- 481 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
YENİDEN...
Gidişi sessiz olmuştu, gelişi gibi. Sükûnetini bozmadan usulca ayrılmıştı aralarından. Küçük ve saf bir kız çocuğuydu aslında; yaşına rağmen, yaşadıklarına rağmen, ürkek, kırılgan ve naifti. İdeallerinin peşinden koşmuştu yıllarca. Farklı meslekler, farklı mekânlar ve yüzlerce insan hayatından geçip gitmişti. Yılgındı, yorgundu, mutsuzdu da… Yediği darbeler, yüreğini parçalayan onlarca olay onu hayata küstürmüştü.
Kaçtıkları hala peşindeydi. Sığındığı tek liman yalnız ve küçücük dünyası olmuştu; orda tam huzuru buldum derken yine virajlara girdi. Karşısına çıkan bariyerler dayanılmazdı… Soluksuz, ıssız ve yalnız dünyasında bir başınaydı; paranoyak değil gerçekçiydi, aptal değil çoğundan akıllı ve duyarlıydı. Tek eksiği söyleyemediği yalanlar ve beceremediği entrikalardı.
Uyamamıştı, istememişti de. En sonunda, ıssız dünyasına da el uzatmışlardı. Sebepsiz yere hem de… O dünya, sığındığı son noktaydı. İndiği son duraktı; en son durak hem de. Bundan ötesi yoktu. Sessiz, naif ve savunmasızdı. Karşısındaki kalabalık, başa çıkamayacağı kadar zalim bir yapıdaydı. Kapana kıstırılmak demek ki buydu. Seneler sürecekti bu savaş, bitse bile ruhundaki yara asla kapanmayacaktı.
Yolun sonundaydı belki de yeni bir hayatın başlangıcında…
Peki yeni bir hayat kurması mümkün olacak mıydı…
Bir taraftan korkuyor, diğer taraftan da ümit ediyordu. Aynı girdaba girmek, benzer dertlerle yeniden boğuşmak: Düşünmesi bile ürkütücüydü.
Belki de her şey farklı olacaktı eskisinden. Zaten yarınları düşünüp, mutluluk hayalleri kurmak ve iyimseri oynamak idi onu hayata bağlayan.
Gelecek o kadar müphem ve heyecan uyandırıcıydı ki. Bilinmezliklerle dolu bir hayat yolculuğu onu bekliyor ve çağırıyordu: Yepyeni, sürprizlerle dolu bu yol artık onun için kaçınılmazdı. İçinde bulunduğu kısır döngüyü kıracak, ufkunu daha da genişletecek ve hayallerini bir bir gerçekleştirecekti.
İçinde bulunduğu ikilem, duygu karmaşası ve beklentileri… Belki de, her şeyi zamana bırakmak ve beklemekti tek çözüm. Bekleyecek ve görecekti…
YORUMLAR
Resim yazıya çok uymuş. Sakin sakin yüzen sandalımız bazen öyle bir dalgaya kapılır ki, ya alabora olarak boğuluruz, ya da can yeleğimiz varsa giyer bizi kurtaracak birilerini bekleriz. Biz bu yolculukta denize açılmadık ama hayat yolunun yılmaz yolcularıyız. Yolumuzun tıkandığı yerde sabırla engeli aşmaya çalışacağız. Bizim can yeleğimiz de inancımız olacak...
Yine güzel bir yazı, tebrikler Gülüm, sevgimle