- 875 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Acılarınla barışmanın bir yolunu bulmalısın
O kadar hücremiz sürekli yenilenir; kafamız ve kalbimiz sürekli değişirken, bizi ‘biz’ kılan nedir? Ben, bu sorunun cevabını ararken en çok acılarıma rastlıyorum. Aynı şeyler için sürekli kederlenmek, aynı kararlardan pişmanlık duymak, aynı şeyleri sevmekten daha çok canımı yakan bir ‘aynılık’ oluyor. Bu aynılığın, kimliğimin değişmez yanını oluşturmakta lezzetlerden veya ‘mutlu olduğum anlardan’ daha fazla payı olduğunu düşünüyorum.
Evet, beni en çok ‘ben’ kılan hatalarım, bana yapılmış hatalar ve onları sürekli hatırlamamdır. Güzel şeyler… Onlar, çoğu zaman varoldukları anda silinip giderler. Bir an’cıktır sanki onların ömrü. Eşler bile birbirlerine yaptıkları kötülükleri bir lanet gibi sürekli hatırlarken; yıldönümlerini, güzel günlerini, o ilk gençliklerinde zamanın durduğunu sandıkları an’larını anımsamazlar. Veyahut çabuk unuturlar.
Bu yalancılık içinde elbette insan acılarından soğuyor… Halbuki acılarımız, ayıraçlarımızdır. Biz onları zamana saplayarak, bazı çaresiz sayfaları arasına bırakarak geçtiğini anlarız. Değiştiğini farkeder, hatta içimizde tartışır, bunu onaylarız. Aynı dikenlere elimizi sürdüğümüzde hissetiğimiz aynı acı, biraz da bu halimiz bizi ‘biz’ yapar.
O yüzden beyaz kağıtla sohbet ederken çok söylüyorum bunu: Acılarınla barışmanın bir yolunu bulmalısın. Mutlaka bulmalısın. Huzur burada saklı… Sana gaflete dal, hiçbir şeye kafa yorma, nihilist yaşa demiyorum bak; dikkat et, sözümü doğru anla: Acılarınla barışmanın bir yolunu bulmalısın. Onları görmezden gelmek bir çözüm değil.
Allah’ın sana bunları neden yaşattığını bulmaya çalışmalısın. Bulduğun bu anlam, belki sana o kadar tatlı ve menfaatli gelmeyebilir. Büsbütün haklı da durmayabilir. Ama bulduğun ilk gerekçede, sana mahkûm olmayan ilk anlamda, ne kadar rahatladığını; kendi Firavunluğundan nasıl kurtulduğunu göreceksin.
Yükün hafifleyecek. O zaman bana hakvereceksin. Acıların düşmanların değil. Acıların, zamana bıraktığın ayıraçlardır. Pişmanlıklar da öyle… Ne zaman birisini hatırlasan, sanki hiç zaman geçmemiş gibi, yahut zaman kapsülüne binmiş ta o zamanlara yuvarlanmış gibi olursun. Yaşlanmayan yanlarınla barış, ey beni dinleyen ve dinlemezden gelen. Küçümseme sözlerimi. Hiç yaşlanmayan yanların, senin en vefalı dostundur. Ve aşk, belki de bu yönüyle bizim için vazgeçilmez.
twitter.com/baharperest
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.