MATEM-İ MUHARREM YASI
EHLİ BEYİTE EZİYET ETME YETER ARTIK ZULÜMLE TAHTI PAYEDE ABAD OLUNMAZ
Ehli beyt Hz Muhammed Mustafa Peygamberimizin aile efradı
Hıra dağında, Allahın Resulüne oku ile gelen peygamberlik görevinde
İlk Müslümanlar olarak yanlarında, resulallahın yanında Ehli beyti vardı
Arap yarım adasında putlara tapan bir yezidi kavmi ebu cehilin oğlu muavine vardı
Allahın oku ile başlayan ayet, ayet inen Kuranı Kerime karşı bir direniş vardı
Arap yarım adasında zenginliği ile bilinen muaviye, yezidi, keşişi bir panik sardı
Allahın Resulüne karşı bir sürü tuzaklar, suikastlar düzenlendi, başarılı olamadı
Çünkü yanında, arkasında kendisini yalnız bırakmayan amcasının oğlu
Ebu talibin oğlu Allahın arslanı Hz Ali vardı, aynı zamanda Hz Muhammed Mustafanın damadı idi, Hz Fatumatu Zühre ile evliliğini gerçekleştirdi, bu izdivaçtan iki oğlu oldu
Biri Hz İmam Hasan, diğeri Hz İmamı Hüseyin
Hz Muhammed Mustafa birini sağ dizine birini sol dizine oturtarak severdi bunlar iki gözümün nuru diye çevresine tanıtırdı
Vasiyetinde de ey Müminler size iki şey emanet ediyorum bir bana hıra dağında oku emri ile gelen Son dinimizin emri kitabı Kuran-ı Kadimi ikincisi aile efradım olan Ehlibeytimi emanet ediyorum bu iki kutsalıma sahip çıkın diye vasiyetinde buyurmuştur
İlk Müslümanlara bakarsak Hz Muhammed Mustafa, Hz Ali Hz Ebu Talib, Hz Abdul Mutalib, Hz Fatuma-i Zöhre, Hz Ayşe, Köle Zeyd, ilk Ezan- Muhammedi okuyan sedası ile o zaman ki müminlerin ve ilk Müslümanların yüreklerine taht kuran Bilal-i Habeşi vardı
Allahın Yüce Dinini arap yarım adasında insanlara kabul ettirmek pek kolay olmadı arap yarım adasında muaviye gibi taht ve saltanat düşkünü ebu cehil muaviye yezit keşiş gibi büyük kafileler vardı para zoruyla insanları istediği gibi kandırmasını biliyorlardı ve saflarına çekmeyi korku ve sindirmeyle başara biliyorlardı
Bu nedenle birçok savaşlar yaşandı, iktidar kavgaları, Halife kavgaları yaşandı
Bu savaşlarda, halife kavgalarında Ehlibeyt evladı Hz Muhammed Mustafa Resullahı yalnız bırakmadı
Canlarını başlarını ortaya koyarak Allahın Resulüne sahip çıktı, amcaoğlu ve damadı Hz Ali Kılıcı keskin Zülfikar’ı ile Hz Muhammedi bir sürü suikastlardan kurtarmayı başardı Ve Allahın Arslanı unvanını aldı
Hz Muhammed Mustafa’da ey müminle, ey Müslümanlar şayet ben ilim isem cennet isem Âlide ilmin kapısı diye onere etti ve kendisinden sonra, Hz Âlinin halife olmasını vasiyet etti
Hz Muhammed Mustafa ölüm döşeğinde iken halifelik kavgaları başladı
Vasiyetini yazdırmak istedi engel olundu, yüksek ateşten sayıklıyor Resulllah diye gaale alınmadı ve kayda alınmadı bu tuzağın arkası da para servet düşkünü muaviye vardı
Hz Muhammed Mustafa hakka yürüdü naaşı dört gün yerde kald ıHALİFELİK MÜCADELESİ İLE ARAP YARIM ADASI TOZ DUMANDI Hz Ali naşını dört gün evde defnetti dışarı çıkarmadı naaşına ihanet edeceklerini düşündü
