Bir sokak müzisyeninin mesajıdır
’ Sekiz aydır sokak müziği yaparak geçimimi sağlıyorum.
Yedi ay Ankara’da yaptım bu işi ve emin olun emniyet başta olmak üzere, Ankara halkından da çok çektim. Eğer herkesin yürüdüğü bir yolda dikelmiş duruyorsanız ve önünüzde bir çanta açık, müzik yapıyorsanız . . .
çoğuna göre “ dileniyorsunuzdur ”.
Ayrıca anlamadığım bir şekilde, nedense zabıta ve polis, hırsızlarla yan kesicilerle uğraştıklarından daha çok uğraşıyor bizimle.
Dışarıdan bakıldığında çok basit bir şeymiş gibi göründüğü için,
şöyle diyorlar aralarında : “ oturduğu yerden para kazanıyor ”.
Olay böyle görüldüğü için halkın cahil kısmının büyük tepkisini alıyoruz. Bir şekilde uğraşıyorlar bizimle ve emin olun yaptığım müzikten çoğu zaman zevk almıyorum çünkü insanların bakışlarını gördüğümde, sizi sanatınızdan, emeğinizden, cesaretinizden dolayı takdir edeceklerine gözlerinde o büyük küçümsemeyi görüyorum.
Bu yazıya asıl başlama sebebime gelelim. . .
Bir aydır Balıkesir’in Burhaniye adlı bir ilçesindeyim. Ankara’da olduğu gibi burada da sokak müziği yapıyorum, hem de deniz manzaralı burada işim. Ancak yine, emniyet güçleri her zaman ki tutumlarını gösterdiler. Yanıma yaklaşan iki zabıta ve söyledikleri şey şu : ’ çek git buradan senin bu yaptığın modern dilencilik ’ 10 dakika süren bir tartışmanın ardından gitmediğim için çareyi polis çağırmakta buldular. Polisin gelir gelmez tavrı çok da şaşırtıcı olmadı, önümdeki çantaya tekme atıp “ kalk lan buradan, dilenme ” deyip, hemen ardından diğer tarafımda duran polis memuru kolumdan tuttuğu gibi, polis aracına götürdü. “ Bırak beni, bu şekilde davranamazsın, vatandaşım ben ” gibi boş bir laf ettim. Aldığım cevap şuydu: “ istersem kolunu bile kırarım ”. En yakın karakola götürüldüm her zaman ki gibi tutanaklarını tuttular ve gerekçesi “ sokakta müzik yaparak para kazanmak ” olan bir yazı düzenleyip para cezası kestiler. Ödedim.
Birkaç gündür Burhaniye Belediyesi’nden izin çıkartmaya çalışıyorum. Sonucu nereye varacak bilmiyorum. Ancak genel olarak şunu söylemek istiyorum. Söylediklerine göre benim yaptığım “ modern dilencilik ” ise, direnişte polislerin halka gösterdiği muamelenin adı nedir ???.
İnsanları yaralayarak, kalıcı hasarlar bırakarak, gözümüzün önünde gaz kapsülleri doğrudan insanların kafasına sıkılarak, hatta insanlar öldürülerek para kazandıklarında, üstüne bunun için ikramiye aldıklarında, yaptıkları şeyin adı polislik değil, “ modern katillik ” tir.
Eğer ben; sokak müziği yaparak para kazandığımda “ modern dilenci ” oluyorsam, direnişte insanlara bu zulmü yapan polis de resmi ve hükümet adına çalışan “ modern katiller ” dir.
Müziğe kendini adamış, özellikle de sokak müziğine gönlünü adamış herkes, hakkını savunmak için, olanlara göz yummamak ve susmamak için, Türkiye Cumhuriyeti için sokaklara dökülen herkes hangi şehirde olursa olsun bu muameleleri görüyor.
Tek ümidimiz Türk Halkının sesimizi duyup, sokak sanatçılarına da destek çıkmasıdır ’.
Egemen NAHARCI
YORUMLAR
Ankara Yüksel Caddesi ve Sakaryada rastlarız sokak müzislenlerine genelde.Sokağa bir canlılık gelir etrafları giderek büyüyen çemberlerle çevrelenir.Gördüğüm kadarıyla o esnada polisler onları rahatsızda etmez.Yani halk sever sokak müzislenlerini ve ilgi arttıkça bence poliste sokak müzisyenlerinin icra ettiğinin bir sanat olduğunu gördükçe sokak müzisyenlerini dilenci seviyesine indirgemeyecektir diye düşünüyorum umut ediyorum.