- 645 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Edebiyat yapmak, birşeyi süslemek değil yalnız
Gelişigüzellik içinde işe yarar birşeyler aradığım bir yer burası. Günün içinde, kurtarabildiğim dakikalarda, yazmaya çalışıyorum. Konuşurken bu kadar seri konuşamam, ama yazarken çok seriyimdir. Bu garip durum, belki de yaşam amacımın yazmak oluşuyla ilgili fantastik teoriler üretmeme neden oluyor. Belki de yazmak için yaratıldım. Ama diğer yandan, yazmakla da tatmin olabiliyor muyum, tartışılır. Bazı şeyler var ki, aslına dokunmadan edebiyatını yapamazsınız. Ben bunu yapıyorum, ne kadar haklıyım?
Edebiyat yapmak, birşeyi süslemek değil yalnız. Onu, karşı tarafın da okuduğu an da “Evet, budur” diyeceği şekilde anabilmek asıl olan. Ötesinde yaptıklarımız karalamadan başkası ve fazlası değil.
Ben birşeyler karalarken, bunlar hariç, sözümün kalabalığından kaçıyorum. Çünkü kalabalık olan herşey, bir yönüyle de kabalık olarak görünüyor bana. Allah sadeliği sever. Sadelik nedir peki? Sadelik, sanatta israftan kaçınmaktır. Allah neyi yaratmışsa Sanî ismiyle onda israf bulamazsın, ama sanat bulursun.
Buradan şuraya geleceğim. Nereye geleceğim? Ne vereyim abime? :) Hiçbir fikrim yok aslında. Sarhoş gibi yazıyorum şu an. Kendi kalemimin, fikrimin sarhoşuyum. Nasıl bir sarhoş gecenin bir yarısı, belki sabaha doğru evine giderken yalpalar; ben de yalpalıyorum. Nereye, ne yazacağımı bilemiyorum bazen. Bazen daha da kötü oluyor herşey. Saçmalıyorum. Yine de mutluyum. İnsan, robot değildir. Bazen saçmalamak da ister. Ama o saçmalıklar, başkalarına saçma gelsin istemez.
twitter.com/baharperest
YORUMLAR
İlginç bir yazı olmuş.
Birinci bölümü gerçekten çok mantıklı, düşündürücü idi...
İkinci bölümü ise,
gerçekten tebessüm ettiriciydi.
Bazı konularda sizin gibi düşünmüyorum ben.
Ben de edebiyatçı değilim.
Lise yıllarından kalan, kısır bilgimle bir şeyler yazmaya çalışıyorum.
Düşüncem şu;
İnsan, içinden geleni, olduğu gibi yazmalı.
Öyle, edebiyat yapacağım diye çokça uğraşmamalı...
O zaman,
gönlünüzün sesini aksettirmiş oluyorsunuz yazıya...
Okuyucu, o zaman sizi daha iyi anlıyor, taktir ediyor...
Bence,
okuyucu sadeliği daha çok seviyor, süslü cümlelerden...
Bu arada,
yazmaya niyetlenmek bile,
hoş bir olgu...
Unutmayın, her yazının, muhakkak bir okuyucusu vardır.