- 1836 Okunma
- 8 Yorum
- 3 Beğeni
şiir eklentilerinde yorum beklentileri
vayyy be!
adam sen ne güzel şiir yazmışsın böyle
ve kadın sen de öyle!
oysa ne diyorsunuz karışık cümlelerle,
ben anlamadım!
(anlamadığım için belki) yok size yorum-morum!
yorumunun içine ben, Çorum leblebi korum!
__________________________________________
Diyorlar ki:
- filancanın falanca şiirini okudun mu?
- okudum..
- çok güzeldi, değil mi?
şaşıp şaşıp kalıyorum.
Birileri de kalkıp, çarşaf çarşaf övgü döşeniyor o şiir üzerine. İyice açık kalıyor ağzım.
O şiiri mi övüyor bu kişi, yoksa, -bilmediğim bir nedenle- o şiiri yazanı mı; anlamıyorum.
Gelin de inanın bu maskaralığa!
- hele sen iyice bir oku o şiiri, birkaç kez daha oku, sonra bir daha oku, oku..oku, oku!
tadına varacaksın mutlaka! Neler var o şiirde, neler, neler, neler!..
Yahu, ne bulunur, neler bulunur bir şiirde?..Özdeyiş mi bu, atasözü mü, tekerleme mi, bilmece mi,
bulmaca mı, şifre mi, gizli diller toplamı mı, nedir yani şiir denilen?..mahalle bakkalı mı bu?..
Kimi ruh hastaları, durup durup birşeyler mırıldanırlar; kimileri de dikkat çekmek için, şunun bunun yanında
birşeyler çiziktirirler ceplerinden çıkarttıkları kâğıtlara veya başka yerlere imler, bellikler koyarlar, dikkati çekecek biçimde.
Görenler de ’ acaba ne diyor bu, acaba ne anlama geliyor bu çizgi, bu im? ’ diye merak ederler.
Ruh hastası ulaşmıştır amacına, dikkatleri de kendi üzerine çekmiştir.
...
Ne mi demek istiyorum?
şunu: şiir, işlevi gereği, açık ve aydınlık olmak zorundadır.
...
’Günlerce ne gördüm, ne de bir kimseye sordum/Yârab!
Hele kalb ağrılarım durdu diyordum’
(Yahya Kemal),
’Günler kısaldı. Kanlıca’nın ihtiyarları/
Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları’ (Yahya Kemal),
’Serin rüzgârlara pencereni aç!/
Seyret de ağaran rengini ufkun/Mahmur gözlerinde süzülsün uykun’
(Ahmet Hamdi Tanpınar),
’Ateşte yanan bir gül benim yurdum/
yedi yüz yıldır tütüyor/kerpiç bir bacada’ (Ömer Faruk Toprak),
’Su başında durmuşuz/
çınarla ben./Suda suretimiz çıkıyor/çınarla benim./
Suyun şavkı vuruyor bize/çınarla bana.’ (Nazım Hikmet),
’Yeşil pencerenden bir gül at bana/
ışıklarla dolsun kalbimin içi’ (Ahmet Muhip Dranas),
’Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?/
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?’ (Cahit Sıtkı Tarancı),
’Bu ayaklar benden hesap soracak/
Bir düşüncenin peşinden dolaştırdım/Sokak sokak’ (Rıfat Ilgaz),
’Bilmem ki nasıl anlatsam;/Nasıl, nasıl size derdimi!’ (Orhan Veli).
soruyorum şimdi: şu örneklerin hangisinde
söyleyiş güzelliğinden kaynaklanan anlamın dışında, erişilmez, bulunmaz, anlaşılmaz bir düşün, bir düşünce, bir anlam var?..
...
Bir kez daha yineliyorum: şiir, müzik gibi, dinlenilirken yükünü (tadını, bildirisini) bırakıp gider.
Birtakım ekonomik, sosyal, siyasal, ideolojik, bilimsel gerçeklerin, doğruların, sahibinden
başka hiçkimseyi ilgilendirmeyen izlenim, duygulanım ve durumların, kekeme bir dille, dize adı altında ak kâğıda dökülmesi,
sözü şiir yapmaya yetmez.
’ Dur bakayım, ne demek istiyor bu şiir? ’ denilerek, yeniden yeniden okunulan şey, şiir değildir.
...
Şiiri anlamak demek, onu duymak, duyumsamak, algılamak, yaşamak ve ondan tadalmak demektir.
Açarsınız şiiri önünüze, okursunuz, duyarsınız, yaşarsınız ve kapatırsınız.
Aynı ruh hali içinde, bir başka zaman yine okursunuz, yine okursunuz.
Müzik dinler gibi!..şiirin bitmezliği, tükenmezliği, hep taze ve diri kalması budur!
