- 1356 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Gönderilmeyen Mektuplar 4
Merhaba Sevdiğim
Sancılı günler ardı ardına kapımıza geldi gitti
Gördüğümüz bir rüyaydı kabus gibi ve bitti
Gitme diyemeyince insan uzun uzun cümleler kurmaya çalışır, bazen saçmalar bazen suçlar.
Bazende sırf gitme diyemediği için kendine kızar
Beş harfli kelimenin telaffuzu o kadar zorlanır ki kırılınca kalp, bunu sadece gitme diyemeyen anlar.
İçinden bir ses kulağımı delercesine gitme desene.
O anda cesareti olmaz dilinin ucunda bekleyen kelimeyi azad etmeye yada gururu engel olur buna.
Aşkta gurur olmaz desekte çoğu zaman egolarımızın mahkumu oluruz bu durumlarda. Sadece arkasından baka kalırız. Pişmanlıkla gidip tutsam mı düşüncesiyle dualara boğarız içimizi ne olur gitme...
Dile gelmeyen bir kelimeyi dilesen ne fayda. Giden durdurulmayı, kalansa sadece gidenden geri dönmesini umutla bekler...
Benim seni beklediğim gibi...
Gitme diyemediğim o gün aklıma geldikçe şimşekler çakıyor yüreğimde
Ruhum acıyor ağlamak istiyorum
neden bu kadar zordu kal demek
günlerce dua dua döküldün dilimden
cesaretsizliğime yanarak ağladım
Binlerce kez gitme diye bağırdım senden sonra
duymadın çoktan yokluğunu sarıyordu kollarım
zaman geçtikçe derinleşiyordu yaram
dayanılmaz ağrılarla gözlerimi açıyordum her sabah
sol yanım sensiz
sol yanım sessiz
sen benim her şeyimsin
can boğaza gelince
özlem içinde kıvranınca anlıyor insan
düşünürsün
bir mektup yazsam döner mi diye
korkarsın
yazıp yazıp yakarsın mektupları
ama olmuyor işte
sensizlik canıma kastediyor
dersin kendi kendine
tüm kötü düşünceleri atarak beynimden
tek bir umutla yazıyorum sana
gitme kal benimle
bu ayrılığa hazır değilim
senin yokluğun benim ölümüm
gitme binlerce kez diyebilirim sana
gitme ne olur gitme...
İşte böyle sevdiğim dualar yerini buldu gerçek sevgiler bitmez.
Gidiyorum demekle gidilmiyormuş anladık, yüreğinde taşıyorsan sevgini
mesafelerin bir önemi yok
anla artık aradaki ölçüsünü
sağ gözümden sol gözüme mektup var
gönülden gönüle köprü kurulmuşsa eğer
dağlar denizler engel değilmiş kavuşmalara...
İçim bedenimden ayrılmışcasına ihtiyacım var sana duymuyor musun içimin feryatlarını.
Bilirim haykırışlardır bazen sevgiliyi durduran.
’Baksaydın görecektin nasıl kazımıştım yüreğine beni’ diyen sesime ses olan sevdiğim...
Biz seninle iki dağ gibiyiz ben sana seslenirim sen bana yankılanırsın...
Ne sen bana git de nede ben gideyim.
Uzakta olunca ne fark eder ki mesafeler, her attığım adımda sağımda sen, solumda sen, soluğum da sen olunca.
Yüreğimde kanatlanan kelebekleri saldım penceremden, renklerine seni sokup beni yolladım. Özgürlükse düşlediğin tüm renkler kadar özgürsün bende...
Bir şiir sin sen sevdiğim gündüz günüme düşen, gece karanlığımı ışıtan
Tek tesellim bana gülen gözlerin.
Hadi gül bana...
29 EKİM 2013
RASİM YILMAZ
Gönderilmeyen Mektuplar 4 Yazısına Yorum Yap
"Gönderilmeyen Mektuplar 4" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.