- 789 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yollanmamış Mektuplar /Babacık
.
Anne..
şu an sen de belki babama yazıyorsun..
bilmiyorum..
ama ona göre kesin öyle..
gönderilmemiş nice mektupların var kim bilir..
babam gibi..
ya da yazılmamış
gönderilememiş nice temenniler..
yazılamamış nice hasret yüklü sevgiler
ulaşamamış öpücükler..
benim gibi..
sen.. beni bırakıp gitmişsin..
nefret etmek geçiyor içimden..
ama babam buna asla izin vermez,
seni üzmeme..
sana kırılmama bile..
onu ağlatmamak için
sana kızamıyorum
içimdeki acıyı yazamıyorum
anneciğimm..
babam;
senin onu çok sevdiğine inanıyor,
haklıdır.. bilemiyorum
ben olanlara, yaptıklarına,
bırakıp gittiğine..
babamın senin hakkında anlattıklarına bakıyorum
inanmıyorum,..
mantığıma ters geliyor..
nasıl olup da gidebildiğine..
anlam veremiyorum..
öylesine sevip.. böylesine sevilirken..
haksız mıyım.. Anneciğimm
birlikte olduğunuz süre içinde değilse bile,
en başında,
ya da ne bileyim en sonunda
samimi olmadığını düşünüyorum,
affedemiyorum..
haksız mıyım..
haklı sebeplerin vardı eminim
değdi mi
bilemiyorum
umarım pişman olmamışsındır
kızsam da; hâlâ affedemesem de
tüm kalbimle pişman olmamanı diliyorum
pişman olma Anneciğim
yalan söylemedinse de,
gerçekleri söylemediğini,
anlatmadığını, ya da
kısaca onu aldattığını düşünüyorum..
kızıyorum..
ne yapayım işte..
dobrayım, sana benzemişim ya..
(Babacığım öyle söylüyor;
bana kızsa da;(kızmaz aslında)
sevineceği şeyler yapsam da
gülüşüm
hırçınlığım
ama en çok
en çok ne biliyor musun
gözlerim.. )
gözlerim sana benziyormuş anneciğim
gözlerim yalan söyleyemiyor.. (muş)
senin gibi..
babam seziyor..
sana hıncımı
üzülüyor..
hissediyorum..
üzülüyorum..
hıncım dedimse
Babacığımı neden terk ettin Anneciğim..
Canım Anneciğimmm
biliyor olmalısın;
o hala sana tapıyor,
hala sana toz kondurmuyor..
ben biliyorum..
benden gizledikleri..
bilemediklerimde vardır tabi..
Babacığım olmadık zaman ağlıyor..
ağlamışlığını gizleyemiyor benden..
şimdi bile..
ama o hep öyleymiş..
o zamandan beri..
senden sonra kaderine darılmamış..
isyan etmemiş..
hala da sana asla zerre kadar toz kondurmaz..
biliyorsundur..
bana sarılır
“Allah O’nu alsa bile
bana seni verdi birtanem” der
bana sarılır..
şükreder..
bana sarılırken bile
sarıldığı kokladığı hissettiği sensin
hala en kutsalsın onda..
babam hala seninle sevişir..
beni severken de
seni okşadığının farkındayım..
çok hoşuma gider..
seni hala mutlu günlerinizdeki gibi yaşatması,
anılarınıza saygısı,
hala senli hülyalar kurması..
şükrü..
gözlerim sana benzermiş..
dudaklarım..
saçlarım..
ellerim..
ben seni tanımıyorum ama..
sırf babamın sevgisi için sana benzediğime şükrediyorum..
Canım Anneciğimm
babam senli “özlem”ler üzerine şiir yazarmış..
Sıla-Gurbet derken
sen bir defa “hasret” demişsin..
adım “Hasret” kalmış..
babam bana hasretim derken..
sana hasretini dile getiriyor..
bana gülümser, sarılır
“hasretimmm”, der
hızını alamaz bir daha “hasretimm”,
hasretim derken ardından “m” sesini uzatıyor ya..
bayılıyorumm.. bu ona has bir şey..
size has bir şey
o kelime o söyleyiş
başlarda ben
senin adıyın Hasret olduğunu sanırdım
Hasret…
Hasretim derken uzatmak
size ait..
ya da bize..
ben de öyle;
m ile biten cümlenin, kelimelerin arkasına
bir m de ben eklerim..
kime ne..
dediğim gibi bu sadece bize ait bir şey..
sen koymuşsun ya
ben adımı çok seviyorum..
babamı da..
babam seni nasıl seviyorsa,
beni de öyle..
ben de seni öyle seviyorum..
hani her şeyden çok..
her şey ne kadar çok olabilir..
