Hadi Çağdaşçılık Oynayalım(!)
Hadi çağdaşçılık oynayalım !
Bu yazı acımasız olacaktır. Benliğini çağdaşlaşmaya adamış okurlar ya sakince okusunlar veya sayfayı değiştirsinler. Taraf gözeterek yazılan bu yazı kimini küfür ettirecek, kiminin takdirini kazanacak.
Bir gerici olarak yazıma Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile başlıyorum.
Bir gerici olarak yazıma başlıyorum çünkü henüz çağdaşlaşamadım. Ben henüz ortaçağda yaşıyorum çünkü. Bilmiyorum tarih, takvim falan hiç denk gelmediyse bana demekki bir türlü yıl atlayamayıp 2013’e gelememişim. Bırak zevzekliği de konuya gir diyorsun değil mi? Tamam o halde. Başlıyorum.
Nedir çağdaşlık. Çağdaşlaşmaktan kasıt nedir? Hemen izah edeyim. Çağdaşlaşmak, en basit tabiriyle, çağın yeniliklerine ve özelliklerine ayak uydurmaktır. Fakat bizim hücrelerini Avrupa sarmış insanımıza göre çağdaşlaşmak, bizden önce çağı yakalamış ülkeleri takip etmektir. Ve takip etmekle kalmayıp onların yeniliklerini, kendi geçmişimizi unutarak kabul etmektir. Tüyleri diken diken oluyor insanın. Ve çağdaşlaşmak dinsizleşmek midir? Elbetteki hayır. Fakat etrafınızı çepeçevre sarmalayan karanlık gözlüklerinizi bir çıkarıp bakın. Şuan olmakta olan ne?
Böylesine derin bir konuya şu sıralar yaşanan bir olayı ve çağdaşlaşmanın din boyutunu türban-baş örtüsü üzerinden konu edinerek devam edeceğim.
ODTÜ’de, bir grup haddini bilmez, densiz Avrupa kuklalarının başörtülü öğrencilere "Çıkın buradan!" deyip taciz etmeleri sizce ne kadar olağan ve ne kadar özgürlükçü? Bu çağdaş hanımlar çağın getirdiği özgürlük anlayışını neden tek taraflı düşünmekteler? Onlar başı açık durabilirken, başı kapalı öğrencilere "Çıkın buradan!" deme hakkına nereden sahip olabiliyorlar? Ve en can alıcı nokta da burada devreye giriyor ki, bir grup başı kapalı öğrenci başı açık olanlara bu tarz bir şey söylese olacakları bir düşünün. Yürüyüşler, eylemler, bir dizi çığlıklar... Dinciler bizi taciz etti ! Medya haberleri gözümün önüne gelir gibi oluyor. Başı açık öğrenciler ODTÜ’de saldırıya uğradı ! Bu çağ dışı olaya bir dur deyin ! Hakkımızı gaspettiler ! Bize hakaret ettiler ve hor gördüler ! Oysa aynı Türkiye’nin bir avuç hastalıklı insanı değil miyiz? Bu başlıklar uzar gider, kimse önünü alamaz. Fakat dininin öngördüğü gibi yaşamaya çalışan öğrencilere yapıldığında nedense o SÖZDE ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARININ sesleri çıkmıyor. Bunu kimse izah edemez. Çünkü cesaretleri yok !!! Tek dayanakları "çağdaş bir ülkede baş örtüsü de neyin nesiymiş." İşte tek dayanakları budur. Bunu diyenler geçmişlerini nasıl da unutuyorlar. Nasıl da unuttular. Nasıl da unutturdular !
Amerika’nın Hollywood’u insanlarımızın zihninde çağdaşlık olarak yer etmiş durumda. Halbuki Avrupa ülkelerinde o çoğu çağdaşlaşmış ülkelerde kendi dinlerine öyle bir değer veriyorlar ki... Bunlara örnek olarak sadece DİN eğitimi veren okulların normal sistemin %45’ini kaplaması örnek verilebilir. Evet aynı fikirdeki yahut zıt fikirdeki arkadaşım. Görüyorsun. Hristiyanlığı öyle bir zerk ettiler ki yıllarca her filmde kesin olarak gösterilen mesajlardan biri Hristiyanlığın Haç sembolüdür. Onlar kendi dinlerini başkalarına kabul ettirmek için neler de yapıyorlar ! Ama onlar yapsın değil mi çünkü çağdaşlaşmış onlar. Aman aman kimse değmesin. E peki Türkiye neden İslam dini üzerine bir propaganda yaptığında buna karşı çıkılıyor? Ve kim buna karşı çıkıyor? Ben hemen arz edeyim, baş örtüsüne kafayı takmış, İslam dini zoruna giden güç ile bunu yaptıran güç aynı. İşin tuhaf tarafı ise dini bir çağdışılık olarak gösteriyorlar. Bizim zevke düşkün insanımız da daha henüz kendi dininin yükümlülüklerini yerine getirememişken balıklama atlıyor bu oyunun içine. Ve diyorlar; "Evet! İslam çağdışıdır!" Öyle bir işlerine geliyor ki...
Şöyle bir sorum olacak. Neden dinime elliyorsun be ahmak!? Sen kendini ne zannediyorsun? O bahsettiğin özgürlük, ağzından düşürmediğin özgürlük neden din için geçerli olmuyor? Sen sokağın ortasında sevişirken sana müsade var da neden benim bacım örtüyü başına takınca zoruna gidiyor!?
En güzelini bak kim, nasıl demiş;
"Bacımın örtüsü batmakta rezilin gözüne,
Acırım tükürüğe billahi tükürsem yüzüne !"
