- 803 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bayran Zamanı
Kurban sadece kan akıtmak mıdır, yada temsili bir hayvanın kesilmesi, ihtiyaç halinde olanların sofrasına et konulması mıdır?
Kurbanın hikayesini bilmeyen var mı aramızda? Daha önce, Hz İbrahim’in Hz İsmail’i Allah’a adamasını ve bu sözün yerine getirilmesi için bıçağın Hz İsmail’in boğazına dayandığını hepimiz dinledik büyüklerimizden pek çok kez.
Bu hikayeyi dinledik çok defa ama zannımca ruhumuza anlatamadık kurbandaki hikmeti. Kurbanlıklarımızı kestik ve iş bitti. Bu kadar basitti dış görüntüsü yani. Hz İbrahim’e koç gönderilmesinin hikmeti neydi o halde, Hz İsmail’e diyet olarak gelen koç “teslimiyetin” dünyadaki hediyesi değil miydi? İş bu kadar basitse, bizim kestiğimiz kurban, neden ille de Hz İbrahim’e indirgeniyordu?
Hepimiz biliyoruz bu soruların cevabını değil mi? Sadece içimizdeki sesi bastırıyoruz, kulaklarımızı tıkıyoruz sırf keyfimiz bozulmasın diye. Adımız gibi biliyoruz ki, bıçağı kurbanlığın boğazına dayamak yetmiyor; heva ve heveslerimizi, nefsin bizi doğru yoldan çıkaran arzularını da boğazlamak gerekiyor aynı zamanda. Kurbanla beraber bir adım daha arınmak gerekiyor günahdan, kirden. Allah’a Kâlu Belâ’da verdiğimiz sözün üstünden çok zamanlar geçti. İşte bu yüzden bizlere de bir kurban gerekiyor. Hem de temsili yaptığımız kurban ibadeti gibi “vacip” değil “farz” artık bu iş.
Hz İbrahim için gökten kurbanı indiren Allah, sözümüzden dönmediğimiz için kim bilir bize ne mükafatlar verecek, Allah (c.c) merhameti bol olandır.
Ahde vefa gerek, kula kulluk yapmak gerek. İşte bu işin sonu bayramdır asıl.
O halde, haydi şimdi bayram zamanı…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.