Ehlibeyiy evlatlarını toplayarak kimselerin göremeyeceği bilemeyeceği bir yere defin için karar aldı halifeliği hiç düşünmedi Hz Resulallahın cenazesi yerde iken Hz Ömer muaviyenin desteği ile halifeliğini ilan etti Hz Ali gözümüzün nuru yerde yastayız zaman Allahın yüce dininin son peygamberi bizim İslamiyetlin onuru gururu onu hain ellerden canımızın pahasına da olsa koruma günü diyerek Allahın Resulüne ve onun emaneti olan Kuran-ı Kelama sahip çıktı bir yandan da Ehlibeyti eliyle islamiyeti arap adasına yaymaya hız verdi
Ciğer paresi olan Allahın Resulünün matemini sürdü uzun süre acı çekiyordu her perşembe gecesi Kuranı Kerim okutuyordu
Hz Ömer den sonra Hz Osman halife oldu, hz Osman Kuranın yeninden derlenmesi toparlanması gerekir diyerek ayetlere yeni tefsirler yeni yorumlar ekletti ve Ehlibeytin ismini Kuran-ı Kadimden çıkardı
Bu durum Ehli beyitte ve taraftarlarında büyük rahatsızlık yarattı
Daha sonra Hz Ebubekir halife oldu, Hz Ömer, Hz Osman, Hz Ebu Bekir sonradan Müslüman olanlardan
Hz Ebu Bekir den sonra muaviye diretti ve gücünü göstererek halifeliği eline geçirmeye çalıştı Hz ali ye gücü yetmedi Hz Ali son halife oldu, Hz Aliyi de yine muaviye mescitte namaz kılarken kılıçla şehit edildi
Hz Âlinin mescitte namaz kılarken secdede şehit edilmesi Hz Ali taraftarlarını ve Ehlibeyti çok üzdü ve Allah için secdede iken kılıçla şehit edilmesi büyük acılara gark oldu ve Muhammed Mustafa ve Ehlibeytini oluşturan Ali taraftarları diye bir İslami oluşum gelişti başlarına
Ya Ali yazan kırmızı kurdeleler bağlayarak muaviyenin zulmüne meydan okundu ve muaviye ye biat etmeyeceklerini tanımayacaklarını halifeliğini kabul edemeyeceklerini açık, açık beyan ettiler
İşte bu muaviye ye karşı direniş adım, adım islamiyeti Müslümanlığı acı sonlara yani Kerbela vakasına götürüyordu
Kerbela vakası bir başka yazımda
Saygılarımla
______Ali Cemal AĞIRMAN_____
BİLGİLENDİRME
"EHL-İ BEYT"
Ehi beyt hakkında bilgi Ehli beyt kime denir Ehli beyt nedir Hz. Fatıma Mübarek hanımlar Peygamberimizin ailesi Şerif Seyyid
Peygamberimizin bütün aile fertleri; Mübarek hanımları, Kızı Hz. Fatıma ile Hz. Ali ve bunların evlatları olan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (R.A.)’in çocukları ve kıyamete kadar gelecek torunlarının hepsi.
Hatta Peygamberimizin temiz soyunun bağlı olduğu Hâşimoğullarına da Ehl-i Beyt denir. Sahabiden Selman-ı Farisî (R.A.) de Ehl-i Beytten sayıldı.
Resûlullah (S.A.V)´ın soyu, Hz. Fatıma’dan devam etti. Hz. Hasan (R.A.)’ın çocuklarına ve torunlarına «Şerif», Hz. Hüseyin’inkine de «Seyyid» denir.
Müslüman ismi altında, bazı doğru yoldan ayrılanlar, Ehl-i Beyte iftira edip, haklarında kötü sözler sarf etmektedirler. Hiçbir zaman hiçbir devirde hiçbir müslüman Ehl-i Beyt hakkında iftirada bulunmamıştır.
Doğru yoldaki İslâm alimleri Ehl-i Beyt sevgisini, son nefeste iman ile gitmek için’ şart görmüşlerdir. Bunlarda Resûlullah’ın zerreleri vardır. Onlara kıymet vermek, saygı göstermek her müslümanın, vazifesidir.
