- 559 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYALLERDEN GERÇEĞE AZMİMİN ZAFERİ 14 - Bölüm
HAYALLERDEN GERÇEĞE AZMİMİN ZAFERİ 14 - Bölüm
Saygıdeğer gönül dostlarım. Isparta tarihinde ilk defa iki yüz civarında ülke genelinden ve yurt dışından gelen şair ve yazar, ozan, sanatçılarla yüzü aşkın Isparta merkez ve ilçelerden katılımlarla üç yüzü aşkın şair yazarımızla öğretmen evinde şiir ve müzik programı gerçekleştirmiş olduk. Bu program belediye kültür sinemasın da devam edince halkın katılımıyla beş yüz aşkın vatandaş izledi.
Üç gün boyunca Isparta şehrimizi tanıma fırsatı bulan gönül dostlarımdan otel ve yeme içme masraflarını talep etmedim. Altı ay boyunca bu büyük organizenin başarıya ulaşması için geceli gündüzlü gayret sarf ettim. Allah’ım dünya ve ahirette mahcup etmesin. Bu büyük şölende sözü bana ait şarkı ve türküler de bestelenip okunmuş oldu. Konuklarıma ödüller verip uğurladım.
Faaliyetlerim bunlarla sınırlı kalmadı. Uzun süredir sigaraya karşı alerjim vardı. Çünkü: Dumanından kaçıyorum, Nefretimi saçıyorum, Hakka avuç açıyorum, Ben sigara düşmanıyım. Dumanı perdeyi isler, İzmarit çevreyi pisler, Külleri tablayı besler, İğrenç bir pislik sigara. Diyorum. Bu duygularla ilgili beş yüz civarında şiirlerim var. Sağlığın hiçe sayılmasına üzülüyordum.
Zaman zaman huzur evinde ve diğer alanlarda da programlar yapıyorduk. Sağlık il müdürlüğünü ziyaret ederek (SİGARAYI BIRAK, OKUMAYA BAK) kampanyasını başlattığımı ifade ettim. Ortaklaşa program yapmamız gerekti. Ben sigarayla savaşanlar vakfı başkanı sayın: Ubeyt Korbey’i Şehrimize davet ettim. Duman avcıları derneği başkanı sanatçımız sayın: Selçuk Alagöz de geleceklerdi ama manileri olunca teşrif edemediler, katılımlar da çoktu.
Kampanyayı başlattığımda ilkini şair ve yazar, müftülüğün il vaizi ile göğüs doktorun anlatımıyla gerçekleşti. Sigarayı bıraktım diyenlere kitap, dergi hediye ediyorduk. Panel gibi süren programda şiir,müzik dinletileri de vardı.
Haram,mekruh ve sağlık konularını içeriyordu. İkinci program: Daha geniş katılımla gerçekleşti. Görsel yayınlar, önemli ve değerli misafirler vardı.
Belediye kültür salonu izleyicilerle doluyordu. Yürek burkan haberler çok acıydı. Ülkemizde sigaradan günde bir uçak dolu yılda yüz otuz bini aşkın insanın ölmesi gerçekten büyük kayıptı. Bu önemli programı gerçekleştirince çok mutluluk duydum. Sigarayı bırakan beyefendilerin eşleri teşekkür ettiler.
Ankara da Türk dünyası kültür merkezine bir şölene davet edildim. Isparta şehrimin güzelliklerini gittiğim yerlerde şiirlerimle anlatıyordum.
Hayal ettiğim yerleri de sanatımın sayesinde görüyordum. Bursa Uludağ da katıldığım programda doktor ve öğretim görevlileri çoğunluktaydı. Ben sigaranın vücuda verdiği tahribatları şiirimde anlatınca çok şaşırdılar. Ve bana dediler ki: Zeki bey bu gidişle bizim mesleği de ele alacaksın çok iyi anlattın ama bu kadar nefretin niye dediler. Bende gerçekten böyle güzel bir yerde sohbet etmek istiyorum ama dumansız bir masa bulamıyorum dedim.
