TÜTEN GENÇLİK
GENÇLİK TÜTÜYOR
Havaya saldığı duman miktarı, soba borusuyla yarışıyordu. Soba borusunun ömrü ne ki en dayanıklısı, emaye. O da taş çatlasa on, bilemedin on beş sene ancak dayanır. Üstelik, soba borusu her ilkbaharda temizlenir ve yaz boyunca kullanılmaz.
Hal bu ki arkadaş, yetmiş yaşındaysa ve de on beş yaşında sigaraya başladıysa elli beş yıldır kesintisiz ağır ve sadık duman işçisidir. Hem öyle böyle değil. Kahvaltıdan sonra yaktığı sigara öğle yemeği arasında ancak söner. O da kerhen… Yemekten sonra büyük bir iştah ve zevkle “İster fakir ol, ister fukara, yemeğin üstüne ister bir sigara söylemiyle devam eder. Yemekten yemeğe kadar ateş sıkıntısı da yoktur. İlk sigarayı kibrit ya da çakmakla yaktı ya, gerisini önceki sigarasının ateşiyle idare eder.
Büro görevlisi ise masasının üstündeki kül tablası, dolar dolar boşalır. Bazen unutup dökmediği de olur. Yanına işiniz gereği ya da hatır sormak için uğradığınıza bin pişman olursunuz. Dumanlı, havasız bir oda, kül ve izmarit kiriyle donanmış bir masayla karşılaşırsınız. Odanın havasına gözünüz ve burnunuz alışsa bile elbisenize sinen duman kokusu yakanızı akşama kadar bırakmaz. Akşam eve gelince hane halkının tümü bilir, bu gün nereye uğradığınızı…
Parmaklarının arasındaki yanan sigarayı unutup parmağını yakanı mı, uzayan külünü silkelemeyip eşi tarafından “Efendi külün dökülüyor” cümlesiyle uyarılanları mı ararsın!
Hele ki son günlerde hükümetimiz dumanlı hava konusunda bir karar aldı da hepimizi kurtardı; kahve hanelerde, restoranlar ve bilumum halka açık kapalı alanlardaki, pasif içiciliğimizden. Bu karar, son yılların belki de devrim sayılacak ve de en önemli olumlu kararlardan biridir. Yoksa kimi kahve hane ve lokantalarda Sigaranın yasaklanacağını ve insanların yasağa bu denli saygı göstereceğini rüyamda görsem inanmazdım.
Sigara kapalı alanlarda yasaklandı. Televizyonlarda görüntüsü mozayikleniyor. Uymayanlara astronomik cezalar veriliyor. Gel gör ki bu ve benzeri tedbirler, gençleri bu kötü alışkanlıktan koruyamıyor. Evimin balkonu lise yoluna bakıyor. Öğrencilerimizin büyük çoğunluğu tüterek gidiyor, tüterek geliyorlar. Üstelik cinsiyet ayırımı da yok.
Gençlerimizin kötü alışkanlığına üzülmekten başka elimden bir şey gelmiyor. Kimsenin de onlara yardımcı olabileceklerini sanmıyorum. Allah, başta gençlerimize sonra hepimize akıl fikir versin diyor, cümleye temiz ve oksijeni bol havalar diliyorum.
YORUMLAR
Çok güzel bir yazı.
Ama, unutmayın ki, o çağlarda biz de tüterek gidip geliyorduk okula.
Sonra, büyüdük, akıllandık, bıraktık sigarayı.
Babam var, 1927 doğumlu...
Nasıl sigara içerdi, anlatamam...
Kendi tütününü, kendi kıyar, o tütünden sigara sarar, içerdi...
Şu anda 86 yaşında ve son derece sağlıklı.
Sigarayı, zorla 80 yaşlarında flan bıraktı.
Adama, içme diyemedik...
Ben sağlıklıyım dedi, başka bir şey demedi...
Bazen,
bu sigara hakkında anlatılanlar yanlış mı acaba diye düşünüyorum ona baktıkça...
25Yıl kullandığım bu meretten çok şükür 15 yıl öncede ben vazgeçtim . Bütün içtenliğimle söylemeliyim ki geriye dönüp baktığımda 25 yıl kullanmak içim hiç bir haklı gerekçemin olmadığını görüyorum gayet net ve açık bir biçimde.SİGARADAN KURTULMAK İNSANIN ELİNDE VE BIRAKMAK İSTEYEN BİRİSİ İÇİN ASLA SANILDIĞI KADAR OLANAKSIZ BİR OLAY DEĞİL . Bu güzel yazı için teşekkürler