- 1125 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR BİLİNMEZDEN MEKTUPLAR
SEVGİLİYE CEVAP
Merhaba sevdiğim, merhaba buruşuk bezelyem, merhaba deli kadınım.
Hani derler ya, neye niyet ona kısmet, işte tam da o noktadayız. Niyetin hasıl olmuş olacak ki sabah sokak kapısını açtığımda postacıyla karşılaştım. Beni her görüşünde tatlı bir tebessümle karşılayan selamlaşmadan geçmeyen postacı bayan, Bu sabahta düzgün makyajı, uzun örgülü saçı ve ayrı bir hava veren şapkasıyla tebessüm ederek;
- Merhabalar Kırışık börülce bey, bir mektubunuz var uzaktan, umarım sevdiğinizdendir!.
- Merhabalar güzelliklerin, iyi haberlerin elçisi.
Diyerek iltifatımı sürdürürken çantasından çıkardığı mektubu bana uzattı. Doğrusunu istersen bir başkasından ve ya senden mektup beklemiyordum. Nedeni ise son telefon konuşmamızda o kadar gereksiz şeylere kızmış ve telefonu kapatmadan önce de; “şansın açık olsun, yolun açık olsun.” Demiş olmandı. Artık Bezelyem kararlı bir şekilde bana veda ediyor diye düşünmüştüm. Ama içimdeki boşluk, beynimdeki karmaşık duygular ta ki mektubu okuyuncaya kadar yerli yerine oturmamıştı.
Hani mektubun bir yerinde; “Seni öyle çok seviyorum ki, değil seni bırakıp gitmek, senden bir saniye bile ayrı kalmak zul geliyor bana. Son günlerdeki hırçınlığım konusunda çok haklısın. Ben de bunun farkındayım. Temel sebeplerinin yanında sana söyleyemediğim başka bir sebep daha var: korkuyorum!.. Seni kaybetmekten, seni yasayamamaktan, kurduğumuz hayallerin yıkılmasından ve de en önemlisi seni bir daha göremeden can vermekten korkuyorum.” Söylemlerin bana çok şey anlatıyordu.
Aşkın kutsiyetine, aşkın Tanrının diğer bir adı olduğuna, aşkın hayat ve o hayat için en büyük enerji olduğuna inanıyordum artık. Dahası o satırlarda beni can evimden vuran başka bir söylemin, başka bir cümlen vardı; “Benim herşeyimsin, herşeyden öte can veren nefesim gibisin. Seni kaybettiğim gün, yaşamımı da kaybederim.
Hayır aşkım hayır benim buruşuk ama güzel Bezelyem. Sen aşkın ne olduğunu yüreğinde hisseden bir kadın olarak, beni asla kaybetmeyeceksin! Bizleri, yeri göğü yaratan her kim ise, hangi Tanrı ise, bana ömür verdiği müddetçe hep hayatında olacağım, hep nefesin olacağım. Çünkü ben senden farklı değilim. Çünkü sen de bana nefes gibi yakınsın.
“KOL GEZİNİYORSA CELLATLAR YÜREĞİNDE, NE FARK EDER? HA ÖPEREK ÖLDÜRMÜŞ, HA GİYOTİN SEHPASINDA. BİZ CELLADI OLMUŞSAK SEVDALARIMIZIN ZATEN İKİ UCU KESKİN BIÇAK, YİNE DE VARSIN CELLATLAR ÖPEREK CANIMI ALSIN. HİÇ OLMAZSA ÖLDÜKTEN SONRA HAYALİMDE BİR CENNETİM VAR DERİM.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.