çok ne kadar çok..
merak ederim..
çok bizim sana hasretimiz gibi bir şey.. olmalı..
çok ne güzel..
Canımm Anneciğimm
ben de
onun gibi sana asla kırgın değilim,
asla..
hiç kırılmadım bilesin..
bu bizim kaderimiz..
seni nasıl seviyor senden geçemiyorsak..
kaderimizi de çok seviyor
şikayet etmiyoruz asla..
ben de
onun gibi senin iyi olduğunu bilmek,
senli kaygılar duymamak istiyorum..
inşallah hep
gönlünce mutlusundur..
bu bize bin kere yeter
Canımm Anneciğimm
Babamla ne kadar mutlu olduğunuzu biliyorum..
onun seni,
senin de onu her şeyden çok sevdiğinizi...
onun için ağladığını da,
içim yanıyor.. çok üzülüyorum,
benim üzülmemi istemezsin değil mi..
o zaman sen de üzülme..
sen gülüyorsan
bil ki..
babam da gülecek, mutlu olacak
ben de en çok gülen olacağım
bazen cesaretimi toplayıp, babama
“neden ağlıyorsun” dediğimde
“bilmiyorum canımm” der..
O “canımm” derken
ben;
sana seslendiğini biliyorum inan..
şimdi farkına vardım ki..
bunlar sevinç gözyaşları değil,
belki bir mutluluğun bedeli..
böyle ağlamak da güzel,
çok daha güzel..
tüm güzelliklerden
hatta her şeyden
şimdi daha iyi farkındayım..
ve çok sevinçliyim..
umarım sen de benim gibi acıyla..
mutsuzlukla değil..
şükranla ağlıyorsundur…
ben sana kavuşmak ümidi ile..
kavuşacağımı bilmenin;
ümitli olmanın hazzı,
sevinciyle ağlıyorum..
Canımm Anneciğim!!
bir gün bana geleceğini biliyorum..
ama sanki.. bunu babamdan sonraya saklıyorsun..
ne acı.. ben acılarımdayken bana sahip çıkmak arzusundasın..
ya da ne bileyim; öyle olmaması senin elinde değil..
elinden başka şey gelmiyor belki
oysa; ben ikinizin de şefkatini..
sıcaklığı aynı anda duymak istiyorum.. çok mu
ikinizi birden.. hatta şimdi.. hemen..
çünkü seni çok özlüyorum
çok işte..
sen annesizliği bilemezsin..
öğrenmeni de istemem..
hiçbir çocuk annesizliği bilmesin..
çok zor Anneciğim..
nasıl desem..
ellerin yokmuş gibi..
ayakların
ya da gözlerin..
sana gelmemek..
sana sarılmamak
seni görmemek.
ellerin var ama annene dokunamamışsın..
ayakların var ama ona koşamamışsın..
gözlerin onu görmemiş..
çok zor Anneciğim hem de çok..
hiçbir şeyin anlamı yok
bir de ikinizi aynı anda hissedememek
saramamak
ortak sıcaklığınızı yaşayamayacak olmak
katlanılır değil
bana bunu yaşatmamak adına
hülyaların vardır umarım
benim başka hülyam
içimi ısıtan dileğim
beni ümitvar eden
içimi yaşama sevinci dolduran
kıvancım
mutluluğum yok
zaten bana göre mutluluk
ikinizin birlikte beni sarması
ben hiç mutlu olmadım Anneciğim
ya da
belki mutluluğu hiç tatmayacağım
belki sen öğretir
yaşatırsın mutluluğu
olmaz mı anneciğim…
Canımm Annemmm
Annemi.. bana çok görme Canımm Anneciğim..
ne olursun.. ne olursun ben de başka çocuklar gibi
annemin babamın sıcaklığını..
en çok da babamın sana kavuştuğunu,
canım babamın mutluluğunu
Sizleri mutlu görmeyi..
yaşamayı bana çok görmezsin değil mi..
