- 1773 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
SAKSAĞAN KUŞU VE KULUÇKAYA YATAN TAVUK
Rahmetli İsmail Hakkı ( Mehmet) amcanın öküzleri çok bakımlı ve cins olurdu onlara otluklarda otlarken birileri tarafından taş, değnek vuran olursa o insanla dövüşmeye bile giderdi. Öküzlerine gözü gibi bakardı, onun için bu öküzler çok değerliydi.
Rahmetlinin bir anısını sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim. Halk arasında saksağan dediğimiz bir kuş vardır, bir gün bu saksağan kuşunun biri İsmail Hakkı (Mehmet) amcanın evinin altında kuluçkaya yatan tavuğun yumurtalarını gözüne kestirmiş. Onları yiyecek ancak tavuk da yumurtalarını iyice altına almış ona yedirmek istemiyor. Bu arada saksağan kuşu tavuğun başındaki ve üzerindeki tüylerini bir bir yolmaya başlıyor en azından bir iki yumurta alabilmek uğruna. Tavuk ne pahasına olursa olsun yumurtaları vermemek için direniyor. Saksağan da almak için uğraşıyor. Tam bu esnada Rahmetli İsmail Hakkı ( Mehmet) amca olayın üstüne geliyor ve olayı görünce çok üzülüyor. Saksağan kuşu kaçıp gidiyor gidiyor ama aklı yine o tavuğun yumurtalarında kalıyor tabii ki. Tavuk özel korumaya alınıyor.
Saksağan kuşu Rahmetli İsmail Hakkı ( Mehmet) amcanın peşini yine bırakmıyor. Bu seferde Saksağan ovada öküzleri ile çift sürerken ağaca asılı olan ekmek torbasını buluyor içinde ne kadar yiyecek varsa yiyor. Rahmetli İsmail Hakkı ( Mehmet) amca öğlen saatleri olunca öküzlerini dinlendiriyor, önüne yiyecek otlarını atıyor geliyor, ağaca asılı olan ekmek torbasının yanına. Bir bakıyor ki Saksağan ve diğer arkadaşları yine iş başında ekmek torbasını yere indirmiş, başına çullaşmış, kendilerine bir güzel ziyafet çekiyorlar. Bu olay üzerine İsmail Hakkı amca kendisi de başta olmak üzere yetişkin olan iki oğlu Nevzat ve Esat’ı bu saksağanlarla başa çıkmak için silahlandırmış ve ovada söğütlerde ne kadar saksağan yuvası varsa, ne kadar yumurta varsa hepsini tek tek bulmuş, buldurmuş ve dağıttırmış. Çift sürdüğü ovadan yaklaşık üç kilometre uzaklıkta olan Uğurluca Köprüsü’ne kadar saksağanları kovalamışlar ancak gelin görün ki saksağanlar onların üstünden uçarak yine eski yerlerine geri dönmüşler. Yaşadığı müddetçe ’’ Oğlum bu cibilliyetsiz saksağan kuşlarıyla öyle bir mücadele edin ki bizi bilsinler bizim olduğumuz bölgeye gelemesinler demiş…’’ Kendisini ve bu yazıda adı geçen ve aramızdan öbür âleme göç eden tüm insanları rahmetle anıyoruz. Mekânları cennet olsun. Bu yazı Araştırmacı Yazar Adem GÜNGÖR tarafından araştırılarak kaleme alınmıştır.