- 586 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK NEFRET KAVUŞMA CİHAN İLE YAĞMUR-1.PERDE 6. BÖLÜM
Cihan : (eliyle yağmuru göstererek )
Bu kızdan şikâyetçiyim
Yağmur:
Asıl ben şikâyetçiyim
Cihan : (şaşırarak)
Nasıl olur
Hem gönlüm yok dersin
Hem şikâyetçiyim
Yağmur:
Nasıl gönlüm olmaz
Ben kaderin oyuncağıyım
Sen sanır mısın ki yalnız acı çeken sensin
Elbet bende seni düşünür acı çekerim
Cihan: (şaşkın)
Bunu bilmiyordum
Seni, beni istemiyor zannederim
Yağmur:
Ah keşke olsaydık aynı tarafta
Ben sırça köşkteyim sen kafdağın da
Cihan:
Ama sözlerin öyle demiyordu
Vazgeç bu sevdadan diyordu
Yağmur:
Sözlerime bakma sen
Gözlerim beni al diyor
Cihan: (gülümseyerek)
Öylemi?
Çok mutlu oldum
Şimdi neşe ve mutlu doluyum
Artık gam yemem ölsem de
Ayrılık yüzünden çöllere düşsem de
Şeyh Abdullah:
Evet dinledin kızımızı
Hele yaklaş onun yanına
( Cihan Yağmur’un yanına yaklaşır)
Şeyh Abdullah: (Cihan’a dönerek)
Şimdi sana bir sorum var
İyi düşün doğru cevap ver
Cihan:
Efendim nedir sorunuz
Hazırım bana sorunuz
Şeyh Abdullah:
Kabul eder misin bu kızı
Kıyamete kadar mana âleminde eşin
(cihan duraksar, şaşırır bekler Yağmur Cihan’ın kolundan tutar ve sarsar)
Yağmur:
Haydi, evet de!
Cihan:
Evet
Şeyh Abdullah:
Öyleyse mihman getir aşkın şarabını
Doldur ve sun cennet badesini
( mihman elinde bir toprak testi ile ve alüminyum maşrapa ile ilk önce Şeyh Abdullah’tan başlayarak şarabı sunmaya başlar.(bu arada sahnede şarap içilemeyeceği için vişne suyu dağıtılacaktır) herkes aynı kadehten bir yudum içer, mihman maşrapa boşaldıkça doldurur.
Cihan ve Yağmur’da içtikten sonra)
Mihman: (sert)
Kalk Cihan dönüyoruz
Cihan: ( Yağmur’u göstererek)
Ya O!
Mihman: (sert)
Onun mihmanı ayrıdır
Bu nikâh mana âlemindedir
Şimdi yine kapa gözlerini
Sıkıca tut kolumu
(Cihan gözlerini kapar. Cihan ve mihman ayağa kalkar erenler ve yağmur sahneden ayrılır. Yer yatağı serilir. Mihmanda sahneden ayrılır. Bu sırada yine aynı ilahi söylenir. Cihan gözlerini açar ve yer yatağına yatar)
Anlatıcı bilge:
Cihan uyanır huzurla ertesi gün
Kavuşmuştur mana âleminde yârine
Binlerce şükür etmeli rabbine
Sona ermiştir ayrılık ve keder
Artık yüzüne gülmüştür makûs kader
Gitmeli, Yağmur’a söylemeli olanları
O da biliyordur, kıyılmıştır nikâhları
Sabah okula koşar heyecanla
Olanları anlatır yağmur’a
(sahnede Yağmur ve Cihan)
Cihan:
Hey Yağmur konuşalım biraz
Yağmur:
Yiğidim nedir derdin
Bıktım artık huzur ver biraz
Cihan:
Dün gece kırklar ceminde
Nikâhımız kıyıldı mana âleminde
İçtik aşkın şarabını
Aynı kadehten ılık ve tatlı
Yağmur:
Yiğidim ne anlattığını anlamadım
Galiba sen bir rüya gördün
Cihan:
Hayır rüya değildi
Gün gibi açık ve gerçekti
Sende oradaydın
Elimi tutup koluma sarıldın
Hayret ediyorum nasıl hatırlamazsın
Yağmur:
Bu gördüklerin sadece seni ilgilendirir
İki kişi aynı rüyayı görmek zorunda değildir.
Haydi, yiğidim işine git…
Anlatıcı bilge:
Yıkılır, bir kez daha, yıkılır Cihan
Kader vurmuştur, bir kez daha olmuştur talan
Nasıl dayanır bu yürek, nasıl olur nalân
Neydi bu gördükleri
Kalmamıştır kavuşma ümidi
Yalnız bir ümit deler yalnızlığı
Onun adı Num, ümit verir arkadaşlığı
Dost olur Num ve Cihan
Paylaşırlar yalnızlıktan doğan acıyı
Günler günleri kovalar
Num ve Cihan söyleşirler
(sahnede num ve cihan. Cihan oturur Num içeri girer)
Num:
Merhaba Cihan
İyisindir, dilerim Allah’tan
Cihan:
Merhaba Num
Bu ne güzel söz
Bu ne güzel Eda
Num:
Senden bir güzel söz duyabilmek için
Günlerce haftalarca bekledim
Neden beklettin beni anlamak istiyorum niçin
Cihan:
Bin bir derdim vardı, keder içinde
Hepsi geride kaldı
Mutluyum artık, kalbim huzur içinde
Num:
Hayır, sözlerinde hüzün var
Senin gönlün bir dost arar
Num:
Hey Num, olur musun dostum
Dert arkadaşım ve sırdaşım
Num:
Elbet olurum dost ve arkadaş
Dertlerini anlat, sırlarını paylaş
Cihan:
Haydi, sor öyleyse bana
Anlatayım sırlar sana
Evimi, arkadaşlarımı, geldiğim şehri
Oturduğum mahalleyi ve evimi
Bir sohbet edelim, doğsun muhabbet
Sonra ben sorayım sana, sen anlat
Num:
İşte tam bir yıl bekledim bu gün için
Sabırla sıramı bekledim, senin için
Haydi, anlat bana, geldiğin şehri
Evini oturduğun mahalleyi
Sen yeşil şehirden gelmiştin değil mi?