Annemmmm, Annemmm, Annemmmm
Anneciğiiimmmmm.. Canımmm canıımmm canımmm
Canım Anneciğiiiimmmmmmm
ben onun acılarındayken
sana kavuşmanın buruk tadını istemiyorum..
bana hepimizin birlikte olacağı
senli saadeti çok görmeyeceğini umut ediyorum..
ben de başka çocuklar gibi bayram etmek
koşturmak, yüzüme acıyarak bakmalarından çok
başımı okşayan elleri öpmek istiyorum..
senin ellerinin başımı okşamasını istiyorum
çok şey mi istiyorum Anneciğimm
Canımm Anneciğimm
senin de babam gibi
yüksek karakterli biri olduğunu biliyorum..
başka şeyler de
seni üzecek kıracak bir şey yapmadığımı da,
yapmayacağımı da..
beni çok sevdiğini de..
seni babam gibi her şeyden canımdan bile çok sevdiğimi de..
şartlar ne olursa olsun..
senin beni üzmeyeceğini de
adımın Hasret olması benim suçum değil..
bunu sen de biliyorsun..
siz bunu zaten biliyormuşsunuz..
bu acıyı yaşamayı göze almışsınız
ben bu yüzden hep kutsadım sizi
cesaretinize gıpta ettim
benim için göze aldığınız,
herkesin yapabileceği şey değil
ama ne..
bunu bilmiyorum işte..
ama hayranım..
bu yüzden..
koyup gitmene de,
bu güne kadar ki
şefkatinden mahrumluğuma da asla..
asla sana kırgın değilim..
anneciğim..
Canım Anneciğim benimmm
Canım Anneciğim benimmm
neden bilmem..
sana saygısındanmış..
babam sana asla
“dön..”
“gel..”
“gitme” dememiş..
bu güne kadar ben de demedim..
demeyecektim..
ama şimdi..
ben hepsini diyorum..
hem de binlerce..
sabahlara kadar..
bana gül yüzünü görmeyi, ellerini..
sol göğsünü yasaklamazsın değil mi..
demeyecektim..
de bilmezsin
buralarda şimdi bayram
bayram ne demek mi
burada iki bayram var
iki bayram arasında düğün olmazmış
oysa her düğün iki bayram arasına den düşer
bayramlarda
çocuklar annelerinin kucağında ya da
babalarının ellerinden tutmuş,
büyükleri ziyarete giderler
anneler kızlarının saçlarını örer
kızlarını güzel giydirir süsler
büyükler hediyeler verirler,
çocuklar oynar eğlenirler
sen hediye getirme de
babamın papatyadan kolyesini
benim sana yazdığım
sevgi hasret dolu mektupları
almaya gelemez misin
dün bir daha yaşadım ki
insan annesiz olamıyor
öksüzler nasıl boynu bükük
babam pencereden yola bakıyor
kapımız çalmıyor Annem
kimse senin yerini almıyor annem
hiçbir şey yokluğunu gider miyor..
dün babam ne istersin dedi
sana ne alayım
Anne isterim dedim
ne isteyeceğim
Annemi..
bayram da bayram oldu hani
babam…
ben sana hasret
bayram nasıl bir şey anneciğimm
sana hasret gitmem umarım..
Benim adım Hasret..
ömrüm Gurbet olmasın.
yüzünü görmediğim Canımm Anneme hasretimm..
Anneciğiiimmm..
ellerini öpmek için bayramı beklemeyeceğim
seni ne zaman görür
ellerini saçlarımda
başımı kalbinde dinlendiririm
o zaman bayram edeceğim…
umarım uzak değildir bayramımız
Canım Anneciğim
Yüzünü bile görmediğin.. Hasret’in..
Anneciğimmm
Canımmm Anneciğiimmm
demiştim ya!
ben fırsat buldukça sana yazacağım
zaten hep seni düşünüyorum
sen ablama çok düşkünmüşsün..
ablam çok güzelmiş..
çok akıllıymış..
sana benzermiş.
gür saçlı
dolgun dudaklı
elma yanaklı..
babam onu çok severmiş..
o yüzden beni istemiş..
ablamı çok severmişsin..
ömrünü ona adamışsın..
ben çok şey istemiyorum
sadece.. senin yanağını okşamak
gözlerine kana kana bakmak istiyorum
bu sana başka şey düşündürtmesin..
inan boynun bükük değil..
babamın dediğine göre
ben de senin gibi güçlüymüşüm..
bana “Cadı” diyor biri..
“papatyamm” diyor..
“aşkımm” diyor..
