- 599 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
yıldız tozu..
Aradığım hiçbir şeyi yerinde bulamıyorum parmak ucu telaşlarımda bir panik haller ki bunun adı değil midir ‘’ kaybolmak’’..yarın deneyeceğim bir kez daha/gözlerimi sarıp bağrıma, şimdi uyuyamayıp bir not düşeceğim; benim yaşıma geldiğinde anlayacaksın keşke’lerin ne kadar zehirli olduğunu/korkma,ters gidebilir zamAnlar ve bunlar çocukça oyunlar ki benim yüreğim ağrıyor ört/meniM ve anlamadan ne olduğunu kapılar kapanacak kanat kanat sonra hastalıklı ışıkların aydınlığında gölgen erirken, kaybolup gittiğini gösterecek sana.daha ilk dokunuşta bunu ezberletecek kainatın ders kitapları ki eksik gramerinle sen, adını kazılmış bir mezarı tarif edeceksin, harfler sensiz, kelimeler sahipsiz, lisanlar dengesiz ve bir yutkunma ıslak/nokta ki b-iz-ler böyle anlaşacağız tırnak ucunda deri ve K-An/tırmaladıkça bedenimizi bir kedi, sebep olduğumuz sonuçların patikalarına takılıp kalacağız/uçurTma.. daha fazla, uğraşma artık tırnaklarınla..çekiliyor sesleri yalnızlığın, oyuklarına kadar susuz tonda..mavi yankılanıp duruyor aynalara bakan gözün renginde/tuhaf mimikler ve saç halleri dağınık, açık düğmesi teninin ve içinden sızan tüm kokular/korkular ki tek adımda atlaman gerek üstünden kırıklarının camların ve saçlarının..buz kadar ciğerlerine çektikçe üşüyor rengi teninin biliyorum mavimtrak ve kızılcakıyamet düş bozumları/sendromları bunlar.yakalamak için evreni ve denizleri köpük köpük, dağları/zirvelerini soğuk..izlediğinde pencerenden dünyayı..gördüğün her şey/her şeyim ki kelimelerini al şimdi yanında/işaretlerini tırnağının ve iÇini (pembe) parantez ve çocukların oyuncaklarını yırtık terlikli/terliksi sonra bereni ve tüylerini ağdaya gelmemiş ve atkını ki buradan uçman için hepsi gerekli/daha fazla boşluk/derin..ahh bir bilsen/alt tarafından fırlayacak dudaklarının
iyi huylu bir tümör ve g-özlerini kapattığında bana, salıncağın en uç yerinden ileri doğru fırlayacak göğsün/göğüsuçların ki ısıracağım içini alt dudağımın hiç acıtmayacak Ama/hiç..farkındayım gereksiz ayrıntılar gündelik telaşlarına dönüşüyor yaşamın/bu önemli ANlarda..kahvaltı öncesi kavramak bir sigarayı sıkıca parmak aralarında ve dolaşmak/dolanmak duvarlarına odanın/merdiven boşluklarına en ücra yerlerine/teninin..Antik çağlara kadar uzanıyor geçmişi, yağmurdan bir damla yakalama telaşlarında ağzını açanların ki içinden geldiği gibi yapmam bir hata belki de gerilim yüksek hatlardan/haltlardan ve hep pazarları sokaklardan uzak duruyorum bunu uyku ile rüya arasında yapabiliyorum avuç içlerimi saklayıp yastık altlarına ki savrulur rüzgarın haşin sesiyle kirpiklerime kaçan derin bir uyku ve tabiri boynunun altında ki dokunmadan daha iniltiler içinde bağırıyor kuyruğu olmayan kedi/esmer..
ayaklarımınyüzgeçlerinisoyup
daldım bir ölümlü gibi ıslağına suyun/suyum ki ne dilesen kabulüm olacak/kayması gerekli değil bir yıldızın ve altından geçmeye gerek yok gökkuşağının…nasıl olsa yağmurdan sonra her yer
toprak kokuyor…
(…)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.