- 1057 Okunma
- 8 Yorum
- 2 Beğeni
MEMLEKETİN BÜTÜN DERSANELERİNE VE ÖZEL OKULLARINA GİRİLMİŞ OLSA KEŞKE -6-
Bu yazı dizisinin son bölümünde kendimce çözüm önerilerinden bahsedecektim ama vaz geçtim. Eğer doğrudan doğruya bu çarpık sistemin içinde olan bir insana anlatamıyorsam dışındaki insanlara nasıl anlatabilirim ki ? O bakımdan bu bölüm son ve konuyu kapatıyorum iş bu bölümle
Bu yazı dizisinin yapılan yorumlarla uzayabileceğinden bahsetmiştim nitekim de öyle oldu. Benim -kim olduğunu bildiğim- bir arkadaşım ( O adını yazmasa da yazdıklarından ve senelerdir savunduklarından kendisini tanımam zor olmadı adını ve kimliğini gizlese de... Okuldan arkadaşım olur kendileri. ) Yazdığım bu yazı ile ilgili dokunaklı bir yorum yazmış. O yorumu aynen kopyalıyorum. Böylece özel okullar, özellikle de özel Akşam Liseleri hakkında daha fazla malumat sahibi olursunuz.
Bu yorumdaki doğruları ve yanlışları dile getireceğim.Bu gün. ( Bir kısmı şahsi olacak maalesef )
Aslında arkadaşı engellemem böylece yorumunun silinmesi de mümkündü ama hiç bir zaman böyle bir şey yapmadım ben, şimdi de yapmayacağım.
Önce o yorum: ( Yazı dizisinin 4.Bölümüne yapılmış bu yorum ) ve vediğim cevaplar
Altı çizili cümleler arkadaşın yoruma yazdıklarıdır. Noktasına, virgülüne dokunmadan kopyalıyorum. Altında çizigi olmayan cümleler ise benim cevaplarımdır.
Sami Bey
1- Yıllarca Akşam Lisesinde öğretmenlik yaptın.
Doğrudur...2009 Martından 2011-2012 Öğretim yılı sonuna kadar özel bir akşam lisesinde görev yaptım Tarih Öğretmeni olarak.
2-Üstelik derse girmeden defter imzalayanların başında geldin.
Derse girmeden defter imzaladığım doğrudur. Diğer tüm öğretmenler gibi...Hatta müfettiş huzurunda bile bile yapmışızdır bunu..Adam sınıfa gelmiş, öğrenci bulamamış ve ’’ Hocam siz konunuzu yazıp defteri imzalayın.’’ demiştir. Ama öğrenci bir tane bile gelmiş olsa - kesinlikle- derse girmeden defter imzaladığım yanlıştır. Öğrenci varsa mutlaka derse girmişimdir. Dahası benim dersim olmadığı halde okula gelmeyen bir öğretmen arkadaşım varsa ve onun sınıfında öğrenci varsa o sınıfa ben girmişimdir. Bu yorumu yazan arkadaşım bizzat kendisi demiştir ’’ Bu okulda doğru dürüst derse giren bir sen varsın, bir de ..... Hoca ( Matematik Öğretmenimiz ) Şimdi neden derse girmeden defter imzalayanların başına beni oturttu anlayabilmiş değilim.
3- haftada 4 gün gelip tek maaş diye sana verilen fazla maaşı cebine attın.
Bana fazladan verilen maaş? İlk başladığım seneden bahsediliyorsa doğruluk payı var. Patronla 550 liraya anlaşmıştım ancak özürlü bir çocuğum olduğunu, eşimden ayrıldığım o çocuğa tek başına baktığımı, o okulda üç beş kuruş kazanayım derken evde bıraktığım özürlü çocuğumun kakasını bile yediğini öğrenen o zamanki patronum ( Allah rahmet eylesin..Her zaman saygı ve minnet duymuşumdur ) halime acıyarak 50 lira daha fazla maaş vermiş ve maaşım 600 Tl olmuştu.. Kastedilen fazla maaş buysa doğrudur.
Yanlış olan ise bizler o okulda kaç gün ya da kaç saat derse girdiğimize göre değil sene başında kaç liraya anlaşmışsak o kadar maaşa çalıştığımızdır. Yani ’’ Dört gün okula geldin, beş günlük maaş aldın.’’ diye bir şey söz konusu değildir. Maaş tamamen patronun takdirdir. Bazı öğretmen üç gün okula gelir ,bazısı da ben gibi beş gün sabahtan akşama kadar okulda olduğu halde, hatta çok kez akşamleyin de akşam lisesinin müdiresi olmadığı zamanlarda okulda kaldığı halde okula sadece üç gün gelen öğretmenle aynı maaşı alır. Patronun takdiridir..İşinize gelirse çalışırsınız, işinize gelmezse çalışmazsınız.