Yoksa, ’ tamam, anladım ben bu şiirin ne demek istediğini; anladım ve bitti şiir; artık, yeniden okumama gerek yok! ’
demek değildir şiir.
Çünki güvercin, biçiminden soyutlanamaz.
Çünki ekmeğin tadına, yenilirken varılır, sonradan düşünülerek değil!..
Sevişmenin tadı, sevişme sürecinin içindedir.
notlardan...
--------------------------------------------------------------------------------
[mamy ex]
YORUMLAR
Katılmamak mümkün mü?
Sanal ortamda yazılan tüm karalamalara doğru tespitlerdi fakat iyi yazanlar, usta şairler de yok değildir. Ben 7 yıldır yazıyorum pardon karalıyorum ne yazar ne de şair olabildim çünkü yazdıklarım hepsi birer karalama olduğunu düşünüyorum.
Profesyonel şairlerin eserlerine yorum az, karalam şiir yazanlara yorum çok yazılır; çelişkidir. Peki nasıl olacak? böyle gittiği sürece edebiyatımız gelişemeyecek yerinde sayacaktır çünkü çoğu üyeler ağır eleştriye alınıyorlar.
Benim sayafama gelip de beni elşetiren her kim olursa benim dostumdur, eleştriye açığımdır. Ben de kimin sayfasına gidip bir şeyler yazıp çıktıysam o kişi benim sayfama gelmeye mecbur değildir ve ben hiç darılmam çünkü ben onun şiiri beğendiysem o benim şirimi beğenmek zorunda değildir.
Burada "çavuş ahbap ilişkisi" edebi çalışmalrımıza hiç bir zaman bir katkısı olmayacaktır. Ayrıca kimi varki "Ya ben rahatlamak için yazıyorum, gelişmek, geliştirmek için değil" diyorsa onalara da saygım vardır ne de olsa bir şeyler karalarken eminim çok şeyi de öğreniyordur bu da fena bişey değildir.
Bence artık yorum yaparken daha çok anlamalı, çok okumalı şairden çok şiiri eleştirmek gerekli diye düşünüyorum.
Umarım bu yazı güne gelir de herkes okuyup kendine düşen paydan yararlanıp daha iyiye daha güzel şeylere yelken açmak umuduyla...
"En akıllı kişi neyi bilmediğini bilendir"
Yüreği sevgiyle selamlıyorum
Deman Ronahi tarafından 2/2/2015 4:37:21 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şiir aşkı... Şiiri defalarca dinletiyor ama en çok kendi şiirlerimi:))) Sorma Ercan ''Koza'' şiirimi ne kadar dinlediysem artık (Bir de yüksek sesle dinlerim) Oğlum yanıma geldi kulağında kulaklık,bir şey de diyemiyor çünkü beni şiire O teşvik etti...:)Bir Cüneyt Arkın bakışı attı ''Yeter'' der gibi...Dozu kaçıyor bazen....
Güzel bir yazıydı imge konusunda vukuatlı olsam da:) Tebrikler sevgiler kardeşim...
mamy ex lll
e oğlunuzun resmini de görmüştüm sanki...aman dikkat et abla :)
saygıyla.......
Çoğu insanın alnında büyük puntolarla asılı durması gereken bir yazı.
Aynı zamanda çoğu kalemi Beğen/Nefret Et durumuna sürükleyen sosyal paylaşım sitelerinin hastalıklarını gözler önüne seren de bir yazı...
Üzerine çok tartışılmalı gereken bir şey değil şiir. Şiir, nettir, kısadır. Kulağı ters tutar sadece, gülümsetir.
Çok doluyum, umarım abartmadım.
Tebrikler dostum.
aha da benim duygularım..bana bir masal anlat baba içinde sevdiklerim olsun..der gibiydi.. şiir şiir olup akıp gitmeli..yazıda yazı..yazının içine de imgeyi haddinden fazla sokup yazar oldular ya pes.. ben sizi anladım..başkalarının işine gelmez okumazda..aslında okumuşturda okumamış görünürler..kaleminiz dai olsun ..sevdim kaleminizi..saygılarımla
esmakurt tarafından 10/12/2013 1:24:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sanki ben böyle bir yazı daha okumuştum sizin kaleminizden...Hiç yabancı gelmedi bu yazı...Hatta yorum da yazmıştım...Yanılıyor muyum acaba?..Şiir miydi yoksa....Saygıyla...Yorum yazdığım şiirleri en az üç defa okurum...Üçüncüde de bir şey anlamadıysam zaten yorum yazamam...Çünkü kendimi yorum yazacak kadar bilgili hissetmem...Aslında biliyor musunuz...Yorum yazmak şiir yazmaktan daha zor...