15
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2796
Okunma
İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.
(Hz. Muhammed SAV)
Böyle güzel bir sözle ümmetindeki sevgi bağını güçlendirmeye çalışan bir peygamberin ümmetiyiz…
Ne mutlu ki…
Bizleri onun ümmeti kılan Allah’a hamd-ü senalar olsun…
Bu güzel sözle ümmeti içindeki sevgi duygusunun önemini belirten Peygamberimize salat ve selam olsun…
Geçtiğimiz günlerde bazı şiir sayfalarımda canımı sıkan bir yorumla karşılaştım…
“Sinem Kızım” (Link: www.edebiyatdefteri.com/siir/677409/) ve “Dilek Kızım” (Link: www.edebiyatdefteri.com/siir/733645/) başlıklı şiirlerimde Sima-i Hayal rumuzlu kişi kızım gözüyle baktığım, aslında kızım değil de torunum yaşlardaki bu hanım kızlara ithafen yazdığım şiir için bu manevi kızlarıma kötü niyet uyarısı yapmış. Yani bu malum kişiye göre ben bu şiirleri yazmakla onları bir oyuna getirmek niyetindeymişim…
Yine malum kişi “Babasının Başucunda” (Link: www.edebiyatdefteri.com/siir/753190/) başlıklı şiirimdeki resme bakarak bu hanım kızımın benim ellerime dokunmasını zina olarak yorumlamış. Bunun için de çeşitli kişilerden rivayetler yazmış…
TDV-İSAM’ın (Türkiye Diyanet Vakfı-İslam Araştırma Merkezi) yayınladığı İlmihal-II (İslam ve Toplum) başlıklı kitaptan konuyu araştırdım. Kitabın hazırlanışında ismi geçenleri de aşağıda sizlerle paylaşıyorum.
İlmî Müşavere ve Redaksiyon heyeti: Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Prof. Dr. H. Yunus Apaydın.
Telif Heyeti: Prof. Dr. H. Yunus Apaydın, Prof. Dr. M. Akif Aydın, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı.
Bu kitabın “Tokalaşma ve Kucaklaşma” başlıklı kısmında (sayfa 478) şunları yazıyor:
Özetle belirtmek gerekirse, kadın ve erkeğin tokalaşmasını yasaklayan bir ayet olmadığı gibi H. Peygamber’in bu yönde herhangi bir sözü de yoktur. Resûlullah’ın kadınlardan biat alırken onlarla tokalaşmadığı doğrudur. O dönemde erkekler arasında musafaha (tokalaşma) adeti bulunsa da kadınlarla erkeklerin tokalaşmaları gibi bir adet mevcut değildi. Böyle olunca Resûl-i Ekrem’in bu uygulaması onun kadınlarla tokalaşmayı caiz görmediği yani var olan bir âdeti ilga ettiği şeklinde değil de, kadınlarla biatlaşmada toplumun kültürüne uygun bir usulü uyguladığı şeklinde anlaşılmalıdır.
Malum kişi bu teorisinde Hz. Ömer (ra)’in de örneğini veriyor ama nedense onun kadınlarla musafahalaştığı rivayetleri sahih bulmuyor. Oysa ben Hz. Ömer’in örnek alınması gereken çok daha değişik yönlerinden söz etmek isterim…
Hz. Ömer bir gün evine geldiğinde hanımı kendisine bir hediye verir. Ömer derhal sorar:
“Hatun, bunu hangi patayla aldın?”
Hanımı cevap verir:
“Ya Ömer, senin eve bıraktığın paralardan idareli kullanarak arttırdım.”
Bunun üzerine Hz. Ömer “Demek ki hanım” der, “devletin bana verdiği maaş ihtiyacımdan fazlaymış.
Hemen bir dilekçe yazarak maaşının düşürülmesini ister…
Hz. Ömer’in giysilerinin üzerinde bir rivayete göre 12, başka bir rivayete göre 16 yama vardı.
Bunun dışında Hz. Ömer (ra)’in adaletiyle ilgili rivayetleri de anlatmanın gereği yok, çünkü zaten adaletin sembolüdür bu değerli insan.
Bu malum zat belli ki bir şiire yazdığım yorumda partisini eleştirdiğim için aklınca bana Hz. Ömer (ra)’ı kadınlarla tokalaşmadığı konusunu örnek göstererek eleştiride bulunuyor. Oysaki Hz. Ömer örnek alınarak asıl eleştirilmesi gereken konu ülkenin büyük çoğunluğu açlık sınırının altında iken servetlerine servet katan ve yolsuzlukların, kul haklarının hesabını veremeyen malum kişilerdir.
Memlekette başka sorun kalmadı da benim kız evlat özlemimi giderdiğim, birçoğunun yüzünü bile görmediğim manevi kızlarım için yazdığım şiirler dert oldu bazı kişilere...
Dostlar, umarım bu konu ile kafanızı ağrıtmadım. Bu olay bir hayli canımı sıkmıştı. Bu nedenle bir süredir sayfalarınıza uğrayamamıştım. Sizlerin bu konuda değerli yorumlarınızı bekliyorum…
Kadir Tozlu
22.10.2013