- 1844 Okunma
- 14 Yorum
- 2 Beğeni
GÜNÜN ŞİİRİ
Efendim bu gün sizlerle defterde günün şiiri ve küÇÜK cürmü büyük olan sevgili uğur böceklerimiz üzerine kısa bir yazışmam olacak aksi düşünen de olacak hepsine eyvallah diyorum.
Hani tv programları vardır toplumca çok izlene hiç kaçırılmayan.İnsanı ekmeğinden aşından eden.Öylesine bağımlıyızdır ki ya ev yansa, bizim umurumuzda olmaz çocuk eteğimize yapışır acıktım da duymayız çünkü dikkatimiz belli bir noktaya odaklanmıştır.Evet burada da bazı fanatikler var gece gündüz lambaları sönmeyen fukaralar (söz meclisten dışarı).Bu şahısları şuna benzetiyorum bilmem yanılıyor muyum siz ne düşünürsünüz bunu bilemem ÜCRETLİ SEYİRCİ...Deftere şiir düşer düşmez uzaktan bir bakıyorum ’PAT’ malum isim şiirin başında yahu ne ara onu okudun da puan verdin yorum yaptın sorsam okuduğundan ne anladın gıkı çıkmayacak ama klasik yorumlar vardır .Efendim çok güzel .......İnanın bu tesadüf değil sıkı sıkıya takip ettim malum kişiler bunlar.Hani bu şiir ve ya yazı okuma tekniğini söyleyin de eee bizde okuyalım.İnsanlık öldü mü ne var öğrensek.. hep bana hep bana yapıyorsunuz her şey paylaşıldıkça güzeldir yani..
Malum kişiler her şiirin başında olumlu olsun olumsuz olsun sürekli şak şak yapıyorlar .Hani kızsanız da bağırsanız da adam sırıtmaktan geri durmuyor teşekkür ediyor. Başka sayfalarda arsız ve yüzsüzce şahıslarla muhatap oluyor.Onun görevi milleti gaza getirip,ağza alınacak ve ya alınmayacak bütün argo kelimeleri sarf ettirmek.Şahıs sanki kurulu saat ...Hani yönetime suç delili arıyor ya kendisi temiz ayakkabı rolünde.Benim aklıma ilk gelen şey ..ulan sen kimsin neyin nesisin Allah’ın fukarası ...
Yaptığın insanlığa sığar mı be adam.Sen psikopat mısın nesin ..Bir şey dikkatimi çekti ne zaman bir kahramanlkk yapmaya kalksa o gün inadına hiçte hak etmeyen kalem günde.Defterde o kadar harika şiirler varken mecbur mu bu insanlar aynı yüzleri okumaya .O zaman bu kalemler neden paylaşımda bulunuyor .Günün şiiri belli kişilere veriliyor sa böcekler sayılıysa bu kadar kalem boşuna yazıyor .Bakın idda ediyorum bazen şiir düşüyor sayfaya ben şiirden çok anlamadığım halde burada bir şike var diyesim geliyor.Belki kızacaksınız ama beni yanıltın lütfen.İnanın harkulede şiirler var biz hep aynı kişileri günde görmek istemiyoruz biraz daha adalet olsun. Hem serbestte hem hece de daha seçici olunması taraftarıyım.Defterde hak eden güne gelsin hak eden böcek alsın taraf tutulmasın..
saygılarımla
Birselamver25
YORUMLAR
Düşlerin düşlerde kaldığını düşlerler(I)
Sayın okuyucu yazacaklarım tamamen bir hayal ürünüdür, ne bu siteyle ne de dışarıda dolaşan her hangi bir siteyle ilgili değildir. Ne yazacağımı da tam bilmediğimden belki yazdıklarımı kuvvetlendirmek için bu sitede eli kalem tutan ve yüreği sevgi dolu yazar/şairlerden bir ikisinin ismini kullanabilirim, inşallah bana kızmazlar, inşallah.