“Gülümm” diyor..
güller açıyor yüzümde..
sol yanağım gamzeli
burnumun önünde bir ben
bir de kulağımın yanında
bir gün mektubum eline geçerse..
asla üzülme.. ağlama
geçmezse de..
bil ki bir sebebi vardır...
biz burada seninle mutluyuz..
biz hep senli hülyalardayız..
ama yanımızda yoksun
yanında hiç değilse ablam var..
ona benim için de sarıl..
ablamı da çok öpüyoruz..
yaramazmış..
seni üzermiş..
bir şey yemezmiş..
ben hiç yaramazlık etmem..
babamı hiç üzmüyormuşum
senin gibi güçlüymüşüm..
ama ne yalan söyleyeyim..
bazen yanımda olsan da
bana da bağırsan kızsan...
inanmazsın
benim canım da diğer çocuklar gibi dayak istiyor..
…
tadını bilmiyorum
bu yüzden;
dayak yemekten korkarak yaşayacağım ne acı..
gıpta ediyorum başka çocuklara..
babamın ihtimamı sıkıyor bazen..
çamurlarda oynamak
aç kalmak.. “annem kızar”
“babam döver”
“annem babama şikayet eder”
demek için içim yanıyor..
en büyük çaresizlik..
en acı yoksunluk..
en acı yoksulluk..
annesizlik..
hiçbir çocuk.. annesiz kalmasın..
hiçbir şey yerini doldurmuyor..
Canım Anneciğimm
Canımmm Anneciğimmm
ben her şeyi biliyorum
hakkında..
ama doymuyorum yetmiyor..
yine de defalarca soruyorum..
o hep nerden başlarsa başlasın
“.. harika
pırıl pırıldı gözleri
dünyanın en güzel
en güzel gülen
tebessüm eden gözleri”
diye bitirirdi..
bıkmadan binlerce defa dinlediğim hikayelerinizi.
anlatmaktan bıkmasa da
babam sana sormamı ister;
“bir gün sana anlatır annen
benden bu kadar” der
ben de merak ediyorum
tencerelerde “aş” olurmuş..
babam bunu anlatırken hiç sonunu getiremez...
güler..
ben en çok bunu merak ediyorum
bilmiyorum..
sana ilk soracaklarımdan biri bu
babam gülmekten anlatamıyor
sen de gül..
sende gül diye yazdım..
o senin gülmen için
neler
ne olmadık saçmalıklar yaparmış..
şimdi gene gülüyor..
ağlarken..
gözleri dolu doluyken
vallahi..
ne olursun gül anneciğim..
madem bu kadar güzel gülüyorsun
esirgeme hayattan
babamdan, benden
canımmm
Canım Anneciğiimmmm
dünyada en çok sana yakışırmış gülmek..
babam öyle der..
ben de en güzel gülenmişim..
sana çekmişim..
hadi gül..
benim de gülmem için
hadiii
gülümse..
en güzel gülen olayım
sen de
gül ki güller açsın yüzünde
hadi..
yemin et güldüm diye
söz mü?
güldün mü
sahiii
şükür
teşekkür
gülüşün eksilmesin
artsın
bereket gelsin
biz “Halil İbrahim Bereketi” diyoruz
en çok demekmiş
tüm güzelliklerine
sıhhatine
mutluluklarına bereket gelsin
Canımmm Anneciğiiimmmm
III
Canımm Anneciğimmm
Canımmm Canımmm Canımmm
yüzün gülüyor değil mi birtanem..
Annelerin en, ennn.. eeennn güzeli..
neden bize..
bana..
babama yazmıyorsun
bizi aramıyorsun demiyorum..
bilirim
o da asla;
sana sıkıntı vermek,
seni zorlamak istemez..
senli haber..
senden bir konu..
anneannemlerin o taraflardan bir söz açılsa
yüzü güler..
heyecanlanır..
hayat dolar..
başka şey merak etmez ki..
