Abdullah Harmancı ile Söyleştik
Öykü yazarlarımızdan Abdullah Harmancı ile kitaplar ve kitapları hakkında söyleştik.
Kitaphaber.com.tr olarak, kültür dünyamıza nakış nakış roman, hikâye, şiir, araştırma gibi eserler nakşeden, değerli yazarlarımızla kitaplar ve kitapları hakkında, küçük söyleşiler yaparak, onların dünyalarına bir kapı aralamak istedik. Öncelikle bizleri kırmadığınız için teşekkürü bir borç biliriz.
Öncelikle kendinizden kısaca bahseder misiniz? Abdullah Harmancı kimdir?
Abdullah Harmancı, bu güne kadar yapılan söyleşilerde kendisini tanıtmaktan yoruldu doğrusu. Dileyenler önceki söyleşilerime bakarak meraklarını gidersinler. İsterseniz yazar sözlüklerine de bakılabilir.
Abdullah Harmancı’yı yazmaya iten sebep nedir?
Her nesil içerisinde sanatın, zanaatın tüm alanlarında belli bir yeteneğe sahip insanlar oluyor. Her nesilden, her yetenekte insan çıkıyor. Yaratılışın hikmeti bu. Bizde de yazma yeteneği var demek ki. Pek çok konuda yeteneksiz ve bilgisizim. Mesela konuşmayı beceremem. Ama yazma noktasında biraz da olsa kendime güveniyorum. Yazma sebebimiz aranırsa bu söylenebilir sanırım. Tabii Müslüman her eyleminde bir hikmet arar. Bir hikmet var eder, etmelidir. Benim de yazma eylemine bir anlam, bir hikmet katmak gibi kaygılarım oldu. Sloganik edebiyat değil, mesaj edebiyatı değil, ama mademki yazıyorsunuz, Müslümansınız, o halde yazmak da bir anlam içermelidir.
Öykünün ve öykülerin hayatınızdaki yeri nedir? Neden öykü?
Sanırım şiiri başaramadığımdan… Önce şiir yazdım, ardından roman denemeleri yaptım, derken öyküde karar kıldım. Öykü bizim parça bölük hayatımıza uygun düşüyor.
Öykülerinizde konu seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz?
Bir öykücü konu seçmez. Konu seçmek gibi bir derdi olmaz, hatta hakkımda yazılanları okuduğum zaman şaşırıyorum. Hiç düşünmediğim meselelere değiniyor eleştirmenler. Konu seçimi değil de, her insanın ister istemez odaklandığı, incindiği, önemsediği konular var, bunu yazıyorsunuz. Hakkımda yazılan yazılarda, genellikle modern yaşamla geleneksel yaşam arasında kalmış kişilerin tereddütlerini yazdığım söylendi ki, benim hiç böyle bir konuyu gündeme getirmek gibi bir derdim olmadı.
Edebiyat dergilerinin sizin yazı hayatınızda ne gibi etkileri oldu?
Türkiye’de edebiyat dergiler üzerinden yürür. Yazar, şair dergilerden çıkar. Ben de önce Dergâh’a öykü gönderdim. Sonra Konya’da çıkan dergilerde yazdım, derken… Halka büyüdü.
Yazdığınız eserlerinizde, özellikle hitap etmek istediğiniz bir kitle var mı?
Ben bir piyasa yazarı değilim. Proje yazarı değilim. Ticari hedeflerim yok. Beni son kitabımda Peygamberin bir hadisine gönderme var. Okuyup gözleri yaşaran çok kişi oldu. Bu bana yeter, kitle mitle, bunlar bana ters.
Öykülerinizde evlilik temasını sıklıkla kullanıyorsunuz, bunun bir sebebi var mı?
Arı bal yapar, ama balı izah edemez, diyor bir şair, kimdi… Belediyelerimizin popçuları falan çağırarak “andığı” bir şairimiz miydi? Hay Allah unutmuşum… Neden evlilik konusu anlattığımı bilmiyorum. Sanatsal faaliyet böyle bir şey değil, mühendislik işi değil.
Kitaplarınızda deli tipler ve toplumdan dışlanmış okuyan tipler sık sık yan yana geliyor, bunun sebebi nedir?
Deliler bana çok ilginç gelmiştir. Bir de neden onlara deli deniyor, neye göre deli? Akıllı kim? Normal ne demek ki bunlar anormal olsun? Delileri çok merak ediyorum. Acaba bana bakarken ne düşünüyor mesela? Şu ağaca bakarken ne düşünüyor? Benden farkı ne? Deliyse neden gömleğini giymeyi unutmuyor?
TYB. 2007 Yılın hikayecisi ödülünü Yerlere Göklere kitabınızla aldınız, şu sıralarda bu kitaba pek ulaşılamıyor, yeni baskı olacak mı? Olursa ne zaman basılacak?
Bilmiyorum yayıncıları anlamak zor. Benim son kitabım birkaç ay içinde tükendi. Ben işin bu tarafıyla ilgilenmiyorum. O zaman tüccar filan oluyorsunuz hızla… Ben buralarda değilim, önemli değil. İnsanlar Kuran okumuyorlar, beni okuyorlar diye sevinemem… Kuran’la aramıza mesafeler girmiş.
Kitaphaber.com.tr kitap tanıtımı ve değerlendirmesi yapan bir sitedir, bu tür sitelerin kitapların okuyucuya ulaşmasında etkisi sizce ne kadardır? Ve edebiyat dünyasına ve kitaba ne gibi kazanımlar sağlar?
İnterneti inkâr eden taş olur. Ama internetle başlayıp internetle bitmemeli. O zaman sadece hava saldırısı yapan bir ordu gibi oluruz. Kara saldırısı yapılmadan olmaz.
Kitaphaber.com.tr ekibi olarak bizlerle olduğunuz teşekkür ederiz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.