-Mehmet Akif ERSOY
Şunu da belirtmeliyim hiçbir siyasi çıkar gözetmiyorum düşüncelerimde. Ne baştaki, ne muhalefetteki, ne de diğerleri. Umrumda olan tek şey inandığım dine karşı yapılan haksızlık. Ve saygısızlık. Dahası da kendi yaşam standartlarını belirleyen çağdaş zihniyet, oluşturduğu özgürlükler mecmuasına neden dinini yaşamak isteyen insanların da özgürlüklerini almıyorlar ! Kimse bana atalarımzıın "küffar" dedikleri Avrupa’nın özelliklerini saymasın ! İlk baştan beri istedikleri, gerçek tanrıyı yok edip kendi istedikleri tanrıları hayata yerleştirmek olan Avrupa’nın özellikleri... Ve sonrasında insanı dinden ayırıp dımdızlak bırakan, duygularını kolayca kullanabilen, eşyayı insana en zaruri ihtiyaç gösteren, bireyi şuursuzlaştırıp son hamlede bütün kaleleri devirip, " işte küçük insan ! Şimdi çağdaşlaşıp bir dev ol !" diyen avrupanın özellikleri...
Biz Avrupalı değiliz, Osmanlı soyuyuz. Türkleriz ! Cemil meriç’in de söylediği gibi ;
"Bütün Kur’an’ları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız; Osmanlı yani İslâm. Karanlık, tehlikeli, düşman bir yığın!"
Fakat gerçeği anlıyor, yavaş yavaş Osmanlı’nın kalan son manevi demlerinin de tükendiğini anlıyor. Ve ardından basıyor ihtiyaç olan beyinlerin en ürkek yerlerine. "Ya çağdaşlaşırsın, ya da seni yok ederiz." Çağdaşlık insanı öldürüp eşyaya yönelen bir katil mi? Bahsi geçen yokluk bedenen bir ölüm mü, yoksa geçmişi, tarihi unutarak yeni bir benlik altında esir olup, onların ağzından konuşan bir canavara dönüşmek, ruhen yok olmak mı? Öyle bir cümle ki virgülden öncesi de onların çıkarı, sonrası da onların.
Özet içinde çağdaşlığı batının bütün edepsizlik ve hayasızlıklarını kucaklayıp benimsemek olmadığını anlamak, idrak etmek, bir irfan sahibi olmak gerekir. Şunu kendine yedirebilmelisin sevgili çağdaş. Senin rengin siyah ise, bir başkasının rengi beyaz olabilir. Zorla "Sen de siyahı seçmelisin!" demeye hakkın yoktur. Dediğin anda ise çağın gerektirdiği özgürlük anlayışını ayakların ve yüzsüzlüğünle çiğnemiş olursun ki bu kısımda kendin ile çelişmiş olursun. Çağdaşlaşmak çelişmek değil, başkalarının hak ve özgürlüklerini de gözeterek gelişmektir.
Bu hususta İslamiyetin öngördüğü üzere her insan diğer biriyle eşittir. Özgür iradede herkes başkalarının özgürlük alanlarını ihlal etmeden kendi özgürlüğünü yaşayabilir. Fakat alçak bir saldırı boyutu alırsa özgürlük, işte o zaman eller kalkar ve diller de uzar. Ne baş örtülü bir bayan ne de başı açık bir bayan bunun aksini iddia edemez. Dil sönük kalır. Benim de senin de olmayan bu dünya ne sana kalır, ne de bana kalır.
Son olarak tekrar Cemil Meriç konuşuyor benim yerime;
"Binaenaleyh çağdaşlaşma tabiri sefil, zavallı ve âdi bir tabirdir ki, bizim komprador burjuvazi ve gecekondu aydınları tarafından bir afyon gibi damarımıza zerk edilmiştir."
Bahattin BERKDİNÇ
*Yazının başında kullanılan isimlerde hiçbir kasıt aranmamış ve isimler gerçek kişilere hitaben kullanılmamıştır.
YORUMLAR
evet iki tane kancığın malı mı :))müslümanlar da artık kendilerine gelsinler kedi gibi sinmesinler dimi ama haksızlığa susan dilsiz şeytandır.Hem nereden alıyorlar bu ezik davranış örneklerini peygamberi hiç okumuyorlar mı.Müminler birbirlerine dost kafirlere zorludurlar .Eğer islamın verdiği gurur ve asalet ruhlarına sinseydi böyle olmazdı ..Selamlar
Değerli arkadaşım.
Bir alan ya da sahne düşünün. Siz bir topluluk oluşturmuşsunuz..Hem de oldukça büyük bir topluluk ama sahneye çıkmıyorsunuz. Alanları doldurmuyorsunuz. O sahneyi de alanları da hep öteki topluluklar dolduruyor. Öyle olunca da hep onların sahneye koyduğu oyunlar oynanıyor.
İşte böyle bir durumdan sonra o insanlara '' Yahu ne kadar kötü bir oyun oynuyorsunuz'' Deme hakkınız olur mu?
Durum bundan ibarettir.
ODTÜ...O ellerinde pankart taşıyan iki tane kancığın babasının malı mıdır? Kimin okulundan kimi kovuyor? Ama gel gör ki İki tane ya da iki bin tane farketmez şıllık ve onların şakşakçısı yüzünden -üstelik de baş örtüsüne bu kadar sıcak bakan bir hükümet iktidardayken- okulu , kampüsü terk edip gidersen daha çook beklersin o okulun öğrencisi olmayı.
Ben bir türlü anlayamıyorum. Bu ülkede namussuzlar bu kadar cesaretli olabilirken namuslular niçin bu
denli korkak?
Selam ve sevgilerimle.