- 689 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Çoban c-
hesabını soran olmaz emme
… bereket versin,
bizim taraflara do(ğ)ru bek gelmedi
o atdı savırdı, yutmuş göründüm, …
…… yutmadı,
abdala malim olu(r) hani
haralda manzarayı çakdı,
içimden geçenneri feyilledi
dabannarı dutmadı
seni(n)ki gakınca ğetdi,
de! deycem uykum gaşdı valla
gözlerimde hiç uyku yok,
hurdan gakıp köye varacan
önşe bunu,
sonrada dediklerini
kim kimin anını kakıyo,
kimin hankı garibenin gapısını tıkılayo,
tığlacan,
geşceğ(i) yere pusacan
bakdın herifçioğlu
köşeyi aşıtlamış,
sinece köpeg gibi gıyıdan gıyıdan gelip-geli
yes etcen,
bi fıdılama yerleşdircen
adamın gafasına bile ğelse ses edemez
ya da endiri-endirivicen sırtına
kim vurduya gedecek deyyus
bak bakalım bit aha o dallara basıyo mu
sivri sinek filen yok bek emme
o tosbaa sine(ği) bi vınılamaya durdu mu
insanın ta gula(ğı)nın içine içine
ira(ha)t dirlik vermez i(n)sana
babıcımı baş altıma gelcek yere godum,
üsdüne kepeneğin alt yanı beceğ etdim
guşun gafasını ganadının altına sokduğu gibi
gartal ganadı üst yannı yıkdım
narasın dünekdeki guş gadar
zabbah da “oldum oluyon” deyo
Ildız Depesinin başındakı ıldız
bi ğörünüyo, bi gayboluyo
ilker miymiş ne hanı Goç Dayı
zaman zaman ona bakarımış da
yağışın ne zaman nası olcanı deyviri ya
yesirikene İnkilizden örenmiş
işde o ıldız
kimi de “çoban ıldızı” der ya
bana galı(r)sa da makbul olan bu, neye derseniz
ne zaman gövyüzünde bu ıldız temtek galdı
goyun yattığı yerden söykelmeye başlar
yani çobana “vahtına hazır ol” demek”
çoban o ıldızdan başga kimin umurunda
o çobandan başka kimin umurunda
ala ğeçi, dadandı karamık sıyırmaya
zili gıldırdadıkçana,
goyunnar yavaş-yavaş sökün etdi
Galabakdan söykeltdim, Gayaca Ağıla
üğül-üğül üğündü getdi kendi kendine
aralaşannarı gocağöpek gıvratdı getirdi
gara eşşek fira beni takip ediyo
fazla ıralaşmayo
matırayı başıma dikdim,
zabahın guru ayazında
bakdım ön yannı baya aralaşdı
basdırıvıdım ön yannı gırıldı
-gartal ganadı - ğibi
bi ucu Payamdaşdan taa Yenisuya
peşlerinden bile ğetmedim valla
ayazdan buydukça ayaklarımı nası uyuşmuş..
karnıma kadak çekmişiyin zati
kösüldüğüm yerden bi ğözel seyretdim,
valla seyrine doyulmayo
bin goyunnu kürdolu ğibi.. ta öyle dinine yanayın
aşşada almalıklara erkenden gelenner var
zabahın zeherinde bu manyak kim ki
haralda burda yatmış döyüs
akdoncak,
demeye galmadı,
“ne!”
ulen bi bakdım, Şaban Emminin yeğe
gök-gözlü bi şişeği varıdı
valla-billa o
oldu bitti gökgözlü hayvannarı se(v)men
yeğe olmayanı yokdur…
anası topallayınca, seyikletmiş de
anasıynan evde galınca barabar “ele gelmiş”
arbışmaya alışmış, çelenlere
Alla(h)p da belanı versin
yantırılamış getmiş taa
Gayacaağıl da geçi ğibi arbışmış ağaca
“hinci bi ğören olcak”
canım curkuldayınca barabar
tam da çomaç alayın deye azzık çıkımı aşdıydım
yalap-şalap yerimden sıçıradığım gibi
valla çalıların üsdünden bile hoplayalak
bi solukda inividim aşşa
ordan bunu gatan edivirisin öğüne
etişdiğim yerde endirdim sırtına
olmadı fıcılattım zopayı,
ildiremedim n’arasın
DİPNOTLAR
feyillemek: niyeti sezmek
kartal kanadı:
ıralaşmak /aralaşmak : uzaklaşmak, aralaşmak (ayrılmak),
kartal kanadı: kepenek içine soğuk veya sirisinek girmesini önleyecek şekilde yatmak.
ele gelmek: insanlara yabancılık çekmemesi, elden yemeye alışması kasdediliyor
yantırılamak: yanlayıp gitmek, aykırısına, tersine gitmek
yalap-şap: anında, çarçabuk
ildirmek : dokundurmak, değdirmek, isabet ettirmek
ilmek : dokunmak isabet etmek
ilmek : düğüm
Fotoğraf için
Karaman Fotoğraf Sanatı Derneği KARFOT Üyesi Sn Ufuk İşleker’e teşekkürler
YORUMLAR
Şimdi oturduğum bu yerin önceki, bağlı bahçeli zamanlardaki halini düşündürdü şiir öykün.
Bir Memet vardı. Birgün çay kıyısından bahçeye giderken karşıda söğütlerin dibinde Memet'i gördük.
Mal matıra meydanda, işiyordu. Babam uzaktan seslendi, kendini topla diye. Köylük yerler böyle işte.
tebrikler,
yine keyifle okudum,
selâmlar..