- 1327 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
KALİTELİ YAŞAMDA HER GÜN MUTLAKA YAPMAMIZ GEREKENLER
KALİTELİ YAŞAMDA HER GÜN MUTLAKA YAPMAMIZ GEREKENLER
Yüksek kaliteli bir hayat için, yüksek kaliteli bir insan olmamız gerekiyor. Çevresel faktörler ne kadar aleyhimize olursa olsun, önümüze ne kadar çok engel çıkarsa çıksın, kaliteli yaşamın hırsızları ne kadar üzerimize hücum ederse etsin, kaliteli insan olmanın yollarını arayıp bulmamız, büyük bir önem taşımaktadır.
Kaliteli bir hayat, göründüğü veya zannedildiği kadar kolay bir yaşama değildir. Öncelikle yüksek kaliteli emek ve paylaşım istemektedir. Önce kendimize sonra da çevremize, üstün kaliteli eylemleri yüklememiz kaçınılmazdır. Bu faaliyet zannedildiği kadar kolay değildir. Zira, çevremizi % 90 oranında olumsuzluklar ve negatif etiketlemeler sarmış durumdadır.
Kaliteli bir insanın anlamsız ve boş geçen en küçük bir anının dahi olmaması gerekir. Zaman öldürme, boş vakit geçirme, anlamsız ve boş eylemlerle uğraşma, can sıkıntısı, atalet, durağanlık, ümitsizlik, karamsarlık, korku, endişe, aşırı telaş, tedirginlik vb. gibi kaliteli yaşam hırsızları, asla yüksek kaliteli bir insanın günlük yaşamında yer almamalıdır. Ayrıca, tembellik, sinir, stres, kavga, gıybet, kırıcı eleştiri ve tartışmalar, aşırı işkoliklik, evham, şüphecilik, ayrıntıda boğulma, inatçılık ve iddiacılık gibi hırsızlar da kaliteli yaşamın azılı düşmanlarıdır.
Hayatımızı yüksek kaliteli hale getiren, bilgelik yolunun merdiven başmaklarını birer birer çıkartan, son nefesimize kadar sürekli pozitif düşünce ve eylemlerle kucaklaşmış yüksek kalite unsurları, hayatımızın önemli ve ihmal edilmemesi gereken öncelikleridir. Acil sınıfına girmiş, bizleri zorlayan ve baskı kuran, fakat gerçekte önemi az veya hiç olmayan janjanlı işlere çok dikkat etmemiz gerekmektedir. Zira, acil ama önemsiz işler, zorlama gücü olmayan, baskı kuramayan ve her fırsatta ertelemeye ses çıkaramayan çok önemli işlerimizi geriye iteklettirmektedir.
İhmal edilen veya acil işlerin insafına terk edilen çok önemli işlerimizin, anında olumsuz tepki verme yeteneği yoktur. Ancak uzun vadede onların intikamı çok acı olmaktadır ve çoğu zaman da iş işten geçmektedir. (Günü birlik gereği gibi bakılmayan ağız ve diş hijyenimizin sonuçta çürük dişlere, 24 saat vücudun bütün organlarına sürekli gönderilen envai çeşit mikroplara sebep olması ve ileride birçok sevimsiz hastalıkların ortaya çıkması).
PEKİ, HER GÜN AZ VEYA ÇOK MUTLAKA YAPILMASI GEREKEN ÖNEMLİ İŞLERİMİZ NELERDİR?
- Her türlü temizliğimize azami özeni göstermek. (Kişisel ve çevresel)
- Vücudumuza giren her türlü gıdanın sağlıklı ve dengeli olmasına azami özen ve dikkati göstermek.
- Mutlaka her gün 1 saat etkili, bilinçli ve verimli spor ve egzersiz yapmak. (Özellikle nefes egzersizleri)
- Mutlaka her gün EN AZ 10 dakika faydalı eserleri okumak.
- Mutlaka az da olsa bir miktar yazmak.
- Kendimize ve çevremize mutlaka her gün faydalı bilgileri anlatmak.
- Bizden üstün vasıfları olan bilgelik yolcularını dikkatlice dinlemek.
- Oksijeni bol, açık ve temiz havada yürüyüşler ve gezintiler yaparak, tabiattaki bütün canlılarla sohbet etmek.
