ORTADOĞU'DA TÜRK MODELİNİN ÇÖKÜŞÜ

• 24 Ağustos 2013 Cumartesi 22:12:16

ORTADOĞU’DA TÜRK MODELİNİN ÇÖKÜŞÜ Türkiye’nin dış politikadaki parlak zamanlarını hatırlayalım. İran’ın atom enerjisi kurulu tarafından denetlenmesine ve Filistin-İsrail arası barış görüşmelerine arabulucu olduğumuz , ABD tarafından Ortadoğu’daki devletlere rol model olarak gösterildiğiz zamanlardan bahsediyorum . Ne yazık ki Türkiye’nin dış politikadaki başarılı günleri çok kısa sürdü. Davutoğlu’nun dış politikadaki teorilerinin çoğu pratiğe geçirilemedi . Komşularla sıfır sorundan 7 düvele karşı tek başına pozisyonuna geçildi . Suriye’de emperyalist güçlerle omuz omuza mücadele ederken , Mısır’da emperyalist güçlere karşı tavır aldık bu çifte standart Türkiye’nin dış politikasında güvensizliğe sebep oldu . Türkiye Ortadoğu’ya demokrasi modeli olmanın yanı sıra İslam modeli bile olamadı.Erdoğan’ın ülke içindeki kibirli,uzlaşmaz,anti-demokratik anlayışları Türkiye’yi demokrasiden çok uzaklaştırdı .Yeni Osmanlıcılık rüyaları , Ortadoğu’da söz sahibi olmakla taraf olmak arasındaki ince çizgiyi tutturamamaları Türkiye’yi laik demokratik çizgisinden Sünni-merkezci bir eksene kaydırdı .Daha da kötüsü dış politikada öyle bir noktaya gelindi ki; Hamas ve Kuzey Irak Kürt Yönetimi dışında diyalog kurabildiğimiz hiçbir güç kalmadı Ortadoğu’da . Türkiye giderek yalnızlaştırıldı . Bir diğer önemli yanlışta Suriye’de oluşumuna kesin gözüyle bakılması gereken kürt yönetimine sert uyarılarda bulunarak , bunlara karşı kafa-kol kesmekten başka bir şey bilmeyen Amerikan ithali cihatçılara ,nusracılara destek verdik . Türk Hükümeti Suriye’de yeni kurulacak yönetime destek vererek ortalık düzeldiğinde Suriye ticaret hacminden iyi paylar koparmak istemiştir ancak Esad’ın bu kadar dayanabileceğini kimse hesap edememiştir .Aynı şekilde mısırda AKP ideolojisinde kurulmuş Müslüman kardeşlere milyon dolarlık yardımlar yapılmış ticaret ve ihracatta atılım yapmak niyetiyle iyi ilişkiler kurulmuş ancak buda AKP’nin elinde patlamıştır .Sınır komşularımızda ki resmi hükümetler Irak’ta ,Suriye’de,İran’da Türkiye’ye resmen düşmanlardır .Ayrıca Türkiye’nin Suriye’de cihatçı örgütleri desteklemesi Batı ve ABD ile ilişkilerini sarsıyor . Batı bu güçlerin güçlenmesinden endişe duyarken Türkiye bu güçleri topraklarında eğitiyor ,her türlü desteği vermekten çekinmiyor . Bu durum Türkiye’yi uluslar arası alanda zor durumda bırakıyor. İç Politika ise daha tehlikeli bir durumda, aynı ideolojik çizgideki AKP ve gülen hareketi ilişkileri artık geri dönülmeyecek bir yola girdi . Emniyetteki cemaatçi kadroların yavaş yavaş uzaklaştırılması , MİT – Emniyet çekişmeleri , ÖYM’lerin kaldırılması , cemaatin gezi parkı olaylarını AKP’ye karşı kullanması ilişkilerin koptuğu yerdir artık . Bir diğer cephe de ise kürt hareketiyle olan çözüm sürecinin sekteye uğraması Kürtlerin AKP ‘den uzaklaşmalarına neden olmuştur .
Türkiye’nin dış politikadaki yanlışlarının en belirgin olduğu nokta ise ekonomide olacaktır . Dış politika yanlışları her zaman ekonomiyi etkilemiştir .Ekonomiyle uzaktan yakından ilgili olmuş herkes bunu bilir . Ortadoğu ticaret payından faydalanamayan Türkiye’nin ekonomik büyümesi durmaya mecburdur . Ülke içinde de artık özelleştirecek hiçbir kurum kalmadığından cari açığın sıcak parayla kapatılması ihtimali de mümkün gözükmüyor . Türkiye’nin ekonomik başarısı küresel ekonomiye bağımlı. Türkiye’nin carî hesap açığı, bir gecede buharlaşabilecek sıcak parayla kapatılıyor. Erdoğan bu tutumuyla sadece vatandaşlarının yaşamlarını değil kendi siyasî gücünü de tehlikeye atıyor."(Financial Times) Özetleyecek olursak Dış politikada düşmanca tutumunu değiştirmeyen Türkiye’de iç siyasette de bu şekil çekişmeler ve kutuplaşmalar devam ederse korkarım ki sonumuz iç savaştır .. SAYGILARIMLA ..yıldız teknik üniversitesi .