Benim değinmek istediğim konu sitelerde yazı yazanlar ile onları okuyup yorum yapanları kapsayacak şekilde dar bir alandadır. Önce yazanları ele almak istiyorum. Gerek yazı olsun gerekse şiir kanımca gerekli bir özen gösterilmeli ve belli bir anlam/duyguyu anlatmalıdır. Bazen bakıyorum ‘bugün doğum günüm/yaşasın karnı bahar/ne güzel de bakıyor alinin eşeği/gözlerine vurgun yediğim’ ve şiir/yazı olarak asılıyor. İşin ilginci bu yazılara bir yorum geliyor aklınız şaşar. Geçen bir yazı vardı. Tam yedi satır, şiir değil yazı. Dört harfle yazıyorum. Yazı İnanın. Bir yerin anlamsız bir özelliğini anlatıyordu ki zaten anlatım birinci sınıf öğrenci seviyesinde. Ah! Öğretmenlerim! Ah! Bir baktım tam yedi yorum almış ki yorumlardan O arkadaşın Salâh Birsel seviyesinde olduğunu sandım ki sanırım onu yazan arkadaş da o yorumlardan sonra hemen Hürriyet/Sabah/Milliyet gibi büyük gazetelerin gezi editörlüğüne başvurmuştur. Burada benim şaştığım nokta yorumu yazanların bu kadar alacalı bulacalı kelimeleri bulmak için kendilerini ne kadar çok yıprattıkları. Erturan Elmas hocam var sitede, gerçekten yaptığı işe, kalemine saygı duymamak imkânsız. Yazdığı her yazıyı on defa elekten geçiriyor, verdiği bilgileri araştırarak veriyor, bir bakıyorum onda ise dört beş yorum. Hâlbuki diyorum tam tersi olması gerek. Ayrıca O daha çok okunmalı ki verdiği bilgilerden istifade edelim, O`da bizi daha çok bilgilendirmek için uğraşsın.
Hepimiz yaparız, gerek yazılarımızda gerekse şiirlerimizde sistemi eleştirir, demokrasi, insan hakları, hoşgörü deriz ve bunlar maalesef yazıda kalır. Yorum yapan arkadaş bazen yazıyı eleştiriyor, vay sen nasıl eleştirirsin, gariban nerdeyse vatan haini ilan edilecek. Hele bir de sitede biraz güçlüyse. Hemen yanında yardımcıları bitiveriyor, yorum yapanın karşısında birken on oluyorlar. Hâlbuki hakaret olmadığı müddetçe her türlü yorum yapılmalı ki yazar da kendini düzeltsin. Sanırsınız ki Nurullah Ataç, hata yapamaz yazan. Hele şiirler. Şiirin en büyük özelliği nedir, herkesin farklı tatlar alması, farklı hisler yaşaması. Hatta farklı zamanlarda farklı tat alınıyorsa o şiir şiirdir derlerdi bizlere büyüklerimiz. Olur mu efendim şair ne anlatmak istiyorsa siz onu anlamak zorundasınız. Sanki İran`da( Artık rahatça Türkiye’de diyebiliriz) yaşıyoruz. Lütfen hoşgörü, anlayış, saygı bırakın okuyucu özgürce yazsın istediklerini. Hatta bir keresinde Cumhuriyet’le ilgili bir yazıma sert bir yorum, hatta fırça atarcasına gelmişti ve ben o yorumu aynen onaylayınca yorum yapan şaşırmış ve bana mesaj çekmişti kızmadınız mı diye. Elbette kızdım ama O öyle düşünüyordu, saygı duymalıydım.
Her şeyden önce şunu unutmamalıyız ki yorum yapan bizim sayfamızda misafirdir ve ona en iyi şekilde davranmalıyız. Fikirlerine saygı duymalı, görüşlerine hoşgörü göstermek zorundayız ki topluma iyi örnek olalım. Özellikle makaleler bölümündeki tartışmalar insana saç baş yolduruyor, o nedenle ben o yörelerde fazla dolaşmıyorum.
