- 546 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
öze dönüş serzenişleri
kendini bulma arayışında basamakları saymak için zamanımız cok azdır
inen balık bir küp altını bayıra atarken kalbimi yardın çok sevda kadın kalbinden korun yuva yapmadan hiçbir züleyha’da
kaldır koruma dermanını
uçarak değişik kıyafetin tornavidasına
asılı kalan kafa uçkuruk peşinde
aç kalan dengeyi tutar terazide
büyük hû
büyü hûda
coştur kapan elini fala basan gözleri gibi kadının
kasvetli günışığında
bırak terzisine ûstadın
çarmıhı devirmek için düşünmek lazım düşün taşın işin gücün
buanın hvasını alan beyaz düşlerdeyiz seninle
cebimizde kuruş yok sevdamız koca bir dağı devirircesine devrimlerle dolu
aşk’a uzanan yolculukta varımız yokumuz teslim bir bağın salkımına
düşüyoruz düşman çadırlarında
üstelik beynimiz idrak edemeden hiçbir söz ve nazırları
bırakıyoruz ayrılıyoruz bir sonraki yudum şiire
sen sevda kadını!
taleplerin arttıkça yakasını kirli tutuyorsun umutların
bir kalkıp bin tütüyor trenimiz
az önce trenleri kaçırdık
durmadan yararlanıyoruz içe dönüş telmihine
değişime biraz cesaretli gitmeli değil mi?
hepsi birer değişim kurbanı
beyni acıkta kalan bellek yarım
kıyafet değiştiren susturucu hamleler de olmasa
inci tanesi gibi ölüm sontaj gibi
indiğinde derine tadı huzurla içiçe hal alıyor denizinde
uyanışın müptelası çok kirli kalır dolunayda
üzerini örtersen hataların kimse hata yapmaktan çekinmez
toprak ol toza karış diyor teferruata
karışan dilinle beni benimse derim belki de
çarkın dönüşünde uykusunu yaşlanarak yaşayacağın tertemiz hadiselerin dibinde
ne de güzel esiyor bahar tohumları
olaya giriş mulakatını temize çekerek sayıların içinde eriyorum
bütün çamaşırlarını üzerinden çekerek güneşin
aya kafa tutarken turluyorum bir daha nice günlüklere...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.