çok görme, yazık..
onun için de mutluluk bu
görsen çocuk gibidir
nasıl sevinir bilemezsin
haberlerde sizin oraları duysa
zaten hep;
sizin seyredeceğiniz kanalları seyreder vallahi
televizyon açıldığında
ilk sizin oraların kanalları çıkar
maçlarda bile..
anlamaz ama illa senin takımını tutar
olur ki..
galipseniz sen mutlusun diye
bir papatya görsün
hele gül..
kutsaldır onda her çiçek sana sunulası..
ne güzel bu güzellikler..
biliyorum.. o seni çok seviyor..
varın kavuşmayın.
ben de sizin gibi sevmek..
sevilmek istiyorumm..
her şeyden çok..
benim için dua et anneciğim..
biz asla kırgın değiliz sana
hiç şikayet etmedik kaderimizden
aksine
kaderimizde varsın diye şükrediyoruz
yeminle..
gidişinle de asla kahrolmadık..
seni getiren kaderimiz ise...
buna şükrediyorsak
gidişinle de asla yara almadık..
yoksun diye asla şikayet etmedik
sadece senin sıkıntıda olacağın
endişemizle yandık..
şikayetimiz..
değil de kaygımız varsa..
senden haber alamamaktan
ya da..
seven herkes gibi;
sevdiğimizin..
senin.
mutlu olduğundan emin olamamaktan
başka kaygımız olmadı..
ağlıyorsak da; asla acılardan kahırlardan değil..
demiştim ya.. senden sonra
hiç bir şeyden şikayeti olmamış babamın
görsen.. o seninle hep övünür..
inan ben de..
çünkü seni çok seviyorum
“canımm”
“papatyamm” der
ben senin adını “papatya” sanırdım bilir misin
sen ona "gülüm" dermişsin
koparılmasına izin vermez ama
sarıgülleri çok severmişsin..
şiirler. yazarmışsın
türküler yakarmışsın..
“Birgün tak ederse cana bu hasret,
Sen çağır ben koşar gelirim gülüm,
Çıkmaz ise bu can bu tenden elbet,
Seni bir gün sarar ölürüm gülüm..."
bu nasıl güzel bir sevdadır ki..
hiç kavga etmemişsiniz onca zaman içinde..
bunca acı veren sıkıntıya rağmen..
bir kez bile teslim olmamak çaresizliğe..
büyük aşk..
ne kadere kahredersiniz
ne birbirinize sevginiz azalır..
ne bir beklenti..
ne de biriniz ötekinden gocunur..
ne kutsal bir sevgi bu..
kim böyle sevmek sevilmek istemez ki
kim böyle sevilmek
kim böyle sevmek istemez ki
sen benim için ne düşlersin
ben istemeyeyim mi
isteyeyim mi?
seni bilmem ama bence
ömür verilir vallahi..
sen de ağlamayasın,
asla ağlamayasın Canım Anneciğim..
babacım “O’na her şey yakışır
bir tek hüzünden başka" derdi..
inan bak..
o yüzden şımarıklık edip ağlasam bile tahammül edemezdi..
hayatında en katlanamadığı ağlayan çocukmuş..
ben hiç ağlamam
ben onu hiç üzmüyorum..
seni de üzmeyeceğim..
sen de; lütfen bizde dahil
kimsenin seni üzmesine izin verme olmaz mı
gerçekten..
senin üzülmene katlanamam
seni üzeni sen de olsan affedemem!
öyle işte
kızma!!
seni çok seviyorum…
Canımm Anneciğimm
babacığımın dediği kadar güzel misin gerçekten..
o sana taparmış ve
güzelliğin üstüne seni bıktırana kadar övgüler yağdırırmış
sen de
"bili-yo-ruum" dermişsin
haa
bir de "abartma"
sahi hep böyle mi derdin
yani başka şey demez miydin
yazııkk, acıdım babama
oysa güzele güzel demek ne güzel..
ve babam ne kadar şanslı..
o seni kıyamaya kıyama seyredermiş..
sen uyurken bile..
gözlerini kırpmadan
bir an bile başka yere bakmadan
gözlerine baksa
dudaklarını özlermiş..
ellerini okşasa
saçlarını..
inanmıyorum
olur mu böyle bir şey
dediğin gibi abartıyor değil mi..
hiç kimse o kadar güzel olamaz..
kimseler böyle sevilmez..
sevemez..
haa bir de bu gözleriyin gülüşü varmış
onu aşık eden
en mutlu eden
“gül” diye tebessümün için yalvarırmış sana
biliyorsundur..
hala buna dua eder..
seni uzun uzun anlatır
“çok cadıydı” der
“ben cadı değilim” dermişsin
mahsustan mı gülmezdin
insan nasıl dayanır kız
sever böyle sevilir ve yalvarılırken
insan sevdiğini yalvartır mı
ama ben bu konuda da seni aratmıyorum ona..