Ayrıca, şöyle ilginç yorumlarımız var. Mükemmel, takipçinim, vb. Onları okuyunca insanlar bir gaza geliyor sormayın gitsin. Fakat bir yazı, iki yazı falan derken on yazı oluyor, bir bakıyorsun takipçilerden piyasada kimse yok, sen takipçini takibe geçiyorsun. Demek her şeye kanmamak gerek. Bu arada gerçekten Necla Alptekin Hanımefendi’den de bahsetmeden geçemeyeceğim. Kendisi de en az Erturan Hoca kadar değerli bir yazar/şairdir. Genç arkadaşların, yazı hayatına yeni başlayanların kesinlikle takip etmesi gereken yazarlardan birisidir. Kalemi derin, yüreği sevgi dolu, kelimelere ve Türkçeye vakıflığı yüksek seviyededir.
Son olarak yazar arkadaşlara sözüm. Bazı yazarların inanın ne yazacağı belli. Dar bir alanda mücadele ediyorlar. Temel konu aşk ama ya gerisi… Atilla İlhan, Nazım Hikmet, Vedat Türkali, Ümit Yaşar ve diğerleri de aşkı anlatıyor, insan ilişkilerini fakat bunları yaparken toplumsal olaylara da dokunuyorlar, sorunlara, siyasete, insanın iç dünyasına, tarihe vb. Bazı arkadaşların kalemi iyi ama suya sabuna dokunmadan yazıyorlar, acabalar içinde bocalıyorlar, bazen kalemin ucunu sivriltiyorlar, sonra korkup tekrar kalınlaştırıyorlar. Böyle olunca duygu kaçıyor, heyecan gidiyor yazıdan. Bu konuda güzel bir örnek Mozan Aras Beyin Deli Murat serisidir. O çok güzel bir hikâyedir. Ön planda aşkı işlerken arka planda yasak ilişkileri, toplumsal sorgulamaları, varoşları, öğrenci olaylarını vb. işliyor. Tabii, bu kadar editörü övmek doğru değil dediğinizi duyar gibiyim ama ne yapalım yöneticimiz O. O, ne demezse olmaz. O hikâyede sık sık hikâye yazan arkadaşların dikkatlice okumaları gereken yazılardan biri ki editörümüzün diğer yazı ve şiirleri de güzeldir. Bazı yazarların bir hatası ise hep aynı konuyu yazmaları. Aşkını anlatıyor, nerdeyse dizi film olacak, kirpik, cama vuran güneş, gözyaşı, lime lime, gökyüzü, buse, sahil, kum, ay, heybe, özlem, hasret, dudak vb. Peki mekân, yer, toplum, çatışma, zamlar, pahalılık, son olaylar, tecavüz edilen İtalyan kız. Araya serpiştiriver hiç olmazsa.
Dedim ya baştan bu yazı kimseyi hedef almamaktadır. Saydığım isimler hariç tamamen hayal ürünüdür.
Not: Saydığım yazar/şairler gibi önek olacak şair/yazarlar bu sitede de var. Yazı eski tarihli olduğu için isimleri değiştirmek istemedim.
ersin başeğmez
26 nisan 2008 23:18 _ izmir
çaysız_şekersiz ve bademsiz
bu yazı iki bölüm. elbette haklı olduğunuz kısımlar çok ki ben en çok seçki kurulundan ziyade kendimizi eleştirmeliyiz. Ne olduğumuz konusunda.
elbette;
nasıl ki bir toplumda güçlüler vardır ve bu güçlülerin yanında yardakçıları vardır. Sitede de aynı durum söz konusu ama bu kanımca yönetim kat'ında değil bizlerde. elbette her zaman doğru şiir doğru yazı mı güne geliyor. elbette hayır ama çözümü yok bu işin
medeni cesaretinizi gösterip görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür eder
saygılarımı sunarım
Biri İslami yazılan şiirlere güne geliyor der. Biri siyasi der. Biri din düşmanı şiirler der. Biri Atatürk'e yazılan şiirlere geliyor der. Biri yandaş der. Biri arkadaş der. Birileri hep der. Kim ki kendisine yada arkadaşına seçki verilmiyor. Anında seçki kurulunu yerden yere vurur. Hiç kimse kendi şiirinden başkasını görmez. Kimse kendi şiirinden başkasını beğenmez. Sonrada gelir neden seçki sistemini eleştirir. Güne gelen veya seçki alan kişiler bu sitenin üyeleri. Uzaydan kimse değil. Arkadaşlarımızın güne gelmesi ya da seçki alması mı bizi sıkıntıya sokuyor? Yoksa bizlerin şiirlerinin seçilmemiş olması mı? Yada kurulu eleştirenler ne yaparlarsa yapsınlar ne kadar adil olacaklardır?
