- 750 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
TAKSİM DİRENİŞİ’NİN SONUÇLARI
27 Mayıs 2013 tarihinde başlayan ve Tüm Türkiye’ye yayılan eylemler sürecini TAKSİM DİRENİŞİ olarak adlandırdık.
Bu toplumsal olay insanlık tarihinde şimdiden ciddi bir yer edinmiştir.
Taksim direnişinde öz İNSANDIR. İnsani değerler dışında hiçbir özellik/aidiyet öne çıkmamıştır.
Oluşumuna yol açan etmenler toplumbilim, yönetimbilim kapsamında ayrıntılarıyla akademisyenler-düşünürler tarafından kim bilir ne çok incelenecektir .
Taksim direnişinin haklılığında, temizliğinde tüm tarafsız insanlar görüş birliğinedirler. Eylemciler bilinçli bireylerdir. Siyasi partilerin örgüt yönetimi olarak eylemlerin dışında kalmayı seçmesi, eylemin halkın inisiyatifi olarak gücünü, anlamını arttırmıştır.
Elbette ki birileri başı çekecek, kendini ortaya atacaktır. Taksim direniş eylemlerinde de öncülük yapanlar olmuştur. Bu öncüleri ve hayatını kaybedenleri, kayıplara uğrayanları tarih onurlandıracaktır.
Hiç şüphe yok ki Taksim direnişi başlangıçtır, güçlenerek devam edecek ve hedefine ulaşacaktır. Etkilerini azaltmak, önünü kesmek olanaksızdır.
Taksim direnişinin ETKİLERİ ve SONUÇLARI öyle bir çırpıda sayılıp dökülemeyecek kadar büyük, çok ve dünyaya yayılmıştır, ki biz ancak mahalle kıraathanesinden bakarak birkaç söz söyleyebiliriz:
---Mısır Tahrir direnişine güç vermiş, oradaki yönetim devrilmiştir.
---Suriye iç savaşını etkilemiş, oradaki dengeleri değiştirmiştir.
---Arap baharını kendi lehlerine çeviren Müslüman Kardeşliği örgütüne büyük darbe vurmuştur.
---Dünya jandarmalığına soyunmuş olan ABD’nin hesaplarını şaşırtmıştır.
---Yeniden kutuplaşmaya giden dünyamızda; üstün durumdaki Atlantik emperyal gücünün karşısına dikilmeye hazırlanan Asya-Pasifik cephesinin elini güçlendirmiştir.
Türkiye cephe ülkedir. Küresel güç kutuplarının kesiştiği/karşılaştığı/çatıştığı coğrafyadadır. Bulutların tokuştuğu, gök gürültülerinin, şimşeklerin oluştuğu bölgededir.
Taksim direnişinin azmi ve güçlenerek devamı, dünyanın yönetim ve sömürü sistemini alt-üst edebilecek konumdadır. Toplumcu(sosyal) anlayış ile kapitalcı (paragöz) anlayışın çekişmesini etkileyebileceği gibi; dünyayı İslam fanatizmiyle yönetme sevdalılarına dur diyecek durumdadır.
---Latin Amerika’nın devrimci-halkçı-bolivarcı yönetici / kitleleri tarafından sevinçle karşılanmış, Önasya’da yükselen bir ışık olarak değerlendirilmiştir.
---Yöneticileri tarafından ezilen halklara umut ve cesaret vermiştir.
---Din/ mezhep/ tarikat inançlarıyla devlet yönetme sevdalılarına darbe vurmuş; bunların insanlar üzerinde yarattığı korku ve baskının engellenebileceğini göstermiştir.
---Türkiye açısından ise; insanların uyanması, kafasını ellerinin arasına alarak ciddi ciddi düşünmesi gerektiğini vurgulamıştır. Halka, yönetime katılmak zorunda olduğunu hissetmiştir.
---Taksim direnişi, yapısı/yöntemleri bakımından dünyada bir ilktir. Türkiye’de uyanışı başlatmıştır. Bu uyanış tüm yurda/yurttaşa yayılmıştır.
Halk yönetiminin sadece sandıkla olmadığını, birilerinin seçmeni kandırarak iktidarı ele geçirmesi durumunda, hemen kolları sıvayarak egemenliğe el konması ve devletin kurtarılması gerektiğini öğretmiştir.
Taksim direnişinin devamı büyük küresel değişimlere/gelişmelere gebedir. Türkiye’nin Batı Kulübü’nün eline bakar olmaktan kurtulmasına, belki Nato’dan çıkmasına; yeni dünya düzeninin batı sermayedarlarının planladığı gibi değil, toplumların eğilimlerine göre oluşmasına bile yol açabilecektir.
Taksim direnişi insanlığın uygar ve aydınlık yüzüdür.
Fani hırslarının,
İnançlarla köreltilmiş zihinlerin,
Para/güç denkleminde gözü dönmüşlerin,
Hiçliğini kendi yarattığı köklere sığınarak görmezden gelen akımların ufkuna doğan bir güneştir Taksim direnişi.
