- 534 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİZİ BİZDEN Kİm KURTARACAK
Bizi benliğimizden, özümüzden, şımarıklığımızdan kim alıp çıkaracak.
Anne karnındayken bile bizimle konuşan baba doğarken seven annen sonra abi kardeş... Evden adım attık mı dışarı komşunun kızı oğlu makaslar bizi. Dayıya halaya uğramamak gerek küçükken hele dede nineye asla görünmemek gerek yoksa başlarız kendimizi evin şımarık kedisi görmeye. İlk oyuncağımız bizi kandıran emziğimizdir - sonra kullandığımız her şey bizi kandırır-. Emekledik mi oyuncaklar yağmaya başlar. Her an yenisi, yenisi, yenisi. Derken sokakta oynar görürüz kendimizi, komşu çocuğu büyük iteler bizi oyundan. Feryadı basarız !annnnnnnnneeeeeeeeeee. Çıkar anne balkona bir hım çeker çocuğa gözleri önünde dilinde acı biber tadını görürmüşçesine. Olduk mu 66 aylık okuldayız artık. İlk günler anne abla yanında karabelayız her yana. Derken çekilir onlar eve kalırız öğretmenle. Fakat bize söylenmedi görünmeden yaşamanın nasıl olduğu. Öğretmen sevdi mi arkadaşı ya pis pis bakarız öğretmene ya da ona. Bize sadece bizim sevileceğimiz, başkasının sevilemeyeceği öğretildi anadan babadan. Dikkat çekmek için ya arkadaşı itekler ya da sıraları pataklar öğretmenin dikkatini üzerimize çekeriz. Öğretmen görmezlikten gelir bizi fakat biz onun dikkatini çekmedik diye devam ederiz haylazlığa. Sonra bir kulak çekme anne baba okulun kapısında cenderme. Öğretmenin halini sormayın, bizim zaferimiz gönderede. Derken olduk orta okul gördük sigarayı erkek!!! adamın ağzında. Önce kalemimiz oldu sıgara sonra yolda içilen yarım kalan bela. Bir iki çektik lisede tiryaki çıktık. Ergenlik hormonlarıyla birlikte adam olduk, özgürleştik her dalda. O cafe senin bu cafe benim kantırımız, playstationmız oldu her derde deva. Derken sigara vermez oldu tat Veli’nin içtiğinden sardık bir kat. Kafa olunca hoş artık içmemek boş. Anne baba unutuldu en dost sokaktaki sarhoş. Biramızı yudumlarken dayımızın hayali gözümüzde uçar. Bir akşam eve geldik sarhoş baba dedi aman bu ne çoş. DErshane okula verdiğim para yazık oldu bu kâra. Onlar üniversiteyi düşününce, gördükleri manzara eserleri idi ilk bela. Derken sevdik bir kızı- erkeği "hayır"a gelmeyip bastık yaygarayı. Bize öğretmediler hayatla savaşmayı hep öğrendik hazıra konmayı. Her şeyimiz tastamam asla olmaz bize el yaman. Anne baba ararken hatayı, eğitimin onlarla başladığını unuttular her daim. NETİCEDE BİZİM DE OLDU BEBEK ANNEMİZDEN, BABAMIZDEN, ÇEVREMİZDEN GÖRDÜĞÜMÜZ YANLIŞ YETİŞTİRMEYİ DEVAM ETTİK. Böylece sımarıklığımızı, tembelliğimizi, ukalalığımızı, beğenmişliğimizi, terbiyesizliğimizi ve nihayetinde acizliğimizi nesilden nesile aktarır olduk. Sonra başımızı ellerimizin arasına alıp toplumun bozulmasından, yozlaşmasından dem vurduk
YORUMLAR
Selamlar. Yazıyı okuyan arkadaşlar bu benim ilk yazım, her türlü tenkidinizi beklerim.