hiç üzülme.. kıvrandırtıyorum valla
ama o sen üzülmüşsün gibi kahroluyor
kıyamıyorum.. “şakaydı babacık” diyorum
sarılışıyoruz sımsıkı..
o seni hep kutsal biliyor
o sana hala tapıyor
yemin ederim..
lütfen gülmeni esirgeme ondan
ben de hep güleceğim sen güldükçe
senden daha, daha çok
mutluysan en mutlu olacağım
söz
ağlama..
ağlamayacağım..
asla
asla ağlamayacağım..
yeter ki bileyim..
güzeller güzeli Canım Anneciğim
mutlu..
her şey gönlünce güzel olsun
sen güzellikler içinde en güzel ol..
bir de
“geleceğim” de
söz ver..
inandır..
Gel..
GEELLLL!!!
gel Canım Anneciğim..
seni canından bile çok seven
her şeylerden.. herkeslerden çok özleyen..
en Hasret’in..
IV
Canııımmm Anneciğimmm
seni nasıl özledim bilmezsin..
ben de bir resmin olsa..
seni öyle hatırlardım..
rüyalarımda seni hep öyle görürdüm..
ama şimdi..
televizyonda gördüğüm her güzel kadını sen sanıyorum..
soruyorum..
babam “hayır yavrum” diyor..
“-annen çok daha güzel”..
kainat güzelini de göstersem
sonuç değişmiyor
“-hayır yavrum.. Annen çok çok daha güzel”
işte o zaman şaşırıyorum..
güzellik nasıl bir şey..
sordum, bu defa
“-güzellik kelimesi anlamını annende buldu..”
memnun
“-kimse annenden daha güzel olamaz..” dedi..
“-dünya güzeli de olsa
annen gibi içten sıcak pırıl pırıl gülemez
annene tebessüm çok yaraşırdı”
bir de televizyonu yasakladık kendimize..
hep acıklı bir şey oluyor..
ya anneler çocuksuz..
ya çocuklar annesiz kalıyor..
ağlıyorum..
hep savaş, isyan, asker polis
çocuklar babasız kalıyor, annesi kalıyorlar
zaten beni başka şey ağlatmaz..
ama sen hiç üzülme olmaz mı..
benim üvey annem yok..
ben kimsesiz değilim
hiç kimse beni iteleyip, kakalamaz..
aksine herkes sahiplenir beni
ama herkes..
çünkü ben de sever-sayarım çocukları
hatta benden büyük çocuklar
benim oynamam için oyun kurarlar..
oğlanlarla top oynarım..
kimse bana acıyıp, kollamaya kalkmaz..
herkes hep çok sever beni..
herkes anam babamdır..
herkesin kardeşiyimdir..
sadece anne sütünün tadını kokusunu bilmiyorum
işte o sensin.. kimse ben de yerini tutamaz..
kimseleri emmemişim.. çiğ süt emmemişim..
süt kardeşim yok işte..
herkes emdirmek istemiş..
emmemişim..nedense..
yanlış mı yaptım acaba
sanmıyorum
kimse senin yerini tutamaz
anneciğiimmm…
bu gece kaldırdı babam
ağlamışım..
çok terlemişim..
senden mektup alıyorum rüyamda
bomboş bir zarf
bir resim
bir öpücük
bir dudak izi koyamaz mıydın..
"üç aya geleceğim..
seneye yaza,
okullar açılmadan, ya da bayrama
beş seneye geleceğim" diyemez miydin..
beklerdim ömür boyu..
ne zaman kapı çalsa..
ne zaman telefon..
ne zaman bir mektup
sensin sanıyorum
bir mektup yollayamaz mısın
bir kaç satır
bir kaç kelime "anne"
..
adı gibi Hasret çeken
Hasret kalan
..
Hasret
Hasretin..