Seçki alamadığı için tepki gösteren üyelerin %90'ı kendileri seçki alamadıkları için eleştirirler. Bizlerinde bu tür eleştirilere sıcak bakması beklenemez. Zira ben ben diyen bir düşünceye karşı olduğumuzu en başından beri hep söyledik. Birileri kendisini örnek göstermeyip başkasının şiiri için ne zamanki tepki gösterdi o zaman o kişinin söylemlerini dikkate alırız.
Diğer yandan seçki kurulununda bir insan olduğunu ve sosyal hayatının olduğu gerçeğini unutmamalıyız. Bu yüzden bazen seçki kurulumuzunda gözünden kaçabiliyor. Bu tür durumlarda gözden kaçanları ( Kendi şiirleriniz hariç ) bize bildirmeniz halinde kurul üyelerine tekrar incelemeleri için gönderebiliriz.
Bazen ortalık yerde senin şiirin güne gelmeliydi ya da seçki almalıydı diyenlerin arka planda bizlere bu şiir nasıl seçki alır diye şikayet ettiklerini en iyi bizler biliriz.
O yüzdendir ki; seçkinin hiç bir düşünceyle işi yoktur. Seçkinin işi sadece şiirdir. Bazen hiç seçki almayan ama kendisine göre başarılı gördüğümüz belki de bizlere göre çok iyi olmayan şiirlerde seçki alabilirler. Bu seçki o kişiyi daha iyi yazması konusunda teşvik edicidir.
Kurul üyeleri güne ellerinden geldiğince farklı kalemleri güne getirmeye çalışıyorlar. Zaten temennimizde bu.
Bizler ne zaman ki şiirlerimizi seçki için değil gerçekten okuyucular ve gerçek edebiyat için yaparsak o zaman seçkinin verilip verilmemesinin önemsiz olduğu gerçeğini görebiliriz.
Diğer yandan günde 300'den fazla şiiri her gün okuyabilirim. Adil olurum ve şiirden anlıyorum diyenler. Buyursun gelsinler seçki kuruluna alalım. En azından seçki sistemini görsünler. Hemde kurulun işinin zorluğunun farkına varsınlar.
Saygılarımla
Yazarlar arasında paslaşma denilen bir illet var maalesef. Ben bu yüzden benim yazıma yorum yapan arkadaşların yazılarına yorum yapmaktan çekiniyorum, paslaşma sayılmasın diye. Yine bazıları çok sayıda yorum yapıyor görünüp, sahte dostlar kazanmayı marifet sayarak okumadan yorum da yapabiliyor.
Kurul, teşvik olsun diye, çok daha değerli şiir ve yazılar varken de yenilere şans verebiliyor. Bazen yanlışlıkla, bölücü propaganda, ya da hakaret içerikli eserleri de seçkiye uygun görebiliyor.
Fakaaaaat. Benim de altıncı senem bitti. ve inanıyorum ki ; adam kayırma, torpil sözlerini hiç mi hiç hak etmiyorlar. Size onlardan özür dilemenizi, açtığınız yarayı tamir etmeye çalışmanızı tavsiye ederim.
