- 765 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ADNAN BİNYAZAR
Yazarlığını sanatçı katına ulaştırmış;
sanat ve yazın tutkunu; ADNAN BİNYAZAR...
Işık saçan denemeci-eleştirmen...
“Duyan, düşünen insanlar güzelleştirdi dünyamızı. Akıl, duygu, bilim üçlüsü yarattı uygarlığı. Düşünen, yazan, üreten insan... Bilginler, yazarlar, incelikleri ve güzellikleri üreterek düşünce evrenimizi boyutlandıranlar, kısacası ‘sanatçılar’ ulaştırdı insan’ı mutluluğa. İşte Adnan Binyazar, yazarlığını sanatçı katına ulaştırmayı başarmış az sayıdaki sanat ve yazın tutkunlarından biri. Bu duyarlı kişiliğiyle ışık saçan, aydınlatan bir denemeci bir eleştirmen.”
Bu satırları yazmış Sami Karaören, düşünce, kültür, sanat ve eğitim konularındaki incelemeleriyle, deneme ve eleştirileriyle, ufkumuzu aydınlatan birkaç saygın kalemden biri olan Adnan Binyazar için.
O da Berlinliydi...
Birkaç sene öncesine kadar o da Berlinliydi; 1981 yılında Berlin Eğitim Senatosu’nun çağrısı üzerine Berlin’e geldi. İncila Özhan’la birlikte altı ciltlik (5.-10. sınıflar için) Türkçe/Dil ve Okuma Kitabı’nı, bu çalışmalara yönelik bir Öğretmen Klavuzu yazdı. Yine Berlin’de, gymnasiumların ilk ve ikinci aşamaları için Türkçe Çerçeve Planı hazırlama kurullarına başkanlık yaptı, Hollanda, İsveç ve İsviçre’de öğretmen yetiştirme projelerinde görev aldı. Bu arada, Avrupa’da yaşayan öğrenciler için Türkçe/Dil ve Okuma Kitabı’nı (1,2) yazdı.
Anıt-eser...
“... ’Ham ervah’ın şerrinden kurtulmak için Avrupa’ya çıktığı yıllarda, Berlin Eğitim Senatosu’nun çağrısı üzerine Berlin’e gelerek –bir arkadaşıyla beraber- hazırladığı dört ciltlik “Türkçe Dil ve Okuma Kitabı”, bir “anıt-eser”dir. Onu alın Türkiye’deki okullarda okutmaya kalkınız, bir “devrim” yapmış olursunuz...” Server Tanilli/Cumhuriyet
Hocam Adnan Binyazar...
Hocam Adnan Binyazar’la gerek Berlin’de olduğu yıllarda, gerekse İstanbul’da buluştuğumda; yaptığımız sohbetlerde kendisinden çok şey öğrendim. Yazın konusunda beni hep cesaretlendirdi. O’nun üzerinde en çok durduğu ve önem verdiği “ÜSLÜP” tu; “Ne anlattığın değil, nasıl anlattığın önemli olmalı! Her yazın adamının kendine has üslubu olmalıdır!..” derdi. Bütün yazdığı kitaplar ( Ölümün Gölgesi Yok, Ayna, Şah Mahmet, Masalını Yitiren Dev, Toplum ve Edebiyat, Şairin Kedisi, Edebiyatın Dar Yolu, Bozkır Aydınlığında Aşk, Ardında Leke Bırakmamalı Sevgi, Ağıt Toplumu, Duyguların Anakarası, Ozanlar-Yazarlar-Kitaplar, Halk Anlatıları ve Dedem Korkut.) hep başucu kitaplarım oldu. Çoğunu birkaç kez okumuşumdur.
Sözcük kuyumcusu...
“... Seçtiği her sözcüğü, ses, anlam, çağrışım yönlerinden tartımdan geçiren Adnan Binyazar, anlatımını bir ‘sözcük kuyumcusu’ titizliğiyle biçimlendiriyor...” Emin Özdemir
Kitap kokusu...
“... Okuma tutkunları, kitap alamıyorum, okumaya vaktim olmuyor diyenin sudan bahanelere sığındığını bilir. Yine bilir ki, beyni kitap kokusu alan adam, onu şeytanın elinden kaçırır. Nice insan yaşamı boyunca bu kokudan yoksun yaşıyor. Oysa düşüncelerin, duyarlıkların besini kitaptır. Kitabın aşıladığı okuma tutkusu, insana beyinsel varlığını duyumsatıp özgüven kazandırır, ona umudun yollarını açık tutar...” Adnan Binyazar / Ardında Leke Bırakmamalı Sevgi.
Tek kaynak...
“... İnsanı, insanca değerlerden uzaklaştırmak yozlaştırır. İnsanca değerin kaynağı ise; şiirdir, romandır, denemedir, resimdir, müziktir, tiyatrodur, sergidir... En başta; KİTAP’tır!...” Adnan Binyazar / Ayna.
ADEM DURSUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.