- 657 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NASİHAT
Yazımı okuma zahmetinde bulunan Değerli Dostlar.
Benim için çok önemli olan değerlendirme ve yorumlarınızı bekliyorum.
Selam ve saygılarımla.
NASİHAT
“Kayyid vetevekkel.” (1)
Bağla sonra tevekkül et.
Bela ve musibetlere karşı tedbirli yaşamak;
Kurtuluş için mücadele verip, maddi ve manevi zorluklara göğüs germekten daha doğru, ağır ve can yakıcı faturalar ödemekten daha ucuz, müşkülleri çözmede daha kolay ve daha kârlı değilmi?
“Eddinu nasiha”
Alemlerin efendisinin "Din nasihattir" (2) sözünden;
Kültür ve medeniyetinin geçmişten geleceğe aktarılan, yanlış, kötü ve zararlılardan sakınma, doğru, iyi ve güzele talip olma adına yaşanmış tecrübelerden alınan dersler sonucu ortaya çıktığının altını çizdiğini düşünmek yanlış olmaz.
Nasihat;
Geçmişte yaşanılanlardan alınan sonuçların, edinilen bilgilerin, gelecekte yaşanacak benzeri olaylar karşısında dikkate alınması gereken, kuşaklar arası devreden bir insanlık mirası ve müracaat edilmesi gereken en önemli tecrübe kaynağı olduğu unutulmamalıdır.
Nasihatleri dikkate almayıp, tedbirli davranmaya dikkat göstermeyenler, bela ve musibetlerden üzücü ve pahalı dersler almaktan kurtulamazlar.
zaman içinde musibet bitip, bela geçmiş, sıkıntı son bulmuş, rahata erişilmiş olunsa bile;
kişinin sağlığına, aile hayatına, sosyal yaşamına verdiği zarar ve yaptığı hasar kim bilir, ömür boyu kalıcı izler bırakabilir!
İnsanların karşılaştıkları olumsuzlukların, yaşadıkları dert, bela ve sıkıntıların izleri geriye doğru takip edildiğinde;
geçmişlerindeki ihmal, israf, inat, dikkatsizlik, tembellik, en önemlisi de adına nasihat denilen yaşayan ve yaşanmışlardan görsel veya sözel ders almadıklarından kaynaklandığının görüleceğinde şüphe yoktur.
Nasihatten ders almayanlar, musibetin belasından kurtulamazlar.
"Tedbir gibi akıl, (kendini haramdan, zararlıdan, kötüden) alıkoymak gibi korunma ve güzel ahlâk sahibi olmak gibi bir şeref yoktur" buyrulmaktadır. (3)
Necdet EREM
----------------------------------------------
(1) Tirmizi, S.Kıyame: 60(135)Sûre-i Sâd, 29.
(2) Müslim, İman 95. Ayrıca bk. Buhari, İman 42
(3) Feyzü’l-Kadir, c. 6, s. 434.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.