__ Yaa ben merak ediyorum ;Bu seçici kurul neye göre şiire ''BÖCEK ZIMPIRTISINI '' veriyor....kendi siyasi görüşüne yakın aynı cemaattan veya kurt başı kaldıran veya zafer işareti yapanlara göre mi yoksa Adilin terazisine göre mi...? dedim ya merak...Diyelim ki ben bir hece vezinli bir şiir yazdım bu şiir/de türettiğim kelimelerin kök kısmını uygulama becerisi gösterip gösteremediğimi ...Ayak kelimelerin uyaklarına uyumu veya kafiye çeşitlemelerindeki usul hatasının...veya Redif/e düşüp düşmediğimi hatalarımın dökümantını aşağıya sergiliyerek mi yoksa şiirini okumadan düşman ilan ettikleri bir de kendilerine ''dost bataryaları yaratarak '' bu gibi yandaşlarına veya önceden belli yazanlara cesaret, teşvik için pirim dağıtır gibi neye göre gerçekten bilmiyorum kuralı kaidesi şartı nedir bunu hepimizin bilmesi gerekir herkes bir böcek zımpırtısı tutmul gidiyor..' Diyelim ki''Toplumsal ''bir şiirde şair yeteneyini, betimleme mi..ilham mı temanın konsantra veya türettiği kelimelerin yalın...arınmış yenici teşvikci ve konuya hakimliliğinin olup olmadığını ''AMPER ÖLÇER''le mi yapıyarlar hatta kendilerinin o sınavdan geçip geçmediğini hep merak etmişim...Toplumsal şiir/lerde tolumda kanıyan yara ise o şairin yazı veya şiirini site kuralı deyip aslında kendi düşüncesine aykırı hazımsızlığı ile konuya duygusal bakması ne kadar ADİLİN TERAZİSİNE hakim olurlar o da ayrı bir merak konum.Herkes bir adaletten söz ediyorsa bilinizki kantarın topuzu kadının paraya bakan tarafına göre tartıyor demektir.Ee birde bizim ''DADAŞ KIZIN '' dedği gibi ya 300 şiirin altına ''USTAM HELAL OLSUN TEBRİK EDERİM'' kopyalama usulla düğüne davatye bile çıkarılsa neyin nesi bile arama yapılmadan b sabahlara kadar kapı kapı dilenci gibi dolanarak şiirine adam topluyan ''MASKARA'' Şairlerin ''YÜZ KARASI'' bu şebekler rağbet görüyorsa...''SİTE ÇÖPLÜĞE'' dönüyor demektir.Buda işin ayrı bir konusu....!
::::Eyy benim dadaş kızım hemşerim yine bu ihtiyar emminin şekerini yüksettin....En son şunu derim ''KALICI TAHT KURMAK İSTİĞENLER....SÖZÜNÜ ESİRGEMEDEN KIVIRT...ZIVIRT YAPMADAN SÖYLÜYENLERİN OLACAK......YOK GÜNÜ KURTARANLARIN iSE HER ZAMAN YAĞLAMA YIKAMAK İÇİN BİR SÖZLERİ OLUR O SÖZ/DE NE SENİ YARINA NEBE KENDİSİNİ YARINA TAŞIYACAK....Hepinize Saygılarımla Kadir Haktan TÜRKELİ
SNS/Türk/Kardeşler tarafından 11/21/2013 4:29:33 PM zamanında düzenlenmiştir.
Merhaba
Güne gelen seçkilerin torpille ya da taraf tutmakla
ne alakası var? Bu tür söylemleri zaman zamam duyuyor, ya da okuyoruz.
Anlamadığım konu şu: Torpilden kasıt nedir? Yani biz kendimiz ya da arkadaşımız dostumuz güne gelirse iyi, ama bir başkası gelirse işin içine tarafçılık mı girmiş oluyor?
Burada kim şiir ve yazı yazıyorsa güne gelmeye ve seçki almaya hakkı vardır mutlaka. Yeter ki içeriği site kurallarına uygun olsun.
Kurulda bulunan arkadaşların işlerini nasıl yaptığını,
özel yaşamlarından nasıl zaman ayırdıklarını bilseniz eminim onlara hak verirdiniz, yapılan ufak tefek hatalardan dolayı, biraz daha hoşgörülü olmalıyız. Sonuçta hiçbirimiz mükemmel değiliz.
*
Okumadan yapılan yorumlara gelince. Onlar sadece kendilerini kandırıyorlar. Bunları fark etmişseniz zaten ayrıntılara takılmadan es geçersiniz.