Cihan:
Evet ben yeşil şehirden geldim
Sonra hocalar yetiştiren okulda okudum
Sen hiç yeşil şehre gittin mi Num
Num:
Evet ben yeşil şehre çok kez gittim
Güzel kokular satmak için
Belki almışsındır benim sattığım kokulardan
Kokularını ben veririm o satar
Belki sende almışsın o kokulardan
Şehrin batısındaki kokucu safran amcadan
Cihan: ( gülümseyerek)
Evet, bilirim Safran amcayı
Hep ondan alırız kokuları
Demek senin kokunu sürünmüşüm
Bir ömür boyu
Num: (gülerek)
Yaa.. Gördün mü ne kadar emeğim var sana
Nasıl da vefasızlık yaptın bana
Kırıldım, aşk olsun sana
Cihan: (gülümseyerek)
Aman aşk deme bana
Usandım yandım aşk elinden
Num:
Var mıdır gönlünde yatan dilber
Cihan: (ciddileşerek)
Yok, öyle bir şey
Olmaz olsun dilber
Haydi, sen anlat
Num:
Ben Yeditepeli şehrin tacirler semtinden
Babam büyük tüccardır
Konaklarda büyüdüm ben
Sonra okudum kız ticaret okulunda
Bende tacir oldum babamdan sonra
İşte şimdi buradayım
Sen dile, ben hep senin yanındayım
Cihan:
Emin ol ihanet etmem bu arkadaşlığa
Bende hep senin yanında olacağım
Benim kitabımda yer yok vefasızlığa
Ders başlayacak haydi derse gidelim
Akşam bir yerlerde buluşalım
Num:
Olur, akşam şarap evinde buluşalım
Orada oturup uzun uzun konuşalım
Cihan:
Ben şarap içmem bilirsin
Ben orada çalıştım bir müddet
Num:
Bilirim içmezsin şarap
Ben şarap içerim sen şerbet
Cihan:
Sende içme şarap
Sen de benimle beraber iç şerbet
Num:
Kırmam seni peki olur
İçeriz çocuklar gibi şerbet
Anlatıcı bilge:
Akşam buluşurlar Num ve Cihan
Şarap evinde içerler şerbet
Konuşurlar, gülüşürler, anlatırlar bir tatlı sohbet
Sonra başka yerlerde de buluşurlar
Sonra Num Cihan’ı eder evine davet
Ama aklında hep Yağmur vardır cihan’ın
Bu dikkatini çekmektedir Num’un
Anlatıcı bilge:
Sınıftakilerin dikkatini çeker
Num ve Cihan’ın samimiyeti
Bunu çekemez üç yoldaş
Nelis Yağmur ve Sunam
Bir gün çekerler Num’u tenhaya
Sunam tehdit eder Num’u
(Sahnede Nelis Sunam Yağmur ve Num vardır)
Sunam:
Hey Num bak hele biraz
Nedir cihan’a yaptığın bu işve ve naz
Uzak dur cihan’dan
Bilirsin Yağmur’un babası savaşçı beyi
Num:
Uzak durmazsam ne olurmuş
Yağmur’un Babası savaşçı beyi ise kime ne
Sunam:
Dedim ya; yağmur’un babası savaşçı bey beyi
Bakmaz gözünün yaşına öldürtür seni
Num:
Neiçin öldürtecekmiş suçum ne ki
Beni yetim mi sandınız ki
Sunam
Suçunu sen iyi bilirsin
Cihan’ın yağmur’a teklifini bilirsin
Num:
Madem cihan arkadaşlık teklif etmiş
Yağmur niye kabul etmemiş
Beni tehdit etmen boş yereymiş
Sunam:
Ben söyleyeceğimi söyledim
Bundan sonrasını sen bilirsin
Anlatıcı bilge:
Num Bilmektedir Cihan’la Yağmur’u
Sunam tehdit etmektedir Num’u
Uzak dur Cihan’dan demektir Num’a
Num aldırış etmez direnir tehditlere
Onun içini acıtmaz tehditler
Yalnız acıtır Cihan’ın düşünmesi Yağmur’u
Keşke kendisini de sevebilseydi
Onu sevdiğini bir bilebilseydi
Böylece geçer günler haftalar
Num bir gün volkan gibi patlar
Num:
Yine onu düşünüyorsun değil mi?
Cihan: (dalgın)
Ne? Kimi? Anlamadım..
Num:
Yağmur’u düşünüyorsun değil mi?
Cihan:
Üzgünüm Num elimde değil
Meyil Allah’tan benden değil
Num:
Nasıl yaparsın bunu bana
Bütün sevgimi vermişken sana
Tam bir yıldır sabrederim
Bekliyorum belki vazgeçersin
Bak o sana evet demedi
Ben ise kalbimi sana vermedim mi?
Ya artık vazgeç ondan sev beni
Ya da kendimle baş başa bırak beni
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.