Kütahya da, Simav da, Bodrum da, Antalya da, Burdur da, Aydın da, Nazillide, Söke de, Kuş adasın da İzmir de henüz hatırıma gelmeyen bir çok il ve ilçelerde şiir programlarına katıldım. Ankara da İLESAM da gerçekleşen Rabia Gölbaşı şiir dinletisine katıldığımda anne şiiri okudum. Salonda ki gönül dostlarımın çoğu ağladı. Rabia arkadaşımın annesi de çok ağlayınca. Aşk olsun Zeki bey annemle ilgili kitap yazdım ağlamadı sen ağlattın dedi.
Bu şiiri ağlayarak yazmıştım. Kısa anısı şöyle: Eğirdir Pınar pazarındayım.
Annem geldi aklıma bu şiiri yazdım. Annem o zaman yaşıyordu. Gözyaşımı tutamayınca Isparta’ya gelmem gerekirken, Şarkikaraağaç Bey köyüne ani gittim. Annem beni görünce çok şaşırdı. Oğlum hiç habersiz gelmezdin dedi. Bende: Anne beni buraya yazdığım şiir getirdi dedim. Akşam olmuştu.
Annem: Oku da dinleyelim oğlum seni ansızın getiren şiiri dedi. Göreyim:
Bir gün yollar ayrılacak, Gülen gözler ağlayacak, Kefen bizi bağlayacak, Yaşarken göreyim anam. Bu gurbet bizi bağlıyor, Parası pulu yağlıyor, Rabbımız imkan sağlıyor, Yaşarken göreyim anam. Yiğidin hakkını yeme, Evladım hayırsız deme, İlenme kötü söyleme, Yaşarken göreyim anam.
Yanaklara yaşlar aktı, Düşmanlar seyrine baktı, Hasretlik bizleri yaktı, Yaşarken göreyim anam. Sevgi yumağı olalım, Mutluluk aşkla dolalım, Birlik düzenlik bulalım, Yaşarken göreyim anam. Hayatın tadı gitmeden, Zekinin ömrü bitmeden, Bu dünyayı terk etmeden, Yaşarken göreyim anam. Dedim.
Analığım, babam, dayım da oradaydı hep birlikte ağladık. Aradan bir kaç yıl geçti annem ve analığım, yani halam felçli yaşadıktan sonra rahmetlik oldular. Yaşarken birbirinden değerli insanların kıymetini bilmek gerekiyor. Kızım Ankara da ara sıra ziyarete gidince bu arada dernek başkanı olduğum için resmi ziyaretlerime de devam ediyordum. Bir gün TRT kurumuna gittim.
Amacım yapacağım programları TRT de canlı yayımlatmaktı. Müdür sayın: Haluk Kılçık beyefendi ile görüşecektim. Yerinde yoktu sekreteri birazdan gelir dedi. Bende sekretere kendimi tanıtmaya çalışıyordum. TRT müdür yardımcısı Ahmet bey bizi dinliyormuş. Sekreterine telefon açıp yanında ki beyefendiyi benim odama gönder deyince bende davete icabet ettim.
Hoş geldin Zeki bey dedi: Bende hoş bulduk müdürüm dedim. Ahmet bey sözüne devam etti. Sen halk aşığısın galiba senin değerini anlayan konuyla ilgili müdürümüz var seni onunla tanıştırayım deyip telefon açınca o müdür bey geldi. Beni ona tanıttı. O müdür dilimden anlayınca rahatça duygularımı ifade edebiliyordum. Bana bir daha ne zaman gelirsin diye sordular.
Bende niçin sordunuz deyince: Seni radyo programın da canlı yayına alıp şiir okutacağız dediler. Ben de: Ne zaman geleceğim belli olmaz çok yoğun çalışmalarım var deyince. Madem öyle bu gün seni canlı yayına alalım akşam gel dediler. Ben şaka yapıyorlar herhalde diye düşündüm. Şöyle dedim: Ben akşam geldiğimde siz gitmiş olacaksınız beni TRT kurumuna almazlar ki deyince. Müdür: Biz sana şifre vereceğiz gireceksin seni karşılarlar dedi.
Not: Gerçek hayat hikayemin devamını 15 - bölümden okuyunuz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.