Bileklerini kesen karpuz

• 13 Ağustos 2013 Salı 01:27:01

Merhaba her konuya merhaba ile başlıyorum inanın bende sıkıldım, ama konuya giremiyorum.
Bir şeyler yazma isteği doluydum, nedendir bilinmez ne yazacağımı bile bilmiyorum.
Ama hala bir hikaye uydurabilirim.

Az önce küvette oturmuş elimdeki jilet ile bileklerimi kesmek istemem ile başladı bütün hikaye..(ekran kararır canlandırma)

İlk amacım bileklerimi kesmek değildi, aslında yorgun bir iş günü stresi için doldurdum küveti. Sonra uyuya kalmışım rüyamda bir kuzu gözleri kapalı ağlıyordu. Yanına yaklaştım neden ağladığını soracaktım gözlerinden kan akmaya başladı, birden üzerime saldırdı.

Kaçmaya başladım başaralı olamadım yakaladı beni, kuzu tam beni ısıracakken arkadan biri ona bir bıçak sapladı kuzu olduğu yere yığıldı. Kanı simsiyahtı, teşekkür etmek için kafamı kaldırdığımda kendimi gördüm elinde kanlı bir bıçakla gözlerimde kırmızıydı sırtımdan aşağı doğru bir sıcaklık indiğini hissettim. Kalçalarımın arasına doğru inen bu sıcaklık önce hoşuma gittiyse de. Sonra nedenini anladım sırtımda bir bıçak vardı. Bana bir tek şey söyledi, gözlerini gözlerime dikti gözlerimden kan akıyordu. ‘’İnsan sadece ruhu çalınarak öldürülmez unutma ‘’ dedi gözlerim acıdı uyandım. Sabun köpüğü kaçmıştı gözlerime gül kokulu duş jeli doldurmuştum.
Yorumlamaya çalıştım sanırım bir insan hayatı boyunca defalarca katil oluyor yada maktul, ama bu abartısız yüzlerce kez tekrarlanıyor. Sokak ortasında terk ettiğiniz bir köpek gibi yada soğukta titrerken umursamadığınız sokak çocukları gibi. Afrika’da ölen çocuklar gibi bunlar yada terk ettiğiniz yalnız bıraktığınız insanlar gibi ( bazıları yalnızlığı hak ediyor mesela ben bu cinayet sayılmaz) bunlar cinayete örnek. Ölüme örnek ; Sevmek, savaşmak, direnmek, umursamak, değer vermek, dost zannetmek, yada sadece düşünmek. Ama çok ince düşünmek.
Bunlara yüzlercesi eklenebilir.
Neyse Teraziye koydum ve ben ölmekten çok öldürmüşüm, sanırım bunun nedeni benim asla vazgeçemediğim huylarımdır diye düşündüm. Sonra gerçekten ölmeye karar verdim( ama deli gibi merak ediyor olmam bunun %50 nedeni ne var orada) bilekleri kesebilmek için orada kullanılmış eski bir jilet buldum. Eskiden olsa elimi bile sürmem ama sonuçta öleceğim enfeksiyon kapsam ne olur. Cep telefonuma şifrelerimi ve neler yapılması gerektiğini yazdım.

Son bir kez gelen kutuma baktım 1 mesaj vardı bu ölmem konusunda hevesimi artırdı.

Bir cinayetin daha failiydim. Hazırlandım heyecandan kalbim deli gibi çarpıyordu. Komik olan çok sevinçliydim lan.
Tam bu sırada o kokunu burnumdan girip beynime bunu tanıyorsun neydi bu sorusunu yönelmesi için emir verdi dudaklarıma. Durdum tanıyordum hem de çok iyi kokunun kime ait olduğunu düşünürken jileti unuttum. Odama geldiğimde hatırladım. Böylece bir hak daha kazandım.

Sustum düşündüm uyudum uyandım yazdım sustum biriktirdim yazdım.

Sorular doldurdum beynime eee bunları cevaplamadan gidemezsin diye birde şart koydum.

Çocukken büyük bir karpuzu taşırken şu direkte dinleneceğim hadi derken son enerjimle koşmam gibi sorular bittiğinde gideceğim.

İyi geceler... Melekler ruhunuzdan öpsün (hala bir ruhunuz varsa)

onüçağustosikibinonüç