4- Geçen sene Müdür olduğun kurumda hangi öğretmenini derse soktun?
Geçen sene müdür olduğum okulda öğrenci derse geldiği takdirde tüm öğretmenlerim de derse girdi. Ama ben hiç bir zaman bir başka arkadaşım gibi ’’ Sınıf boş da olsa gireceksiniz. Girip oturun, kitap okuyun ’’ demedim öğretmen arkadaşlarıma. Ya da bir öğrtetmen arkadaşımı dersi olmadığı günlerde de okula gelmeye, akşama kadar boş boş oturmaya mahkum etmedim...Hiç bir öğretmen arkadaşıma boş zamanlarında KPSS ye çalışıyor diye fırça da atmadım.Dersi bittiği için okuladan ayrılmak isteryen öğretmen arkadaşımla kavga etmedim ’’ okul kapanana kadar okuldan bir yere ayrılamasın ’’ Diye. Dersi biten çekti gitti. Hiç bir arkadaşıma patronun verdiği maaşı çok görüp ’’ Zaten ne iş yapıyorlar ki..İndir şunun maaşını’’ da demedim ’’
5- kaç kez derse girdin?
Özel akşam lisesini soruyorsanız yazmıştım. Öğrenci olduğu müddetçe hep girdim...O okuldan iki tane tarih Öğretmeni adayını ben çıkardım...Ama Anadolu Lisesinde yani müdürü olduğum okulu soruyorsanız söyleyeyim sadece iki kere girdim. Çünkü ben 11. sınıflara giriyordum, 11. sınıf öğrencilerim ise sadece iki kez benim dersim olduğu gün ve saatte okula geldiler.
Tabii ki burada bana da soru sormak hakkı doğuyor: Peki sen kaç kez girdin derse? Özellikle de 2012-2013 Öğretim yılında?
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Programı , 24 Kasım,12 Mart İstiklal Marşımızın Kabülü, 18 Mart Çanakkale Zaferi , 23 Nisan , 19 Mayıs gibi günlerde ’’ Bu hükümet bayramlarımızı da elimizden aldı ’’ Diye ağladın ama neden tek bir kutlama programı hazırlatamadın o çalışkan akşam lisesi öğretmenlerine? Bir büyükleri olarak yaptırabilseydin ya tek bir öğretmene. Ama biz yaptık...Ben yaptırdım o derse girmeyen(!) öğretmenlerime. En azından okul panosuna astık da akşam lisesinin öğrencilerinden bir kaçı da baktılar ve ’’ vay beee bizim okulda bunlar da mı yapılıyor?’’ dediler... O okul ben çalıştığım yıllarda gördü ancak doğru düzgün bir Atatürk’ü anma programı... Ağlayarak dinlemiştiniz hani? Şimdi bana ’’Kaç kere derse girdin?’’ diye soruyorsunuz.
6- bütün yıl ’’Edebiyat Defterine’’ yazı yaz.MSN’de hatunlarla sabahtan akşama kadar yazış... Ondan sonra alın teri dökmeden para kazandığın kurumu yerden yere vur
Akşama kadar Edebiyat Defterine yazı yazdığım, -arkadaşın ifadesiyle- MSN de hatunlarla sabahtan akşama kadar konuştuğum da doğrudur. İyi de be mübarek ! Demirel’in ’’ Gaz vaadı da biz mi içtik ’’ dediği gibi ’’ Yapacak iş vaadı da biz mi yapmadık? Aşağıya inip KPSS ye çalışan öğretmene, önce yemeği değil de okulun paspasını yaptığı için hizmetliye fırça mı ataydım yani? Ya da öğretmenler odasınada siyasi tartışma mı yapaydım öğretmenlerle zât-ı âliniz gibi? Siz ne kadar alın teri döktüyseniz ben de o kadar alın teri döktüm.
7-ayrıca topal edebiyatı yap....
Orada dur işte...Patronun bu okulu devraldığında ’’ Ne bu okul yahu Darül Acezeye benziyor ’’ dediğini bizzat kendin söylemedin mi bana? Daha sonra yani bu sene de eski yaşlı öğretmenlerin hepsine görev verirken sadece beni şutladığını görünce başka nasıl düşünürsün? Demek ki okulu Darül Acezeye çeviren benmişim ’’ Diye düşünmez misin? Bu eğer topal edebiyatı yapmaksa evet topal edebiyatı yaptım.
