16
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
2237
Okunma
Mektuplaşma trafiği başlamış, postacının yolları gözlenir olmuştu. Her seferinde mektubun ucunu yakıyor güzel bir şiir yazıyordu. Birbiri ardına gelen sevgi dolu sözlerle dolu o bergamut kokulu mektuplar bir kutunun içine konuyor anında cevap yazıyordum.
Ne tatlı bir heyecandı.Postacı abi bile artık gözlerinin içine baktığımda gülümser olmuştu. Elinde sallayarak gelirdi eğer benim mektubum var ise...Cevabını verirdim...Oda götürürdü...Peşpeşe peşpeşe...
Günler günleri kovalarken...
Suat abimle Veli geldi pat diye bir hafta sonuydu...
Hadi sen burda dur ben işlerimi halledip geliyorum. Gözlerimiz parladı. Kapı kapanır kapanmaz büyük bir özlem ile birbirimize sarıldık...
"Asır geçmiş gibi bidenem.."
"Asırlar desek"
Birden belimi kavrayıp dudaklarımı öptü...
Kendimi çektim. Başımı önüme eğdim. Bayrak gibi kıpkırmızı olmuştum. Oysa gülüyordu.
"Hiçte komik değil ve çok ayıp"
"Gülüm sen öpüşmeyi bilmiyorsun "
Daha çok kızardım. Sorusunun cevabını vermedim bile hoş bu sorumuydu. Onu bile hala çözebilmiş değilim.Sadece....kulaklarımda seneler sonra
"El değmeyen gülümsün"sözü yankılanır durur...
Abimle annemlerde geldi. Yine sabaha kadar sohbet edeceğimiz heyecanı sarmıştı.
El ayak çekilince salona geçtik. Işıkları yakmadık. Kimseyi uyandırmadan saatlerce konuşmak istiyorduk. Kanepeye yan yana oturup dışarıyı seyrettik uzun bir süre sustuk ikimizde. Sadece gözlerimiz konuşuyordu...
Gençliğin verdi heyecan gözlerimiz kenetlendi. ...
Bir an durdu....
"Sana beyaz gelinliğinle benim olana kadar el sürmeyeceğim!"
Alnımdan öptü. Hadi gülüm kalk ve yat...En doğrusu bu....
Veda zamanı gelmiş...Onunla birlikte sanki yüreğimde gidiyordu...El salladığım geleceğim olduğunu nereden bilebilirdim ki....
Birden mektuplar gelmemeye başladı. Yılmadım yine aynı mektupları yazdım. Soramadım ki. kimselere halama bir keresinde hala Veli nasıl iyimi dedim.
_ Hollandaya ablasına gitti.
Peki neden bana hiç bir şey demeden gitmişti. Bir gün kapı çaldı.O gudubet Sevim yenge gelmişti.Oldum olası sevmemiştim O’nu...Gülümseyerek
_Nisa Veli Hollanda’da nişanlanmış...
dedi demesine de.Dünya dönmeyi mi durdurmuştu. Yada kıyamet mi kopmuştu ? Hiç bir sesi duymuyordum. Aynı laf tekrarlanıyordu gözlerim kulaklarım nefesim...
Soluk alamıyordum..Annemin kocaman gözlerle bana baktığımı gördüm..Bir el karanlıkta beni kavradı...
Gözlerimi bembeyaz bir odada başımda iki doktor varken açtım.Konuşuyorlardı..Duyuyordum ..Ama ne söylüyorlardı..Anlamıyordum..İki hafta hastanede yattım.Sonunda hemşirenin dediklerini anlamaya başladım.
Ağlama krizi...
Gözlerimden yüreğim fışkırıyordu.Evet bunun tam adı buydu . Daha başka bir şey olamazdı..Gözlerimden yüreğim fışkırdı. Susturmaya çalışmadı kimse.Doktor talimat vermiş meğerse bırakın susana kadar ağlasın...Yine kendimden geçmişim. Elimi kavrayan bir el ile uyandım. Kokusu vardı odada...Sadece kokusu...Gözlerimle etrafı taradığımı gören Gülay "Veli yok" dedi ve elindekini uzattı...
"Birtanem..
Bergamut kokulu sevdiğim. Gamzelerinde bir değil belkide bin asır yaşamak istediğim tek varlık. Gülüm..Nazlım ...Nazenim...Karanfil kokulum bunu postaya atamadım. Ablama verdim. En kısa zamanda sana ulaştırcak.
Gülüm... Biliyorsun sen bir dahaki sene okulunu bitiriyorsun. Artık önümüzde beklememiz gereken bir sene var. Ben sana hak ettiğin yaşantıyı vermek istiyorum. Hollanda’da bir sene çalışıcağım aldığım her kuruşu biriktirip seni beyaz gelinliğinle kendime gelin edeceğim...
Ne olursa olsun beni bekle...
Gamzelerin mezarım olacak senden başkasına bakarsam sevdiğim
Seni seviyorum...Sonsuza kadar...!"
bu mektup hala durur...Ah ...Aklıma düştü ve satır satır yazdım..
"Ama nişanlanmış Gülay Veli..."
"Evet...ablam.." kocaman bir suskunluk..Nedendir bilemediğim bir sebeble Hava abla beni bir türlü sevememişti. Meğersem bir oyun düzenleyip çağırmış .Hayır demesine fırsat vermeden nişanlamışlardı...
Yıkılmıştım...
Hastanaden taburcu olup okula başlamıştım. Artık nefes bile alamıyordum. Yaşamak neydi...Gereklimiydi...
Postacı artık hüzünle bakar olmuştu bana...
.......
İşte o sıralar eşimle tanıştım.Mehmet abi...
Dertlerimi dinleyen ben ağlarken omzunda ağladığım ela gözlü beyaz tenli okulun mert delikanlı abisi...
Yine çok ağladığım bir sırada...Yeter artık yeter...!
"Ben seni severken senin bir başka erkek için kahrolmana dayanamıyorum. Hadi izin ver seni mutlu edeyim..Bak herşeyi unutacaksın"
suskunluk kocaman bir suskunluk...
"Ama abi..."
.....................
Sevdalinko....
Mazi Kalbimde Bir Yaradır...