı ihlal olduğunu görüyoruz. Peki yine bu sekiz davada anayasayı ihlal olarak kabul edilen suçlar nelermiş bir daha bakalım çünkü sırada on iki dava var.
Evet..Anayasayı ihlal olarak kabul edilen suçlar şunlardı bu sekiz davada:
1- CHP Mallarının alınması 2- İl olan Kırşehir’in ilçe yapılması 3- Yargıç teminatı ve mahkeme bağımsızlığının ihlal edilmesi 4- Seçim kanununun değiştirilmesi ( Seçim Kanununun antidemokratik bir şekilde değiştirilmesi derken acaba CHP nin getirdiği ’’ Oyların açık olarak kullanılması, oy sayımlarının ise gizli yapılması’’usülü yerine DP nin getidiği ve günümüzde hâla geçerli olan ’’Oyların gizli kullanılması, sayım ve dökümün herkesin gözü önünde yapılması ’’uslulünün getirilmesi mi kast edilmişti bilemiyorum. ) 5-Meclis Tahkikat Komisyonun kurulması 6- Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun çıkarılması 7- Afgan Kralından hediye olarak gelen bir köpeğin para karşılığı satılması.
Okuyucuyu sıkmamak için kalan on iki davayı diğer bölümlerde ele alacağım.
YORUMLAR
Şimdiki siyasetçilerin yaptıklarına bakınca adamlar yüz kızartıcı suç bile işlememşler.
Dedemin bana söylediği menderesin bir sözü var ''Sandalyeye çeket giydirsem millet vekili seçerler'' adam kendine çok fazlagüveniyor ve diktalığı ele almış Şimdikilere baktığın zaman çok daha fazla diktalar.
Koltuk sevdası :)))))))))
Geçte olsa uykumun kaçtığı bir gece okudum
Selam ve sevgilerle
Yazık olmuş diyorum.
İnsanlar boşuna asılmış.
Üstelik de, devletin başındaki insanlar,
en basit deyimle,
b.k yoluna gitmişler.
Ve,
hala günümüzde bu idamın haklı olduğunu savunanlar var.
Yazık...
Bir taraftan da, hürriyet, demokrasi diye çığlık atmaktalar...
Bu davaları hatırlamıyorum.
Çok küçüktüm.
Ama babam, o günlerin gazetelerini hala saklar.
Menderes der de, başka şey demez.
Bir de dedem var...
Köyün tek Demokrat partilisi idi.
1965 seçimlerinde,
elinde radyosu, bir zeytin ağacına sırtını dayamış,
seçim sonuçlarını dinlediğini,
Adalet Partisinin tek başına iktidara geldiğini öğrenince de,
sessiz sessiz ağladığını hatırlıyorum.
Bir başbakan değil,
milletin sevgisi asılmıştı o gün.
Güzel bir çalışma.
Eline sağlık hocam.