*
Hepimizin tek yapacağı şudur: Şiirde hata vardır, kusurludur, ya da bir yanlışlık sözkonusudur, gider altına edebi yönde eleştiririz. Tabi ki isimlere takılmadan. Madem tek amacımız şiir ve edebiyat!
*
Saygıyla
Cömert Yılmaz tarafından 11/21/2013 11:23:22 AM zamanında düzenlenmiştir.
değerli yazı çalışmanızı çok dikkatli okudum cep telefonundan okuduğum için ayrıntılı nve müsbet bir yorum yapamamıştım.Şimdi bir şeyler yazyım diyorum..
Bu konular bir kaç yazı ile geçiştirilecek bir konu değil.
Burada milletin emeği ve yönetimin bizlerin çalışmalarına vermiş oldukları değer ve takdirlerin bizlere olumlu veya olumsuz yansımasıdır diyorum.
Şeçki almak ve uğur böceği almak bir kabiliyet işi devamlı bir çaba gösteriminin sonucu olsa gerek...
Bir şeyler yapıyorlarki hak eden değeri aıyorlar.
Bazen almadım değerimi diyenlerde olacaktır..Mesala ben bile dedim ne yalan söyleyim...Ama işin içinde olunca öyle bizim dediğimiz gibi olmuyor.
Naslıl anlatayımki yazım kuralları nasıl baktıkmı veya imgeli sözler nasıl varmı yokmu..veya çok değişik ve az sözle çok şeyler anlatabildikmi ? işte bunları düşününce değerli yönetimdeki arkadaşlarımıza kak vermemek elde değil.
Değerli yönetimdeki bir kaç değerli arkadaşımızın yazdıklarını okudum .onlarda haklı....Çünkü bende yaptım seçki kurulu üyesiydim...
Bazen devamlı bilgisayarın karşısında olmayabilirsiniz gözdende kaçabiliyor ....
Habib beyim 300 tane şiir okuyabildiğini söylüyor ...bunları en ince ayrıntısına kadar okuyorlar..normal şiir kolay ama hece şiiri varsa onlarıda sayıp inceleyip okumak hayli bir zaman alıyor..Bende günde en az 2o kadar okuyup inceleyebiliyordum seçyiğim şiirlerim yüzde 99 u kesin seçilirdi.az çok biliyorum...birde belli bir zaman dilimini her zaman bulmak kolay değil.....Aynı kişilerin seçki aldığı söyleniyor yanlış anlamadıysam...Başka kişilerde yazsınlar neden yazmıyorlar iyi şiir yazdılarda değerini vermedilermi?Eğer bir unutulan hak veya gözden kaçan günün seçkisi varsa yönetime bildirirler onlarda düzelttirler.Çok mütevazi değerli kişiler onlar...
En azından bir şeyler yapaya çalışmalıyızki karşı tarapa hissettirebilirsek alırız hak ettiğimiz değeri.
Şahsen ben çok iyi şiir yazmıyorum ama son iki şiirim uğur böceğine layık görülmüş...Ben verin demedim..değerli yönetim uygun görmüş vermiş...Meselaa Cumhurriyet şirimin videosu için 4 sat nette dolaştım bayrama bile gidemedim aslında beş dakikalık mesafe deydim ama değerli sitemize bir şeyler ekleyelim günü en güzel nasıl anlatırım ve edebiyat dünyasına nasıl katkıda bulunayım diye düşündüm.onun için biraz fedakar olmak gerek
Çok telefonla şiir okudum sayfama eklettim veya başka illere telefon ettim resim ekle fon ekle diye sağolsun arkadaşlarımız yardımcı oldular..Ama insan sadece tek başına İYİ ŞİİR YAZAMAYA BİLİR .DEĞERLİ ARKADAŞLARDANDA YARDIM İSTEYEBİLİRLER.eğer biraz şiirden anlıyorsa bir şeyler olabilir diyorum. HERKEZİN HAK ETTİĞİ DEĞERİ ALMASI DİLEĞİMLE.NET:bU YORUMDA HATA VE KUSURUM VARSA AF OLA SAYGILARIMLA
mehmet ali unsal tarafından 11/21/2013 6:59:38 PM zamanında düzenlenmiştir.