8-Yakışmadı hiç yakışmadı.....
Buna okuyanlar karar versin.
9-Okul kapısına gelip te Okulu açıp kapasam da yeter deyip
Tamamen yanlış ve saptırma...Şu andakinden bir önceki patron ’’ Hocam senin evin madem ki okula yakın, okulu sen aç kapa, bana bu okulu açıp kapayacak adam lazım.’’ dedi bana müdürlüğü teklif ederken..Ben de ’’Tamam açarım da kaparım da’’ dedim. Sonra ’’ Hocam ağayın mani olmaz değil mi? ’’ Dediğinde de ’’ Merak etmeyin, ben bu ayakla tam 28 sene yurdun pek çok köşesinde görev yaptım’’ Dedim hepsi bu. Sanki yalvar yakar olmuşum gibi saptırma.Edebiyat Defteri Sitesinden arkadaşım Hasan Özaydın da o gün misafirim olarak yanımdaydı. Anlatabilir kimseye yalvar yakar olup olmadığımı.
10-patrona bu yıl da sizinle çalışmak istiyorum deyip,alınmayınca başka akşam liselerine müracaat edip
Anadolu lisesinden tüm öğrenciler nakledildi ’’Okul kapanacak yerine sağlık meslek lisesi açılacak.’’ diye. Ben patrona bu arada ne dedim: ’’ Patron, okulda yapacak iş kalmadı. Okula sağlık meslek lisesi için gelen veliyle bile görüştürülmüyorum. Öylece boş boş boş oturuyorum’’ Patron da ’’ O zaman istifa et Sami Hocam ’’ dedi. İstifa dilekçemi yazdım, önüne koydum.’’Bunu onaylayın İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne götüreyim ’’ Dedim o da ’’kalsın’’ dedi. Böylece 1 Ağustostan itibaren - istifam onaylanmadığı halde - okula gelmedim...Hiç bir iş yapmadığım için de - resmiyette hâla o okulun müdürü olduğum halde- maaş filan talep emedim. Yani zât-ı âlinizin dediği gibi alın teri dökmeden para kazanan biri değilim ben. Oysa o iki aylık sürenin maaşını da çatır çatır alabilirdim. ( 29 Eylüle kadar okulun resmi müdürü bendim çünkü ) Hatta tazminat bile talep edebilirdim.Etmedim. Zannettiğiniz gibi amacım ekmek yediğim kapıya pislemek olsaydı bunları yapardım.
Ayrıca: Sene sonunda patron bazı öğretmenleri çağırıp onlarla bu eğitim öğretim yılı için sözleşme yapıyordu. Bana ’’ Sami Hocam sen de görüş patronla ’’ Dediğinizde ne demiştim size? ’’ Patronun benimle çalışmak gibi bir niyeti varsa o benim ayağıma gelsin, evladım yaşındaki adamın ayağına gidemem iş diye ’’ Demedim mi ? Buna karşılık siz bana ’’ Hocam bu işlerde gurur olmaz, gidin adamla konuşun ’’ Demediniz mi? Bunları nasıl unutursunuz?
Eylül ayı sonlarına doğru baktım Anadolu Lisesi kapanmıyor ve okulun havası değişmiş..Patron Anadolu Lisesine yine öğrenci alınacağını ama bu sefer her şeyin nizami olacağını söyleyince ona dediğim aynen şu olmuştur ’’ Madem okul devam edecek, madem bu sene okula nizami bir tarzda, yönetmeliklere uygun şekilde öğrenci alınacak, o halde sizin bir müdürünüz var. Yani ben varım, benimle devam edin ’’ Patronun ise öyle bir niyeti yoktu çünkü ben patronla konuşurken yeni bir müdire hanım öğretmenler odasında patronla görüşmek için sıra bekliyordu.
Başka okullara giderek iş aradığım doğrudur. Ama Hiç bir akşam lisesine değil..Yahu akşam lisesi mi kaldı ki bir akşam lisesine gideyim? Üç tane sağlık meslek lisesine gittim...Herkes alacağını çoktan almış, satacağını çoktan satmış olduğu için olmadı. Ya da ne bileyim onlar da okullarının Darül Acezeye dönmesini istemediler..Haydi senin hoşuna gidecek bir şey söyleyeyim...Bir okuldan sepetlenmiş olan birini neden alsınlar ki)))))))
11-sonra da bu yazdıkların yakışmadı.
Yine okuyucuya bırakıyorum yakışıp yakışmadığını.
