- 841 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Polisiye Aşk
İnsanların yapmacık hareketlerine bıkmadan saf saf bakmak ne tuhaf…
Pişmiş kel gibi sırıtmaları ve hiçbir durum olmamış gibi doğal davranmaları açıkçası zoruma gidiyor.
Ya hatanı sergile ya da sergileme… Beni ilgilendirmez.
Ne de olsa bugün, “Seviyorum” diyen. Yarın, “Çek git “ diye biliyor. Ya da bugün “Benimsin” diyen, yarın neden başkasına “Benimsin” çekinmeden söyleyebiliyor ki?
Bak canım, filmin senaryosu bende olduğuna göre başkahramanını ben ayarlarım. Bu yüzden her kahramanı ayarladığım da ya yazıdan bir şey anlamıyor. Ya da anlamak istemeyip, başka senaryoları tercih ediyor.
Önce kendisini şirin gösterir. Sonra… Kalkar. Kendini bir nimet sayar ve çıkar gider. De git bakalım. Nereye kadar gideceksin. Bak canım, sinek küçüktür mide bulandırır. Ben, senin mideni değil. Dünyanı bulandırıyor isem ve seni aynı yerde bırakıyorsam… O zaman beni, o nokta da silebilirsin. Velâkin bunların ters nüshası olunca… İşler değişir. Bana seni sorsalar, bende şöyle derim: Akvaryum kadar küçük, sevgi kadar büyük olanı sevseydiniz. Şu an yaşamanız imkansız olurdu.
Bunları bir kenara bırakalım. Senaryoda ömürlük sahne vardı. Sen sahneyi yarı da bıraktın. Hiç dinlemeden çekip gittin. Oysa bugün, yeni doğacaktı günümüz. Seninle bir anı bir maziyi geride kalan sayfalara ekleyecektik. Ama sen… Bunu da söyleyeyim. Senaryonun kurgusu çok, o ama senin gibi başkahraman bulmak zor.
Hikmetullah yetkin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.