*büyükharman*
YORUMLAR
Pek çok şey doğdu olanlardan sonra. Büyür mü bilinmez. Fakat ben hedefler konusunda henüz umutvardeğilim siz kadar. Zira bu protestoların içerisinde yer alan kimi insanlardahil el birliğiyle sulandırdılar ve bulandırdılar gerçeği. Heryanda pek çok spekülatif yorum ve haber gördü halk. Çoğu yanlış çıkan bu yorum ve haberler karşısında saygınlığını yitirdi yapılmak istenen. Fakat yine de bir duruştu. Kalabalıkların çoğalmasını, basit müdahaleler ile bastırılamayacak kadar büyük bir ses türemesini beklemiştim ben de. Herkesin kendisine yonttuğu bir keser d eğil, testereye dönüşmesini istemiştim sistemin. Başka bahar a diyorum yazıkki.
Yazıyı baştan sona defalarca okudum...En çok final hoşuma gitti
Tam benlik.
Hırs manyağı faşistler,
Gözünü kan bürümüş yobazlar,
Kan emici-sömürücü kapitalistler,
Ezikliğini bir kavmin debdebesiyle kamufle etmek isteyen kafatasçılara bile ışık tutmuş, doğruyu bulmaları için öernek olmuştur TAKSİM DİRENİŞİ
denmiş bu analiz yazısının finalinde.
Duyarlı yürekler etrafına ne güzel ışık saçıyorlar, etrafını ne güzel aydınlatıyorlar.
Yandaş medyamız bu konuların binde birine bile yer vermedi.
Habire direnişçilerin etrafa zarar verdiklerinden bahsettiler ve o pırıl pırıl insanları kirletmek istediler.
Satılmaya gör,
Kişiliğini satan, kalemini de satar, arkadaşını,eşini dostunu da satar,
Kendi değerlerini satan, vatanını hayli hayli satar.
Kendi değerlerine sahip çıkmayan ülke değerlerine asla sahip çıkmaz.
Satılmışlar yüzünden halk gerçeği öğrenemiyor, ne acı
Beyni boşlar, boşluklarını yandaş medyanın riyakarlık kokan haberleriyle dolmuyor değil..
Uyuşsunlar, mankurtlaşsınlar bakalım, nereye kadar.
Kendilerine sıra gelmeyecek sanıyorlar.
Aklı başında, bilinçli insanların gözünden gerçekler kaçmıyor.
Şimdi bu yazıyı okuyunca daha mutlu oldum.
Çünkü ben de sokaklardaydım.
Direnişe girmemin nedeni vardı, fakat sonuçlarını asla düşünemedim,
Ne güzel açıklamışsınız, tüm direnişçilerle gurur duydum.
Ben kendimce şöyle adlandırıyordum.
İçimizde biriken haklı öfke taştı.
Hakkını aramayan, ne namusunu, ne de şerefini koruyabilir.
Direniş bu yüzden şarttı.
ve...
Temel hak ve özgürlüklerime müdahale ettikleri için.
Yaptikları her rezilliği İslamcılık adi altında insanlara sundukları için.
Çalınan hayatlar (Silivri’dekiler de dahil) harcanan hayatlar için.
Yaşam tarzıma müdahale ettikleri için.
Mahrum bırakıldıklarım için.
Kadının bedeni üzerinde siyaset yaptıkları için.
Aşağılayan siyasi dilleri için.
Kendi gibi olmayanlara tahammül edemedikleri için.
Dini inançlara göre devleti şekillendirdikleri için.
Ülke kaynaklarını talan ettikleri ve yandaşlarına peşkeş çektikleri için.
İktidar ve yalakalarının saygısızlıklarına dur demek için.
Ülke değerlerini harcadıkları için.
Ülkenin kurucu Atatürk'e hakaret ettikleri için.
Halkı dinli-dinsiz olarak böldükleri için.
Eğitim sistemiyle oynadıkları için.
Sınavlara hile karıştırdıkları için.
Hileyle, sahtekarlıkla iktidar oldukları için.
Halkı sadaka kültürüne alıştırdıkları için.
Milli bayramlarımızı tarihte silmeye çalıştıkları için.
Hastalıklı bir beynin ülkeyi yönetmesine karşı çıktığım için.
Devleti, polis devleti haline getirdikleri için.
Adil ve tarafsız olmayan yargıya karşı çıkmak için.
Yavşak/yandaş medyaya haddini bildirmek için.
Ve iktidarın; laik-demokratik, hukuk düzenini tamamen yerinden söküp atma girişimine DUR DEMEK için.
Daha demokratik ve özgür bir Türkiye için
direniş şarttı..
HALKIZ VE ÇALINAN HAKKIMIZI GERİ İSTİYORUZ
BU BİZİM EN DOĞAL HAKKIMIZ.
VE DEVAM EDİYORUZ.
Teşekkürler huzur veren bu çalışma için.
Saygılar.