Okumadan yazılanla belli oluyor zaten, şiirlerin içerikleri ile altta yazılan kimi cümlelerin uyumsuzluğu her şeyi ortaya koyuyor, bazen okumak da yetmiyor aslında, takıntı olunca insanda ne okursa okusun takıntısı hortluyor ve yazılanı başka mecraya çekiyor, ki gözlemlerime göre bazı kimseler bu yüzden hiç tanımadıkları kişilere karşı bir büyük öfke biriktiriyor; yani okumak, azıcık kafa yormak gerek...
Seçki konusunda fikrim var, ara ara şiir altlarına not düşüyorum, ancak bu konuda şimdi bir şey yazmak istemiyorum, çünkü yanlış anlaşılmak da pek hoş olmuyor, yani "kaş yapayım derken göz çıkarmak"tan endişe ediyorum...
Esenlik dileğiyle...
Can kardeşim yıllardır buradayım, kurulduğundan beri.
Seçici kurulda kim var, kaç kişilerdir bilmem, sadece iki üç kişi var seçici kurulda olduklarını düşündüğüm.
Ama bugüne kadar hep kurulu savundum ve işlerini iyi yaptıklarını söyledim, yine savunuyorum.
Meselâ benim son eklediğim şiire böcek verilmedi, şiirin teknik yönden bir eksiği yok ama çok kullanılan ve benim de daha önce birkaç kez kullandığım bir ayak kullanmıştım bir bu yüzden bir de şu insanlara barış diye yutturulmaya çalışılan Diyarbakır vakasını işlemiştim, sanırım barış sürecini baltalıyorum diye böcek vermediler ki önemi yok, hiçbir şiirimi böcek için yazmadım bugüne kadar.
Bunca zaman içinde kurulun birkaç kez hata yaptığını gördüm ki bu da normaldir, işleri gerçekten zor, hatalarından biri geçenlerde pkk probagandası yapan bir şiiri güne taşıdılar, benim, sayın Sami Biberoğullarının ve birkaç kişinin tepki yorumlarıyla şiir günden çekildi.
Kurulun torpil yaptığını, etkilendiğini falan düşünmüyorum ama şu olabilir, uyanık biri çıkar kurulda kimlerin olduğunu doğru tahmin eder ve onların üzerine oynarsa belki ister istemez menfî oy alabilir ama uzak ihtimâl.
Velhasıl sonuç olarak kurul gerçekten yıllardır bu işi büyük bir özveriyle ve en az hatayla götürüyor.
Bazı günler daha iyi şiirler olmasına rağmen daha vasat bir şiir güne geliyorsa bu yeni isimleri teşvik etmek içindir.
Ama sanırım sen fazla güne gelen bir isimden rahatsızsın bunun cevabını ancak kurul ya da yönetim verebilir, belki işlenen konuları seviyorlardır, benim gibi vatan vatan diye barış sürecini baltalamıyordur da iktidarın oy için yaptığı gibi herkese, her kesime mavi boncuk dağıtıyordur şair, iyilik meleğini oynuyordur meselâ:))
O ilk yorumculara gelince, yıllarca yazdım bu konuyu, onlar da yorum avcılarıdır, ne kadar çok yorum yazarsam o kadar çok yorum alırımdır dertleri, şiiri falan okumazlar, ellerinde kesip kopyalanmış bir yorum bulunur, şiir düşer düşmez yapıştırıverirler:))
Bazen başıma geliyor, şiirimi ekliyorum, bir yazım hatası var mı diye bakmak için tıklıyorum bakıyorum bir yorum, afedersin ama oha be kardeşim, daha ben açıp bakmadım şiirime sen ne ara okudun, anladın da yorumladın:))
Umarım aradığın cevabı bulursun can kardeşim.
Selam ve sevgimle.
