Satırlarla Kestin Bağrımın Manalarını Şulenar
HAYRETTİN TAYLAN
Ezberlemişti hislerim yüreğindeki nemli sevgileri.Üstüme yağan duyguların sağanakları altında, sevmeye ıslanmıştım.Sırılsıklamdım.
-Seni sevmenin mevsimiydin. Ömrümde açılan güleç güllerin bahçesiydin.Bahçıvanın olarak gönül bahçene hizmet ediyordum.
Her şey tıpkı tükenmez dedikleri kalemin ucu gibi tükendi içimde.Sevgimiz hariç, sevdikçe arttı.Sevdikçe yazıldık demlere.
-Göz bebeklerimde , söz öbeklerimde gömülen özel sevgi hazinesiydin.
Sendeki sen’i aramaya gelmiştim.Senin de benimle tanıdığın o sen’i aramaya geldim.Çok derin ve anacıl derinliklerde buldum.
-Öylece gındırlandık bu sevdanın bağrında…Öylece, sevdik.
-Kara sevdanın karasına oturmuş sevda gemisi gibiyiz.Yüzecek anlarımız olmalı.Kaptan ben değilim artık.Kaptan, senin güleç yüzün, seni sevgi omzun,senin beni sevme yükün. Kördüğümlerimizin düğününde buluşmalı artışlar.Her an büyüyorsa kördüğümler.
-Senden başkasına körlüğüm devam eder hep…
-Mısramız gibi asırdık. Asırları manalara taşıyan anlam öbeğiydik. Gönül bağlarımız bizi cümlelerin öbeğinde buluşturuyordu.
Hasret rekorları kırdırdığın dünyam susuyordu, cümle başında.Elini tutmanın milimlerinde eriyordum.Bir adım,bir adımcık daha atmanı bekliyordum.Kızarmış ekmek gibi kızarmış geleceğimde istiyordum.
-Bağıllarından arınmalıydın.Büyümüşlüğün filmini oynamalıydın.Pembe yalanlarını belki sıralamalıydın. Şirin bir engelin vardı, şirince aşmalıydın.
-Artık, zerre zerre eriyorum.İnancımın da sabrımın da imbiği delindi.
Kalemimin dilsiz yazışlarındayım.Seninle mutlu olmaya taşan bir sel gibiyim. Ellerin nerde diyor el’ler. Dil dile halayınız nerde diyor içsel türküler. Sarmaşık gibi değilsiniz diyor sarmaşıklar…Kumruluğun atasısınız, yan yana uçuşlarınız nerde ? Nerde yeşil gözlerinden ormanlık ömür algıladığım ? Nerdesin diyor nerdeler…
-Satırlara kestin sevgi ellerimi. Kanadım sevdana.Bu şiirin tümünde yaralandım. Özlemlerime kadar kanadım.Kan revan bekleyişlerin şiirindeydim.
-Satırlarla kestin, bağrımdaki çağrıları.İmgesel bir zenginlik olup sustum. Sevdim,çoktan sevdim. Seri numarası serimde olan olan sevda katiliydin.Beni öldürerek seviyordun.Beni sözcüklerimde vurarak öldürüyordun.Her sözcük bir ben, her sözcük yüzündeki güleç sen.
-Yeniden küllerinden doğan anka’nın anıyım.Seni sevmek böyle çoktan…..böyle şiirsel derinlikte Şulenar…
-Öpüşün sözcüklerimde başladı. Söylemlerimde bitti ruhunun bakireliği. Genç kızlığının kızıl hayallerine sardın cümlelerimi. İfadelerim, karşı konulmazlıklarını serdi. Artık, ruhun, kalbin, bakire değildi. Benimdin, bendin, bende akanların gecesini heceliyordun.
-Bir harfin eksik olsa bütün alfabem ağlardı.Artık, dedim ya sınırımız yoktu Şulenar…
Konuksever bal dudaklarının balcısıyım… Bir öpücükle…daha çok öpüşkeş olmaya geldim..Razı mısın? Rızanın remizlerinde çözer misin dile getiremediklerimi.Dilsiz romanımın ortasındaki an yatağında bekler mi bekleyiş. Issız , sensiz, bensiz kalan demlerin deminde içimlik akışları sunar mı hayat.Sen hangi hayatın sınırındasın.Sinirleri alınmış güzel yarınların cemaliyim. Benle başlasın, her ilkin.Benle bitsin , her hayalin…Bir ömürden öte , bir senden öte anlara..
Bugün sensiz bir sen eksildi senemden.Bugün bir sen daha yeşerdi, ömrümde.Hasadının kokusuyla geldi.Yalnız bana ait olan dimağını getirdi.Seni sevmenin dimağında acıktım sevdamıza.
-Sol göğsümün altındaki yar toprağına senli bir kent kurdum. Senli plazanın özlem penceresinden gelişini izliyorum.
Diyorsun ki:
Burası hep benimdi zaten. Burası benimle yükseldi. Burası ben yoksa, hüznün viranları olur. Burasını özlemlere çevirsem de viranlara çevirmem diyorsun … Sen kentine , kendine ve bana iyi bak can şairim.
Ben de:
-Sevince çocuk olmayı seçtim ki kırılan oyuncaklarımı uttuğum gibi, gelemeyişini unutayım. Hatta, annesini özleyince, annesinin evdeki elbiselerine sarılan çocuk gibi ben de senli her şeye sarılıyorum ki hasretin ödü kopmasın sensiz kopuşlarımdan….
-Meğer, hayat da ben de senmişsin ömür çiçeğim…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.