- 656 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ya Şehr-i Ramazan Hoş Geldin!
Ey rahmet ve bereket ayı Ramazan sana erişmiş bulunmaktayız. Sen, insanı ulvileştiren, yücelten mübarek bir aysın. İnsanı keremiyle kucaklayan, lütfu ile donatan, insanı iyiliğe sevk eden, tokun açın halinden anladığı, günlük mutad işlerin bile ibadet havasına büründüğü aysın.
Ya Şehr-i Ramazan hoş geldin!
Memleketimize, şehrimize, beldemize, bedenimize ve gönlümüze hoşlukla geldin. Rahmet arşından nüzul eden bir melek gibi sardın her yanımızı. Tatlı bir tebessüm var seni karşılayanlarda. Diller ayrı bir coşku ile özlemle yâd ediyor seni. Gönüller bir bahar temizliğinde sen geleceksin diye. Başlar, sevdana tutkun, hürmetle el pençe divandalar.
Ya Şehr-i Ramazan hoş geldin!
Mehtap seninle aydınlanmak için kapılarını açmış. Kelam-ı ezeliden dökülen her harfe şahitlik ediyor. Yıldızlar ve gezegenler secdelere varmış. Şereflenmek için nöbetteler. Takvimcilik ettiği ayın bahtiyarlığında mevlevi bir hal ile dönüyorsun. Uğruna güneşlerin battığı hal ile bizlere görünüyorsun.
Ya Şehr-i Ramazan hoş geldin!
Sana varan yollar adım adım gözlerle arşınlandı. Simalar sana teveccühle nurlandı. Lisanlar doğruluk ekseninde terennüm etmeye konuşlandı. Bedende bulunan her aza, vicdanda yer alan her bir his nefesinle canlandı.
Ya Şehr-i Ramazan hoş geldin!
Bağrımız getirdiklerinle bayram yerine döndü. Yufkalaştı sinemiz. Gözler unuttuğu damlalara gebe şimdi. Yetimlerin hasreti sinemizde, öksüzlerin duası lisanlarımızda. Okşamak için ruhları, ruhumuz serzenişte. Ellerimiz görünen görünmeyen, akşam vakti, sur misali bir davet ile sofrana yönelişte.
Ya Şehr-i Ramazan hoş geldin!
Al bizi düştüğümüz karanlık geceden. Mağfiret muştusu gönder yüceden. Âsan eyle kemalâtı niceden. Fazlınla ihsanın kavuşsunlar önceden. İltifat emaresi görünüyor bellidir. Benim arzum, kal-u beladan dillidir.
Ya Şehr-i Ramazan hoş geldin! Nefsimden düşen ne varsa paye, teker teker sildin.