Şiirlerin okunmadan yorumlanması oylanması konusunda hak veriyorum sana. Hatta bir kaç kişiyi uyardım bile, baktım ki değişen bir şey yok listemden sildim sayfasına yazmıyorum bile. Herkes kendi yazdığını beğenir başkasından zevk almayabilir bunu anlarım, o zaman biliyorsa tekniği konusu hakkında bir şeyler yazabilir. Sanmasınlar ki anlaşılmıyor, kopyala yapıştır yorumları da inceliyorum çoğu kez googleye yazdığımda hepsi çıkıyor ortaya. Böcek konusunda da haklı olabilirsin bazen iyi şiirler göz ardı edilebiliyor, o da şairin kusuru diyelim. ya gün bitmek üzereyken ekliyorlar şiiri ya da dikkati çekecek yorumlar yazmıyorlar güzel şiirlere. Sonuçta hepimiz insanız eklenen bütün şiirlere yetişilmesinin imkanı yok. torpil meselesine gelince "Hamili kart yakinimdir" sloganıyla bu günlere geldik, hala da değişen bir şey yok, alışman lazımdı bu olaylara da. Güne gelen şirler için de sadece yakın zamanda güne gelmemişlerin seçildiğini fark ettiğimi söyleyebilirim. En güzel şiir seçilmiyor sanırım. Başka kriterleri var mı bilmem.
24 saat defterde olan fukaralardan birisi de benim, işim yok gücüm yok, defterden ve şiirden başka aşkım da yok, televizyon da izlemem, gözlerim de bozuldu kitap okumak da yoruyor beni, sayfam genelde açıktır. Ama şiiri okumadan asla yorum yapmam, anlayamamış olabilirim, beğenmemiş olabilirim, dostluk adına bir kaç satır yazabilirim de ama açtığım şiirleri son mısrasına kadar okurum. Hatta bulduğum en küçük kusuru bile gözümde büyüttüğümü söyleyenler kızanlar olur. Adam demiyor ki şiirimi sabırla sonuna kadar okumuş zaman harcamış, niye güzel yanlarını yazmadın da kusur buldun diyor.
Kimseyle takıştığına değmez sanal dünya burası. Kimin kim olduğunu bile bilmiyoruz çoğunlukla. Sahte isimler gizli profiller, rahatça atıp tutanlar. üzme kendini bizi de üzme.
Bu güne gelen şiirler konusunda, ben de sizin gibi düşünüyordum.
Ama,
Ersin Başeğmez Bey aydınlattı beni sağ olsun.
İnşallah sizin sayfanıza da düşer yolu da,
fikirlerini sizinle paylaşır.
Ona hak verim dinleyince.
Burada kriter, sadece şiirin, ya da yazının güzel olması değil.
Başka çokça etkenler var.
Torpil mi?
Pek sanmıyorum ama, ufak tefek etkilenme olabilir.
Gerçekten çok harika yazan şairler, yazarlar var.
Kalemlerinden her dökülen gerçek sanat eseri.
O zaman,
hep onları güne taşımak gerekmez mi?
Bence,
güne seçim yapanlar,
ne yaptıklarını biliyorlar.
Keşke yöntemlerini anlatsalar da,
bu tür düşüncelere kapılmasa insanlar.
Şiir yorumuna gelince.
Bu konuda haklı olduğunuz kesin.
Şiiri okumuyorsan, yorum da yapma kardeşim.
Ne kaybedersin yani?
Sonuçta,
senin yazına tapılan torumlar da biraz az olur.
Varsın olsun.
Şu sayfası devamlı açık olanlar konusuna gelelim.
Çok yanılıyorsunuz.
Ya da eksik düşünceleriniz diyelim.
Ben yurt dışında yaşıyorum.
Sosyal paylaşım sitelerini, içeriklerinin kokuşmuş olması nedeni ile sevmiyorum.
Bu nedenle Edebiyat Defterindeyim.
Ülkemle bağlantım burasıdır.
Bu nedenle de devamlı açık durur.
Şimdi siz,
bizleri de o fukara insanlar arasına soktunuz.
Oldu mu?
Yakıştı mı?