EMEVİLER KİMDİR? Emeviler Dört Halife Dönemi’nden (632-661) sonra Müslüman Arap devletine egemen olan hanedandır. Hz. Ali’nin 661’de öldürülmesinden sonra başa geçen Emeviler, 750’de Abbasiler tarafından yıkılıncaya değin hüküm sürdüler.
Emevi hanedanın kurucusu Muaviye, Mekkeli Kureyş kabilesine bağlı Ümeyye ailesinden geliyordu. Emeviler, ailenin adından dolayı Beni Ümeyye olarak da anılır. Muaviye, Hz. Ömer döneminde 641’de Şam valisi olmuş ve Suriye’yi denetimi altına almıştı. Muaviye, 656’da başa geçen Hz. Ali’nin halifeliğini tanımadı ve onu üçüncü halife Hz. Osman’ın öldürülmesinden sorumlu tuttu. Hz. Ali, Şam valiliğine bir başkasını atayınca da çekişme savaşa dönüştü. Muaviye, Sıffin Savaşı’nda (657) yenilmek üzere olan askerlerinin mızraklarına Kuran yapraklarını taktırdı v böylece Hz. Ali’nin ordusunu durdurdu. Halifelik sorununu savaşla değil hakeme başvurarak çözmeyi önerdi. Ne var ki Muaviye’nin hakemi Hz. Ali’nin hakemini ikna ederek Muaviye’yi halife ilan etti.Söylenen şudurki Hz.Ali’nin hakemi ile Muaviye’nin hakemi anlaşdıktan sonra Hz.Ali’nin hakemi orduların önünde yüzüğünü çıkartarak Hz. Ali’yi halifelikten aldım der.Aynı şeyi yapması beklenen Muaviye’nin hakemi masadan yüzüğü alır ve ben Muaviye’yi halife yaptım der.böyle ufak bir hile ile Hz. Ali halifelikten indirilmiş olur.Hz. Ali bu sonucu kabul etmemekle birlikte denetimindeki toprakları yavaş yavaş yitirdi ve bir süre sonra da öldürüldü.
Muaviye, Hz. Ali’nin 661’de öldürülmesinden sonra halifeliğini ilan etti ve böylece Emevi yönetimi başladı. Muaviye, halifeliğini tanımayanları sert bir biçimde bastırdı ve iç karışıklıklara son verdi. Ardından yeni fetihlere girişti. Emevi egemenliğini doğuda Hindistan sınırına, batıda Kuzey Afrika’ya, oradan da Güney İspanya’ya kadar yaydı. Yeni kurulan donanmayla 669-678 arasında Bizans’ın başkenti Konstantinopolis’i (İstanbul) ele geçirmek için seferler düzenlendi, ama başaramadı. Muaviye 680’de öldüğünde ardında mikrop bir devlet bıraktı. Halifeliği dinsel önderliğin yanı sıra tam bir siyasal önderliğe dönüştürdü. Halifelik merkezini de kutsal topraklardaki Mekke’den Şam’a taşıdı. Artık halife bir kurul tarafından seçilmiyor, babadan oğula geçiyordu. Nitekim Muaviye’nin yerine oğlu I. Yezid halife oldu.
I. Yezid tahta çıktığında yeni bir halifelik sorunuyla karşı karşıya kaldı. Hz. Ali’nin küçük oğlu Hüseyin, halifeliğin kendi hakkı olduğunu ileri sürdü ve Yezid’in halifeliğini tanımadı. Yezid sorunu askeri yöntemlerle çözmeye karar verdi ve Hüseyin ile yandaşlarını 681’de Kerbela’da kıyıma uğrattı. Bu olay, İslam tarihindeki Sünni ve Alevi-Şii mezhep ayrılığını da kesinleştirdi. I. Yezid, yaklaşık üç yıl iktidarda kaldı, ama İslam tarihine en acımasız hükümdarlardan biri olarak geçti. I. Yezid’in ölümünden sonra 683’te oğlu II. Muaviye halife oldu. II. Muaviye’nin iktidarı yalnızca bir yıl sürdü. II. Muaviye ve önceki iki hükümdar, Ebu Süfyan’ın soyundan geldikleri için Süfyaniler olarak anılır.
