meselci'ye MEKTUPLAR -51
…………………
Hayat garip meselci. Çok garip.
Ama insanlar daha da garip. İnsanlar değişik. İnsanlar, daldan dala atlar.
İnsanlar, aynı yolda durmaz. İnsanlar, aynı havayı solumak istemez uzun süre.
İnsanlar, sıkılır. İnsanlar, kaçma eğiliminde olur.
İnsanlar, kendini düşünme safında, yaşamak ister.
İnsanlar, başına bir şey gelmesin diye uğraşır. Başka insan umrunda olmaz.
Başka insan ne derttedir diye o insanlara yaklaşmaz.
Başka insan, ilgi alanında öylesine var.
Başka insan, onun için önemli değildir…
İnsanlar, bukalemunlar gibi renk değiştiriyor.
Bu renkleri de bir saat içinde yerine getirebiliyor. Gücü yüksek.
Hızı acayip. Kavşakları geçmesi, rekor seviyede.
Adem nesli, istedi mi ulaşabiliyor her şeye.
Ancak canı istemedi mi, kılını kıpırdatmaz.
Canı istemedi mi hayata sırtını vermez.
Canı istemedi mi, tanımak istemez cananları.
Önce can, sonra canan derler zaten…
İnsanlara dair belirli bir kalıp yok. Belirli bir işaret yok.
Detaylı bir bilgi yok. Anlaşılır bir durum yok.
Alkışlanılır bir hal yok. Takip edilmeye değer bir vaziyet yok…
İnsanlar kendi gezegenlerinden ömür tüketir.
Her biri ayrı bir dünyaya meylini verir.
Her biri ayrı bir telden sazını çalıyor. Her biri, farklı bir kulvarda koşuyor.
Her biri, farklı bir şehirde saltanatını ilan ediyor.
Her biri, bir olmak için çırpınıyor meselci.
Doğruya doğru. Belki de sen öylesin. Belki de ben de öyleyim. Kim bilir!…
Çünkü her birimizin faaliyet alanları, aynı asfaltı öpmüyor.
Kimse, kimseyi dinlemiyor. Dinlemek istemiyor. Dinlese de doğru değildir.
Dinler gibi yapar. Sever gibi yaklaşır. Hisseder gibi bakar.
Anlar gibi durur. Odunlar da durur fakat anladıkları bir şey yok.
Biraz sonra ya da daha sonra yakılacaklarından haberleri yok…
İnsanlar garip meselci.
Kimse benim yoğurdum ekşi demiyor.
Herkeste bir yapmacık dalgası söz konusu.
Herkes, kendini biricik sanıyor.
Herkes, en üstün olanın kendisi olduğunu düşünüyor.
Ve bunu herkese açıklamaktan bir sakınca görmüyor.
Herkes, ben güzelim diyor. Herkes, ben iyiyim diyor…
Hiçkimse kendisini kötü diye tanımlamıyor.
Kimse çirkinim diye tevazuda bulunmuyor.
Kimse, benim de hatalarım var, demiyor.
Kimse, benim de yanlışlarım oldu diye bir mecliste konuşmuyor.
Ah insanlar ah, meselci.
Umarım bir nebze olsa da satırlarımdan bir ana fikir sunmuşum varlığına.
Öptüm, şiirsel yüreğinden…
Mehmet Selim ÇİÇEK
011020131138, Mardin
YORUMLAR
Güzel bir çalışma.
Hayatın gerçekleri, katıksız dile getirilmiş.
Beğenmiyoruz ama,
yaşadığımız hayat bu maalesef.
Sadece gerçek hayat da değil hani...
Sanal alem de böyle...
Edebiyat Defteri mesela...
Bu güzel gönül defteri.
Sayfalarının arasında gezinen öyle insanlar var ki;
her şeyin en iyisini ben bilirim havasındalar.
Gerçi,
pek sözümüz yok onlara ama,
insanlara yukarıdan bakmak,
emeğe saygı göstermemek,
tahsilli, gün görmüş geçirmiş inanlara da yakışmıyor hani...
Bir bukle sevgi, bir bukle hoşgörü, bir bukle mütevazilik diyoruz...
Böyle bir yazının yazılması gerekiyordu.
Biraz geç kaldı ama, sonunda geldi ya....
Çok şükür...