12- İş ahlakı çalıştığın kurum için konuşmama hakkı verir İstese bu kurum senin yazdıklarını ve yaptığın işleri yargıya taşır.
İş ahlakı konusunda yorum yapmayacağım ama yargı konusundan korksam zât-ı âliniz gibi kimliğimi gizlerdim.
13-Ayrıca kızın da orada lise 1’den ikiye geçti değil mi?
Doğrudur..Okula her gün devam eden üç beş öğrenciden biri olarak bir sene ( Sen dememişsin haydi onu da ben diyim ) Evet bir sene kontenjan öğrencisi olarak okudu. Yani ücret vermedik...( Bunu keşke sen değil de patronlar kafama kaksaydı)
14-Birazcık sabrı olsaydı keşke diploma alsaydı belki bir işe de sokardı senin yerden yere vurduğun patronların.
Sadece nasip değilmiş diyebilirim..Başka ne denir ki?
15-Her sistemin bozuk eksik yönleri var. Önemli olan kişinin bu sistem içinde de en iyisini yapabilmesidir.
Bu rezalete de sistem diyorsun ya hâla. Başka söylenecek söz kalmıyor aslında.
16- Ben Nice öğretmenler tanıyorum ki akşam lisesi veya özel gündüz lisesinde ışık olmuşlar bir öğrenci için çaba göstermişlerdir.
Benim de o öğretmenlerden biri olduğumu hatta bunların en başında geldiğimi bizzat sen kendin söyledin bana. Hem de defalarca..Hem de pek çok öğretmenin huzurunda.
17-Akşam liselerinden mezun olan kimi öğrenciler özel işlerine devam etmiş diplomalarını kullanmamışlar ama çocuklarına bizde lise okuduk demek gururunu taşımışlar kimi de dersanelere gidip üniveristeye girmiş adam olmuşlardır.
Üniversiteye giden öğrencilerimiz olduğunu ben de yazdım zât-ı âliniz gibi. O çorbada benim de tuzum var bunu çok iyi biliyorsunuz..Hatta sizden çok çok daha fazla...Evet o okula doğru düzgün devam eden bir kaç öğrencimiz üniversiteyi de kazanmışlardır ve bunda sizden katbe kat fazla emeğim vardır.
Bu arada: Üniversiteye giremeyenler adam olamadılar mı yani? ’’ Üniversiteye girmişler, adam olmuşlardır .’’ Sözlerinizden bunu anlıyorum ve bunu da -güya çok sevdiğiniz- üniversite kazananamamış yüzlerce öğrencilerimize bir hakaret olarak algılıyorum...Demek ki seneler içinde yüzlercesini mezun ettiğimiz öğrenciler içinden ancak parmakla gösterilecek kadar azı adam oldu. Yaklaşık %99u ne oldu peki?
18- Bu çocuklar gelmemiştir derslere çünkü kalifiyesiz işçidir inşaatta gece bekçilik yapar,lokantada da bulaşıkçıdır,araba tamircisidir.işten19.00 da çıkar,20.00 da çıkar.
İşte zurnanın zort dediği yer...Bu çocuklar gündüz çalışıyor, saat 19 a kadar, 20 ye kadar işte oluyorlar, o halde okula nasıl gelsinler? O zaman şöyle bir sistem getirsek? Tüm gündüz liselerinde okuyan çocuklara bir iş bulalım. Gündüz çalışsınlar, akşam da okula uğramadan diploma alsınlar. Okul var mı var, öğretmen var mı var...Gündüz okullarındakinin başları kel mi? Onlar bilmiyor mu gündüz bir işte çalışıp akşam da hiç uğramadığı okuldan diploma almayı ?
Neyse..Yine de gündüz, akşama kadar çalıştıkları için bu gariban bulaşık yıkayıcılara, kaporta tamircilerine, gece bekçilerine acıyalım ve onlara birer diploma verelim de sevinsin garibanlar..Eyvallah..Zaten yaptığımız da bu olmadı mı? İyi de mübarek! Zaten asgari ücretle çalışan bu çocukların ayda 350 lirasını niçin alıyorsunuz o halde? 730 lira asgari ücretin 350sini okula verince kalan para sigaralarına yetmiyor o garibanların. Yani neden senede 3500 kağıtları cebe indiriliyor? Ayıp değil mi hiç bir ders vermediğimiz garibanların her ay 350 lirasını almak? Onların gariban oldukları, yerlerine yazılı kağıdı doldururken aklımıza geldi de neden yıllık 3500 Tl lerini alırken gelmedi? Yahu sahi neden ilçedeki en pahalı özel akşam lisesi bizdik? Haydi elektrik, su, havagazı, öğretmen maaşları. okulun kirası diyelim. O çok müşfik partonlar. Neden bu parayı veremediği , taksitleri ödeyemediği için pek çok öğrenciyi mahkemeye verdiler? Ya sahi sınavları merkeze alınan bu yüzden de okula gelmeyen ama bir senelik senete imza attıkları için mahkemeye verilen 9. sınıf öğrencileri vardı. Onlar ne oldu? Okula taksitlerini çatır çatır ödediği halde sene sonunda ayrıca bir de 50 Tl diploma parası alırken niçin hatırlamadınız bu çocukların lokantalarda bulaşık yıkadıklarını?