II. Muaviye’den sonra 684’te I. Mervan halife olarak Emevi Devleti’nde Mervaniler dönemini başlattı. Emeviler en parlak dönemini I. Mervan’ın oğlu Abdülmelik döneminde (685-705) yaşadı. Bu dönemde Irak ve İran’daki ayaklanmalar bastırıldı. Hindistan ve Orta Asya’da yeni fetihlerle devletin sınırları genişletildi. Süleyman’ın halifeliği sırasında Bizans İmparatoru III. Leon’un 717’de Emevi ordusunu ağır bir yenilgiye uğratması, Emevi Devleti’nin gerileme döneminin başlangıcı oldu. Araplar arasında kabile çatışmaları yeniden başladı ve "Mevali" denen, Arap olmayan Müslümanların merkezi yönetime karşı hoşnutsuzlukları arttı. 707-720 arasında halifelik eden Ömer’in başlattığı yenileşme hareketleri de kalıcı bir sonuç getirmedi. Hişam döneminde (724-743), 732’de İspanya üzerinden Fransa’yı fethe girişen Emevi ordusu Poitiers’de (Puvatya) durduruldu. Emeviler Anadolu’da Bizans’a karşı üstünlüklerini de yitirdiler. Orta Asya’da Türkler, Kuzey Afrika’da Berberiler Emevi egemenliğine başkaldırdılar.
Son Emevi Halifesi II. Mervan döneminde (744-750) Abbasiler denetiminde gelişen muhalefet Emevi egemenliğini sarstı. Emevi Devleti’nin yıkılışında Ebu Müslim Horasani önemli rol oynadı. Sonunda Abbasilerin önderi Ebu’l-Abbas, Emevi egemenliğine son verdi ve Emevi hanedanının bütün üyelerini öldürdü. Bu kıyımdan canını kurtarabilen Abdurrahman, İspanya’ya giderek orada Endülüs Emevileri Devleti’ni kurdu.
EHLİ BEYT KİMDİR KİMLERDEN OLUŞUR
Ehli Beyt Nedir ? Kimlerden Oluşur?
Ehli Beyt kimlerden oluşur? ,
Ehli Beyt nedir ve kimlerden Oluşur? ,
Ehli Beyt Kimlerden Oluşur
Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın bütün âile fertlerine Ehlibeyt denir. Mübârek zevceleri, çocukları, kızı hazret-i Fâtıma ile hazret-i Ali ve bunların mübârek evlâdları olan hazret-i Hasen ve hazret-i Hüseyn’den kıyâmete kadar gelecek nesilleri.
Allah’ü Teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Ey Habîbimin ehl-i beyti! Allah’ü teâlâ, sizin günâhtan uzak olmanızı istiyor. (Ahzâb sûresi: 33)
Ehl-i beytim, Nûh’un (aleyhisselâm) gemisi gibidir. Binen kurtulur, binmeyen boğulur. (Hadîs-i şerîf-Câmi-us-Sagîr-Müstedrek)
Sırat köprüsünden ayakları kaymadan geçenler, ehl-i beytimi ve eshâbımı çok sevenlerdir. (Hadîs-i şerîf-Resâil-i İbn-i Âbidîn)
Zâhir ve bâtın ilimlerinde yâni kalb ilimlerinde büyük âlim olan babam, her zaman ehl-i beyti sevmeği tavsiye ve teşvik ederdi. Bu sevginin, son nefeste îmânla gitmeye çok yardımı vardır derdi. Ehl-i beytin sevgisi, Ehl-i sünnetin sermâyesidir. Âhiret kazançlarını hep bu sermâye getirecektir. (İmâm-ı Rabbânî) İlâhi! Fâtımâ evlâdı hâtırına, Son sözüm kelime-i tevhîd ola, Eğer bu duâmı edersen red ya kabûl, Sarıldım Ehl-i Beyt-i Nebî eteğine.