Canımm Anneciğim..
canımmm..
canımmm
bilir misin bilmem
biz hep seninleyiz..
soframızda her zaman yerin vardır
her zaman bir tabak
el ele yürümüşsek kırlara, bağa.. bahçeye
mutlaka çiçek toplamışızdır sana
kıyamaya.. kıyamaya
bak şimdi..
kim ne derse desin
inan mı yorum uzaklarda olduğuna
kimse senin için "öldü” demedi ama;
gel sen, bir de bana sor
her mezarı senin sanıyorum
durup dua ediyoruz yakınlarından geçerken
gidip kucaklamak geçiyor içimden
“anneciğğiiimm” diye sarılmak her mezara
babamın bana gerçeği anlattığından
emin olamıyorum
senin hakkında bir şeyleri gizlediğini düşünüyorum..
herkes bu yalana işbirliği yapıyor
işte o zaman nefret etmek geçiyor içimden
sen de çıkıp gelip bir şey demiyorsun
“yavruummm” diye
sımsıkı
sımsıcak
kucaklamıyorsun
nasıl içim gidiyor bilsen
birilerini gördükçe
annesinin yanında çocuklar
…
en çok da ne biliyor musun
annem de bana bağırsa-çağırsa
babama şikayet etse
çimdiklese bir yerimi
ben de annem bekler diye
oyunu unutsam;
ben de.. ….
daha bu günden
elişi çeyizlerime başlansa
bana kazak örsen sırtımda, kolumda ölçü alıp
zorla ilaç içirsen
babam da içiriyor da
ben ona kıyamıyorum ki
içmem gerekiyorsa
o verince hayır demek
itiraz etmek olmuyor..
oysa sen zorla ağzıma bir şeyler tıksan..
ya da sen beni döverken ben de
“anne anne” diye ağlasam
kuşluk babamla Karşıbağa gittik ya
babam senli fallar açtı bobaççalardan
“seviyor”
“sevmiyor, seviyor”
“-seviyor” çıktı tabi..
..
ben de açtım..
“gelecek.. gelmeyecek.. gelecek”
“-gelmeyecek” çıktı anneemm
hıçkıra hıçkıra ağladım
babam da..
…
.
..
Babam söz verdi “gelecek” diye
O beni hep kandırıyor..
Sen de
..
Sen beni aramadıkça..yazmayacağım..
gelmeyeceksen..sevmeyeceğim..
11.nci Kağıt
Babam söz verdi “gelecek” diye
O beni hep kandırıyor..
Sen de
..
Sen beni aramadıkça..yazmayacağım..
gelmeyeceksen..sevmeyeceğim..
dedim ama;
keşke tatillerde olsan
keşke iş yoğunluğun olsa
keşke mutlu olsan
başka ne isterim..
şükrederim
bilirim ki bidenem iyi, mutlu, huzurlu
başın kaygısız olsun bidenem
ama genel olarak aklıma bir şey gelmez benim
en mutlu anımda kırılır kanadım kolum
yarım kalır sevincim, huzurum.. uykum
sessiz sessiz alasam da
babamı başucumda bulurum
hıçkırıklara
hıçkırıklara boğulurum
ağlaya-ağlaya uğunurum
böyle yazıp seni üzmek istemiyorum
gerçi ne olsa sana ulaşmayacak mektubum
geceler boyu babama sarılarak soruğum
o yalan dolan beni ikna ettiği
ikna ettiğini sandığı anlattıklarını
biriktirmek için yazdım
bir gün eline geçerse
inşaallah
seni ne kadar çok sevdiğimizi bil istedim
ben yazdım
o kaleme aldı
bu gün
beni babama bırakmak için geldiğiyin
bu topraklardan gidişiyin 5 nci senesi imiş
biz de
zarfı kapatıyoruz
öpücükler koyuyorum
saçlarımı koyuyorum
öpüyorum
öpücükler
anneciğiiimmmm
not:
istediğin gibi ilk çıkan dişini gönderdiğim adrese yollayacağım, cevap vermediğin için ulaştımı bilmiyorum. aklımda kaldığı kadarı ile
rue de montpellier .... adresine
umarım ulaşır
biz Rosa’yı çok seviyoruz Gülümm
biz adına
Babacık
YORUMLAR
bu neydi şimdi böyle ya
sanki garazine yapmışsın her şeyi ağam
bu kadar uzun şiir mi olur görende zarf parası masraf olmasın diye bütün şiirleri tek zarfa koydun zannedecek.
1. bu kadar uzun şiir olmamalıydı ( gözlerim ağrıdı okurken )
2. yazı ve sayfa rengini okuyamayaıl diye mi böyle yaptın ( Renkler birbirine karışıyor )
2. Böylesi duygusal bir yazının üstünde bu denli erotik bir resmi neden ekledin ( küçük bir kız çocuğu resmi eklenebilirdi. )
neyse yarın dayagı yememek için ben bir an önce kaçayım sayfandan :))