- 1034 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BARİKAT KARDEŞLİĞİ
11 Yıllık AKP İktidarında, göreceli de olsa, askeri vesayetin geriletilip, bazı demokratik gelişmeler AKP Kodları ile yapılmıştı. Bu nedenle de olsa, AKP Tek parti oldu. Daha sonra lideri AKP den daha büyük olunca da, giderek tek adam oldu ve krallaşmaya başladı. Bu duruma kimse dur diyemediği gibi, her kral da kendi soytarılarını yaratınca da, kralın çıplaklığını hissettirmedi hiç kimse. Artık, Halkı küçük görme, nobranlık ve derebeylik gecikmedi. Yaşam biçimine, yaşam alanlarının daraltılmasına yönelik saldırılara karşı, çağdaş ve modern yaşama biçimini yeğleyen, kentli ve eğitimli ve bilinçli kesimlerin tepkisine de, Kral tarafından yine; Nobranlık, hakaret, küçük düşürme ve hatta alaya alma ile karşılık bulunca da ve de orantısız polisiye bir güçle karşılık verilince, yıllardır uyuyan dev, derin uykusundan uyandı, zulme karşı vicdan oldu, direnç oldu, barikat oldu.
Onuru ve gurur kırılan Halk da, AKP ye göstermediği tepkiyi Krala karşı gösterdi. Faşizmle ancak yüz yüze ve kafa kafaya mücadele edilerek baş edilebileceğini anladı. Burjuvazinin izin verdiği araçlarla ve parlamenter muhalefet ile mümkün olunamayacağı açıktı ve alanlarda, barikatlarla mücadele yolunu seçtiğinde de, pratiğin içinde dayanışma ile direngen bir yapı oluştu. Artık dayanışma literatürümüze, Din kardeşliği ve sınıf kardeşliğinin yanına, bir de, her türlü kesimden, düşünceden ve statüden kişilerden oluşan, Barikat kardeşliği eklenmiş oldu. Öyle ya % 50lik kesimin hepsi soytarı olamazdı, bu eşyanın tabiatına da aykırıydı. O gaza birkez maruz kalanda, çözülüp geri çekilme değil, birlikte direnme kültürü oluştu. O gazla, gözlerde yaş oldu belki ama vicdanlarda da direnç oldu. Geçtiğimiz yıllarda, Polis, Fenerbahçe taraftarını dağıtırken de uyguladığı orantısız güce karşı da tepki gösterilmiş ve polis aracı ters çevrilerek ateşe verilmişti, o günden belliydi aslında bugünlere gelineceği.
Bu direnişle; Taksim alanı, Dünya Ülkelerindeki direniş meydanları listesine adını altın harflerle yazdırdı. Dünyanın gözü kulağı bizde artık. Çünkü orada yapılan şey tüm ezilen halkları ve sınıfları yakından ilgilendiriyor. Nasıl ki biz, Paris Komünarlarının yaptıklarını okuyarak büyüdük ise, artık Dünyanın ezilenlerine rehber olacak Taksim.
Artık bundan böyle, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu direnişin yansımaları, yankıları ve etkileri, sosyologlar tarafından yıllarca tartışılarak çözümlenmeye çalışılacak. Ekonomik, Siyasi, ve sosyolojik etkilerini, yönetenler ve yönetilenler olarak herkesim uzun uzun tartışacak. Burjuvazi cephesi, elindeki enstrümanı kötü kullanıp, tükettiği için yerine koyacağını denklemliyordur şimdi. Tüm kodlarını, şifrelerini yeniden gözden geçirmek zorunda artık. Muhtemel o dur ki, yerine koyacağının yanına, hükümranlığını tümden kaybetmemek için, sol yada sosyalist görünümlü payandalara başvurmak zorunda kalacağı yada kitlelerle anlaşma yolunu seçeceği. AKP’yi tümden saf dışı bırakmasa da, Kralın siyasi hayatı bittiği kesindir artık. Şurası da açık bir gerçektir ki; Bu iş, generallerin arkasına saklanmış , elma dersem çık, armut dersem çıkma suflörleriyle hareket eden, yüzünü sermayeye dönmüş halkçı görünümlü yapılarla yada ittihat ve terakki artığı siyasi yapılarla da olmayacaktır. Bugünkü yada gelecekte kurulaması muhtemel siyasi yapılarda da, gençlik örgütleri şeklen değil, o örgütün öznesi olarak fiilen yerini alacaktır bundan böyle.
İstanbul gibi çok büyük bir kentte, çok küçük kalır Taksim ama, Milyonerlerin değil de Milyonların basın organlarından gördüğümüz kadarıyla da, Devlet artık taksimde yok. Devlet olmayınca da, o günden bugüne de, İştanbul’un en hareketli yeri olan Taksim de, hiçbir asayiş sorunu yok. Çöpler bile daha düzenli toplanıyor ve alan eskisinden daha temiz. İlaç bedava, yiyecek bedava Devletsiz. ’Başka bir dünya mümkün’ sözü, slogandan çıkıp, pratiğin ve yaşamın içine sokulmuştu.
Yaşanılası bir Dünya, daha özgür ve mutlu bir yaşam için günlerce, Ülkemin dört bir tarafında yiğitçe mücadele eden direnen halkıma selam olsun. Hepsi ile gurur duyuyorum, tek tek alınlarından öperek kutluyorum. Direnirken düşenleri de, onurla ve gururla yad ediyorum. Barikatlarda katışıksız ve tertemiz duygularla oluşturup, tüm ezilenlere deklare ettiğiniz, Barikat kardeşliğiniz de daim olsun.