PEYGAMBER EFENDİMİZİN EHLİBEYT İÇİN SÖYLEDİĞİ HADİSİ ŞERİFLERİ
Peygamber Efendimizin Ehli Beyti için söylediği Hadisi Şerifleri
Ehl-i Beyt ile ilgili Hadis-i şerifler:" Ehl-i beyti seveni Hak teâlâ sever, buğz edene de buğz eder."(İ. Asakir)
" İslâmın esası, bana ve Ehl-i beytime sevgidir." [İbni Asakir]
" Allahın kitabı ve Ehl-i beytime uyan, hidayette olur, uymayan sapıtır."[İ.Hibban]
" Ehl-i beytim, Nuh’un gemisi gibidir. Tutunan kurtulur, tutunmayan, boğulur. "(Taberânî)
" Ehl-i beytime buğzeden, yüzüstü cehenneme atılır." [İ. Ahmed]
" Ehli beytime, cehennemlikten başkası buğzetmez." [İ. Ahmed]
" En iyiniz, Ehl-i beytime iyilik edendir. "(Hakim)
" Ehl-i beytimi sevmeyen, ihtilafa düşer ve şeytana yoldaş olur. "[Hakim]
" Vallahi Ehl-i beytimi sevmeyenin kalbine iman girmez." [İ. Ahmed]
" Benim soyuma dil uzatarak, beni incitenlere, Allahü teâlâ çok azap yapar. "[Deylemî]
" Allahü teâlâ, oğlum Hasan’la iki Müslüman ordunun arasını barıştırır." [Buhari]
" Ya Rabbi, Hasan’la Hüseyin’i seviyorum. Sen de sev. Bunları sevenleri de sev!" [Tirmizi]
" Fatıma benden bir parçadır. Onu inciten beni incitmiş olur. "[Hakim]
" Fatıma’yı Ali’den daha çok severim, Ali, bana, Fatıma’dan daha çok kıymetlidir. "[Hakim]
" Allah, Fatıma ve nesline Cehennemi haram kıldı. "[Taberânî]
" Kızım Fatıma’nın adı "Allah onu ve sevenlerini Cehennemden korur" manasındadır. [Deylemî]
" Ali’yi ancak mümin olan sever ve ona ancak münafık olan buğzeder. "[Nesâî]
" Ali’yi sevmek, ateşin odunu yaktığı gibi, Müslümanların günahını yok eder "[İ. Asakir]
" Ali’ye düşman olanın düşmanı Allahtır. "[Ramuz]
" Ben ilmin şehriyim, Ali ise kapısıdır. "[Deylemî]
" İlim on kısım. Dokuzu Ali’de, biri diğer halktadır. O, bu biri de onlardan iyi bilir." [Ebu Nuaym]
" Ali’yi seven, beni sevmiştir. Ona düşmanlık, bana düşmanlıktır. Onu inciten beni " incitmiştir. Beni inciten de Allahı incitmiş olur." [Taberânî]
" İmanın birinci alameti Ali’yi sevmektir." [M. Ç. Güzin]
" İslâma, Peygambere ve nesline hürmet edenin, dini ve dünyası korunur." [Taberânî]
" Ehl-i beytimi ve Eshabımı çok sevenin, Sırat köprüsünde ayağı kaymaz." [Deylemi,İ. Adiy]
" Eshabımı, ezvacımı ve Ehl-i beytimi seven, cennette benimle beraber olur." [Ramuz]
" Allah, Fatıma ve nesline Cehennemi haram kıldı. "Hadis (Taberânî) .
MATEM-İ MUHARREM YASI Yazısına Yorum Yap
"MATEM-İ MUHARREM YASI" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Burada yazarsam kanal adı olmaz diye yazmıyorum. Bir tv kanalında Muharrem sohbetlerini dinliyor, bu
konuda bilgileniyorum.
Peygamberimizin dört gün evde gömülmeden defnedilmeden kalması bana çok acı gelir. Çıkarcı insanların Allahın peygamberine bile saygı duymamaları çok üzer.
Dahası onun çok sevdiği torunlarına yapılan zulüm de içimi acıtır. İnsanlığı sorgularım.
Güzel ve anlamlı bir yazı olmuş bu konuda. Tarihi acı gerçekler var ne yazıkki.
Tebrikler,
selâm ve saygılarımla..