Bu arada..Yahu sahi bizim kaç tane öğrencimiz bir işte çalışıyordu? Bana özel son model arabalarıyla okula gelenler çok daha fazla gibi gelirdi hep. Haa..Garibanlar hiç mi yoktu aynen dediğiniz gibi? Vardı tabii ki.
Ahlaksızlık mı? Evet bütün bunlara gözlerimi yumduğum, evet okuldan sepetlenmeseydim belki hâla da yumacağım için ahlaksızın biriyim ben..Peki sen nesin arkadaşım? Sen nesin ki en azından başını önüne eğip susman gerekirken hâla bu rezaleti savunuyorsun? Gidip -Ulusal Tv de hem de- ’’Akşam Liselerini kapatıyor bu hükümet’’ diye hükümete veryansın ediyorsun...Hükümet ’’Akşam Liselerini kapatmadığı, sadece sınavlarını merkeze aldığı halde ’’ Hükümet akşam liselerini kapattı’’ Diye yalan söylüyorsun. Hükümet kapatmadı efendim. Hükümet sadece dönen bu çarka çomak soktu. Kapatan, patronların bizzat kendisi oldu çarkı eskisi gibi döndüremedikleri için.? Patron olsan haydi neyse diyeceğim de..O da değilsin.
Dahasını da yazayım mı yoksa kalsın mı?
-------------------------------------------------------------------------
Tüm site arkadaşlarımdan ve bir vesileyle bu yazıyı okuyacak dostlardan özür diliyorum. Böyle bir yazı dizisine başladığım ve devam ettirdiğim için, en son bölümünde ise bunları yazmak zorunda kaldığım için çok üzgünüm.
YORUMLAR
hocam sizin samimiyetinize güvenim tam bu kanıya nerdenmi vardım bundan çok önceleri yazılarınızı okumaya başladığımdan bu yana vardım ben okurken birde kendimce samimiyet testi yaparım da ondan laf olsun torba dolsun tarzında yazmadığınızı biliyorum yine soracağım doğru konuşanı niye dokuz köyden kovmuşlar
hocam kaleminize sağlık seni tanıyanlar tanıyor tanımak istemeyense ne yaparsanız yapınız beyhude olacaktır kanısındayım kolay gelsin saygılarımla selamlar
Üzülmeyiniz lütfen! Haksızlıkla yüz yüze gelmişsiniz ama kocaman bir yüreğiniz var sizin de.
//Ben dostlarımı "ayrılık" imtihanında tanıdım. HZ.MEVLANA//
Anlamayanlar için dilinizi,vefasızlar için yüreğinizi yormayınız yazık.!!!
İlahi adalette zaman aşımı yoktur.
Böyle cevabı bile haketmeyen iki yüzlü kişinin çifte kavrulmuş vefasızlığına hoşgörü ölçütlerinizle
yazmanızın ne demek olduğunu anlayamaz.Bu tür arkadan kuyu kazan eğitimci; anlayışı ile çocuklara koşulsuz sevgi,hoşgörü, doğru ve etkili bir model nasıl olabilir ki.Allah herkesi iyilik kılığına bürünmüş kötülüklerden korusun.
İçten, samimi anlatımıyla gerçekle yüzleşen yazınıza tebriklerimle.
Saygı ve selamlarımla.
Sadece neler oluyormuş da haberimiz yokmuş dedim.
Öğretmen arkadaşınıza hayret ettim.
Kendisi de bu çarkın içinde ve size vurmaya çalışıyor.
Üstelik yüzünüze başka söylerken( yorum da yüzünüze karşı söylemek olsa bile, kimliğini gizleyerek)
arkanızdan başka türlü düşünmesi çok ayıp.
tebrikler,
sayenizde bazı gerçekleri öğreniyoruz.
selâm ve sevgilerimle..