Theo Angelopoulos ve Zaman
dedeme göre zaman bir çocukmuş.. ve sahilde iskambil oynarmış "
Theo Angelopoulos
"Theodoros Angelopoulos (d. 27 Nisan 1935 – ö. 24 Ocak 2012) Yunan sinemasının Costa Gavras ve Costas Ferris ile birlikte öncü yönetmeni. Sanatsal sinemanın en önemli çağdaş temsilcilerindendir.
Mitololojik göndermelere bol yer verilen filmlerinde, daha çok bireyden hareketle tarihsel bağlam içinde toplumsal olaylar konu edilmektedir. Özellikle entelektüel bireyin yaşama dair ızdırapları ve düş kırıklıkları işlenir. Filmlerinde geniş plan çekimler ve uzun sekanslar çokça yer alır. Çoğunu Eleni Karaindrou’nun müziklediği filmleri arasında şunlar sayılabilir: 36 Günleri, Avcılar, Kumpanya, Kitera’ya Yolculuk, Arıcı, Puslu Manzaralar, Leyleğin Geciken Adımı, Ulis’in Bakışı, Sonsuzluk ve Bir Gün, Ağlayan Çayır, Zamanın Tozu.
Theo Angelopoulos, 20-26 Eylül 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilen 17. Altın Koza Film Festivali’nin onur konuğu olarak Adana’ya gelmiş ve ödül törenine katılmıştı. Bu festivalde yönetmenin "Kiteraya Yolculuk", "Arıcı", "Leyleğin Geciken Adımı", "Ulis’in Bakışı", "Sonsuzluk ve Bir Gün", "Ağlayan Çayır" ve "Zamanın Tozu" adlı filmlerinin "Balkanların Belleği - Theo Angelopoulos" adlı özel bir bölümde gösterileceği ilân edilmiştir.
Angelopoulos 24 Ocak 2012 günü, akşam saatlerinde Pire-Drapetsona otoyolunda, Öteki Deniz-The Other Sea adlı yeni filminin çekimi sırasında çarpan bir motosiklet yüzünden yaşama veda etti. Olay yerinden ambulansla Faliro’daki bir hastaneye götürülen ünlü yönetmen, yoğun bakıma alındı ancak hastanede yaşamını yitirdi. [2] Yunanistan’ın önemli gazetelerinden Kathimerini, Angelopoulos’un ölüm haberini, ölümünün şüpheli olabilecegi iması ile, mansetten verdi. Gazete henüz teyit edilemekle birlikte Angelopoulos’a çarpan aracın polise ait olduğu iddiasını da dile getirdi"
alıntıdır.
Ben de "Zaman, pişmanlık dolu geçmişler sahnesidir" diyor
Ve Usta yönetmen/senaristi rahmetle anıyorum...
Poyraz DEMAN
YORUMLAR
Katılmamak mümkün değil finaldeki düşünceye...kemikleşmiş zihniyetimiz , kendimizi bastırma duygumuz var olduğumuz toplumda sebep olur hep pişmanlıklarımıza. Pişman olmamak için vazgeçmek gerekir zamandan.Özgür bırakmak benliği, düşünceyi yanlışa sebebiyet verir belki ama pişmanlığa asla... Bu sebeple zamana karşı : vazgeçerek düşünmek şarttır... Dedim yazınızı okuyunca
Çok ama çok değerli idi benim için okuduğum, düşündürdü....
Sevgi ve saygılarımla