- 1407 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR BİLİNMEZDEN MEKTUPLAR. HANIMAĞADAN VAKKAS AĞAYA
BİR BİLİNMEZDEN MEKTUPLAR.
HANIMAĞADAN VAKKAS AĞAYA
Sevgili Vakkas ağa,
Bilirim, yazman olmasa da okuman vardır. Keşke marabaya muhtaç olmadan bu mektubu okuyabildiğin gibi yüreğimin acısını da okuyabilseydin. Hayatta, ölüm dahil alışılmayan, katlanılmayan, küllenmeyen hiçbir acı yoktur! Önemli olan, ne kendimize ne de başkalarına zarar vermeden bu acıyı soğumaya bırakmaktır. Ben de öyle yaptım.
Seni tanıdığım günden bu yana bana o kadar çok değer kattın, hayata dair o kadar çok şey öğrettin ki baktığım her yönde, dudağımdaki her gülüşte, gözümden süzülen her damlada, içtiğim suda, yediğim lokmada sen varsın ve hep olacaksın. Senden sadece birşeyi öğrenemediğimi düşünüyorum. O da “kendim için sevmek”.
hatırlar mısın her fırsatta bana; “seni kendim için seviyorum” derdin ve ben şaşkın bakışlarla bunu algılamaya çalışırdım. Nedense bu deyim benim mantığıma hiç uymamıştır. Ancak sana bir müjdem var; sanırım son günlerde yavaş yavaş bunu da çözmeye başladım.
İnsan “kendisi için sevdiğinde” aşka aynı zamanda tuhaf bir bencillik de katmış oluyor. Sevdiğinle ilgili hiçbir şey artık seni ilgilendirmez oluyor. Nasıl yasıyor, neler yapıyor pek önem taşımıyor. Hatta sevgiliye duyulan özlem bile sadece “kendin için” oluyor.
Hani hep söylerdim ya, “orda bir köy var uzakta; gitmesek de, gelmesek de o köy bizim köyümüzdür” diye. Söylediğimiz okul şarkısı misali “arayıp sormasam da, sesini duymasam da, sevdiğimi söylemesem de, yaşamı paylaşmasam da o sevgili benim sevgilimdir” düşüncesine dayalı bir sevgi turu olsa gerek.
Ben pek zeki sayılmam. Bu nedenle böyle türlere ayrılmış sevgilerden de anlamam.
Ben sadece severim!.. Hem de en yüreklisinden!
Ben sevdiğim zaman; gece olursun, gündüz olursun, okyanus olursun, dağ olursun, ova olursun. Dudağımdaki ruj, cebimdeki para, yaktığım sigara, gördüğüm en güzel rüya olursun. Hatta bazen renk olursun; en canlısından. Kısaca bana hayat olursun. ve hayat benimdir der, onu doya doya yaşarım.
Hayat olmazsa ben neye yararım ki? Kısacası ben kendim için değil, ikimiz için severim.
Dün, resimlerinden birini çerçeveletip yatağımın başucuna koydum. Sana bakarak uykuya dalınca mutlaka rüyama giriyorsun ve böylece uykuda bile seninle olabiliyorum. Sabah olduğunda ise, güneşten bile önce seni görüyor, ilk sana gülümsüyor ve “günaydın mavi sevdam, seni bugün dünden daha çok seviyorum” diyorum. Bir de sesini duyabilsem! Seni öyle çok özledim ki ooof of…
Sanırım bu sana son mektubum olacak. Artık sana olan Özlemimi, yüreğimdeki acıyı ve sevdamı dile getirecek kelimeler tükendi. Birgün yolun Mardin’den bu taraflara düşerse, yüreğim ve kapım sana hep acık olacak. Bana yaşattığın bu güzel sevgi için tanrıya sükrediyorum ve seni çok seviyorum.
“GİDİŞİNLE VUR/GUN YEDİM, EN DERİN YAR/ DAYIM ŞİMDİ
SUÇSUZUM DEM/EDİM Kİ, İNSAFSIZ YAR/ GIDAYIM ŞİMDİ…”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.