- 726 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bir kâmil mürşide varmayınca olmaz
Yunus Emre Hazretleri ne güzel de demiş;
Gel ey Derviş, Hakkı bulayım dersen,
Bir kâmil mürşide varmayınca olmaz,
Resulün cemalini göreyim dersen,
Bir kâmil mürşide varmayınca olmaz.
Biz bugün bir kâmil mürşide varmak istiyoruz ama günümüzü mürşitleri artık siyasete bir oyuncak haline ha geldi, ha gelecek durumda… Zaten siyasetle iç içe olan bir kâmil mürşit de beni Allah’ın (c.c.) nuruna ve lütfüne erdirebilecek değildir.
Siyasette yalan vardır, gıybet vardır, riya vardır. Allah (c.c.) dünya malı için yalancılık yapanlar için şöyle buyuruyor: “Kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını daha da ilerletti. Bu yalancılıkları, bu samimiyetsizlikleri sebebiyle bunlara gayet acı bir ceza vardır.” (Bakara/10) Yalancılığın her türlüsü için Allah (c.c.) katında bir ceza vardır. Siyaset için maddi menfaat için Allah’ın (c.c.) hükümlerini yok sayanlar, ayetleri yalan sayanlara elde ettikleri dünya malı kurtuluş olacak mı sanıyorsunuz?
“İnkâr edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.” (Bakara/39)
Şimdi siyaset uğruna ayetleri yalan yorumlayan, siyasetçilere destek veren bir mürşit ne kadar kâmil olabilir onu da düşünüp tartmak lazımdır. Allah (c.c.) katında doğruluk, adalet büyük yer tutmakta iken siyasetçi yalan konuşan, siyasetçi verdiği sözü tutmayan yeri geldiğinde siyasetini sürdürmek için adaletsizlik yapandır. Zina yapan, hırsızlık yapan, adam öldüren ne kadar tövbe istiğfar ediyorsa bunun binlerce mislini her gün siyasetçi yapmalıdır.
Dürüst ol!
Ben de siyasetçi olsam belki de gerek siyasi partinin bekası, gerek makamımı korumak için yalan konuşurum, adam kayırırım, beni destekleyeni iyi yerlere getiririm. Benim yoluma taş koşanları adaletsiz bir şekilde yargılayarak mahkûm ederim. Belki de gayri resmi bir şekilde infaz ederim. Çünkü makam ve mevki nefse tatlı gelir. Makam ve mevki sahibi kimsenin başında şeytan daha fazla dolaşır. Bugün siyasetçi olup da bunlardan hiç birini yapmıyorum diye kimse diyemez; en takva sahibinden en dinsizine kadar kimsenin böyle bir iddiası olamaz. Eğer olsa dahi “Sözünüzü ister içinizde gizleyin, ister açığa vurun, hepsi birdir. Zira Allah gönüllerin künhünü dahi bilir.” (Mülk/13)
Şimdi bir de kamil mürşitler siyasetçilerin oylarını arttırmak için, kendileri de rant elde etmek için cemaatleriyle birlikte siyaseti desteklerse ayet-i kerime de sözü edilenlerden farkı ne olur? Siyaset için yalan konuşanlar Müslüman olabilir mi? Ben bu konuda şüphe duyarım Kütüb-ü Sitte’de şöyle bir Hadis rivayet edilmiştir:
Hazreti Safvan İbnu Süleym’den rivayetle: Ey Allah’ın Resulü! Dedik, “Mü-min korkak olur mu?” “Evet” buyurdurlar. “Peki, cimri olur mu?” dedik. “Evet” buyurdurlar. Biz yine: “Peki yalancı olur mu?” diye sorduk. Bu sefer: “Hayır!” Buyrudurlar.
08/09/2013
Engin DİNÇ