24
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1734
Okunma
İlk Aşk...1
Mayısın ilk haftasıydı . Okul ile ev arası on dakikaydı. On beş dakka olsa annem eli belinde hesap soracağını bildiğim için hızlı adımlarla yürüyordum. Yanaklarımın yine al al olduğunu tahmin ediyordum. Kendi kendime söylendim ’kızarmayın ya kızarmayın ’ sanki söz dinleyeceklerdi.
Kafam yerde taksi durağının ordan geçtim. Göz ucuylada o yakışıklı şöför orda mı diyede baktım hani çaktırmadan :) Genç kız halleri işte.. Ama dayımın arkadaşlarıydı hepsi ve bende onlar için sanki kutsal bir emanet.
Apartmanın merdivenlerin görünmüştü. Üvey halamın oğlu Osman oturuyordu.
_Merhaba, hoşgeldin
derken bir basamak yukarda oturana takıldı gözlerim. Gözleri ışıl ışıl bakan o maviyeşil karışımı renkli gözlere iki saniye takılı kaldım sadece...
Osman gülümseyerek ’ kız otursana ne dikiliyorsun’ sanki bilmiyordu hiç otururmuydum ben öyle..
_ Neden eve girmedin yada aşağı dükkana inmedin ?
Diğerine hiç bakmamaya çalışıyordum açıklardı herhalde kim olduğunu ama onun beni süzdüğünü farkediyordum ve iyice kızarıyordum. Ellerim gayri ihtiyari yanaklarıma gitti. Osman gülümseyerek baktı.
_Tanıştırıyım Veli...Meryem halanın oğlu...
_Öylemi hoşgeldin sende ...
elini uzatarak ’hoşbuldum ’dedi...Bu iki kelime o elinin sıcaklığı neden utanıyordum yine.. Ala bele olmuştu yüzüm ve ikiside gülüyordu halime. Oysa Osman’la rahatça konuşur şakalaşırdım hep.
Eve geçtik. Birer meyve suyu doldurdum ama bizim Osman bu başladı konuşmaya susar mı hiç ? Veli ise daha suskun dinlemede.. Biz ise Osman ’la gülüşüyor şen kahkalar atıyorduk... Zaman ilerledi . Annemler geldi yemek faslı bulaşık faslı bitti. Erken yattılar yorgunlarmış. Salonda biz bize kaldık . Tv de güzel bir flimde olmayınca sohbete başladık. Ertesi gün okul vardı ama ortam öyle güzeldi ki uyku tutmuyordu.
Akrabam hariç erkeklerin yüzüne hiç bir zaman bakamazdım. Al basardı yanaklarımı . Başım eğik konuşurdum. Göz göze geldiğimizde Veli...’ Allah o yüzündeki ar kızarıklığını hiç almasın ’dedi .
_Anlamadım... Neden öyle dedin...
_Burası büyük şehir ama sen hiç büyük şehir kızı gibi değilsin...
Haydi şimdi bu neydi... Kayseri’de yaşıyorlardı. İyi bir şey mi demek istemişti bunu çözemedim. Osman gülüyordu ancak.. Sırtına bir yumruk yedi.
_’ Gülme yaa serseri ’
daha çok güldü...
Sabaha karşı onlar odalarına ben odama çekildim. Yatağa uzandığımda ertesi gün okula geç kalmamayı umut ederek uykuya daldım..
Alarm sesi ile kalktım alalacele giyindim. Üstümü geceden hazırlamıştım. Birde baktım o da ne Veli hazırlanmış salonda oturuyor.
_Hayırdır
_Seni okula götürüp gelcem
_saçmalama çocukmuyum
_Hayır işte tam bu sebeble götürmek istiyorum . Sakıncalı bir durum mu var ?
_ Erkek arkadaşın mı var diyorsan hayır yok tabiki gelebilirsin
İlk defa bir erkekle okulun kapısına kadar yürüyordum . Bizim kızlar gülüşüyordu arkadan fısıltılarını duyuyor iyice kızarıyordum . Buyur işte yanlış anladılar.
_ Kimdi o
_Halamın oğlu...
_Hadi canım sende
_Vallahi ...
inanmadılar galiba diye düşünerek derse girdim. Tenefüste dışarı çıktık. Demirlerin oraya kadar yürüdüm. Tam karşıda orduevi vardı ve nedense bizim kızlar anlamadığım bir sebeble oradan ayrılmazdı. İleriye doğru baktığımda şaşırdım. Veli oradaydı. El salladım ona doğru yürüdüm.
_’Hayırdır?’
_’Kaçta çıkıyorsun 13:00 da neden ’
_’seni bekliyor olacağım’
o andan itibaren kulaklarım hiç bir şey duymadı. İçimi tarifi imkansız bir his sardı. Titriyordum. Ama neden bilmiyordum..
Zil çaldığında onu gördüm elinde kırmızı bir karanfil...
İlk kez biri bana çiçek veriyordu...Ondandır karanfil tutkum hiç bitmedi..Hala çok severim.. Kırmızısı ona duyduğum o sevgiyi yeşil yaprağı gözlerini hatırlatır...
Evlenene kadar da kitabımın arasında kuru bir şekilde saklamıştım............
mazi kalbimde bir yaradır...
sevdalinko...