- 24 saat süreyle sürekli gülümsemek. (Gece yatarken de meleklere).
- Her an güler yüzlü, tatlı dilli, naif ve nezaketli olmak. (Zira, maliyeti hiç yoktur ama getirisinin hesabı dahi yapılamaz).
- Mesleğimize, profesyonelliğimize ve geleceğimize ait yatırımları planlamak, icra etmek ve gözden geçirmek.
- Kazanç kapımız olan işimizi en güzel ve kaliteli bir şekilde yapmak.
- Dost ve arkadaşlıklarımıza pozitif yatırımlarda bulunmak.
- Kendimize ve çevremize karşı sevgi sermayesi hesabımızı yükseltecek değerli eylemlerde bulunmak.
- Şikayetimiz olmasa dahi, gerekli sağlık kontrollerimizi yaptırmak. (Prostat, kalın bağırsak, smear testi, mammoğrafi vb. gibi)
- Usulünce ve gerektiği gibi eğlenmemiz ve dinlenmemize kaliteli zaman ayırmak. (Kantarın topuzunu kaçırmamak kaydıyla).
- Mutlaka yeterince kahkaha ile gülmek.
- Bizi mutlu ve kaliteli kılan birtakım hobiler edinmek ve onlarla uğraşmak.
- Unutulmaya yüz tutmuş dost, akraba ve arkadaşları yeniden aramak.
- Anlamlı ve kaliteli bir iş başarmak. (Zira, başarmanın verdiği mutluluğu ve zevki tatmak, yüksek kalite için çok önemlidir).
- Özellikle muhtaç olup da yardım istemeyi ar edinenlere yardım etmek.
- Sevdiklerimize yüksek kaliteli zamanlar ayırarak onları onure edip değer vermek.
- Pozitif olmak kaydıyla düşünmek ve tefekkür etmek.
- Dua ve ibadet etmek.
- Tanıdık tanımadık herkese tebessümle selam vermek.
- Yaşantımızda alışkanlık haline getirdiğimiz (maalesef) olumsuz eylemleri tespit ederek, onları söküp atıp yerlerine olumlu panzehirlerini yerleştirme eylemlerine zaman ayırmak ve uygulamak.
- Sahip olduğumuz bütün maddi ve manevi varlıklarımızın kıymetini bilerek, hakkıyla şükretmek.
- Vatanımızın, milletimizin ve ülkemizin geleceği için, kaliteli üretimlerde bulunmak.
- Etkili, verimli ve rasyonel kararlar vermek.
- Gelecek nesillere etkili, anlamlı ve yüksek kaliteli miraslar bırakmak için planlar yaparak, gerekli eylemleri gerçekleştirmek.
Yukarıda sıralanan ve daha da artırabileceğimiz olumlu ve kaliteli eylemler, vücudumuza endorfin, meletonin ve seratonin hormonları ürettirerek, bizleri daha başarılı, mutlu, sağlıklı ve yüksek kaliteli kılacaktır.
Aynı zamanda kaliteli yaşamın hırsızları olan, kin, nefret, öfke, sinir, stres, can sıkıntısı, meleyanilik, boşluk, kararsızlık, karamsarlık, ümitsizlik, atalet, sebepsiz erteleme, tembellik, yarıda bırakma, kaygı, telaş, korku, şüphecilik, ayrıntıda boğulma, aşırı mükemmeliyetçilik, a sosyallik, depresyon vb. gibi olumsuzlukların hayatımıza girmesine ve yer bulmasına müsaade etmeyecektir.
Görüldüğü gibi, kaliteli yaşam yüksek kaliteli eylemlere, sabıra, kararlılığa, istikrara, rasyonelliğe, devamlılığa, enerji ve sinerji ortaklığına ihtiyaç duymaktadır. Artık biliyoruz ki “EMEKSİZ YEMEK YOK” Dünyaya bir defa geldiğimize, geçen günleri tekrar geriye getirme imkanımız olmayacağına, yüksek kaliteli yaşam anamızın ak sütü gibi bizlere helal olduğuna göre, yüksek kaliteli emekleri vermek gereklidir diye düşünüyorum… 10 Ekim 2013. Antalya
Selam, sevgi ve dualarımla… Allah’a emanet olunuz…
Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER