Söyle Derdin Ne Cançiçeğim?
hayrettin taylan
Mutluluğun yasak olmadığı, huzurun başkent olduğu sevda adasında bekledim seni. Issız, sensiz, sessiz hatta bensiz bir adadayım. Adını verdim adaya. Ben’den başka bütün ben’ler buradaydı.
-Bağımlılık yapan duyguların var. Uyuşmuş bir sevda gibi içiyorum seni.Bu ben miyim ki?
Beş para vermeden aldığımız aşk , neden her şeyimizi alıyor bilemedim sevgilim. Hüzün neden bu kadar ucuz.Ayrılık neden bu kadar soğuk mevsimler sunuyor.
-Önyargı depremlerimizde neden can evlerimiz yıkılıyor.Neden ile sen arasında kalbimin mehtabı kapanıyor.Gece, geceliğini giyip bulutlar arasında saklanıyor.
-Hüzünle yalnız kaldığım sensiz geceler de ay ile ay yüzün de yoktu.
“Ve oda gitti...
Oysa gönül evimdi…Oysa gönül evimdeki o’® daydı…
"Hiç Gitmiyeceğim" diyen herkes gibi..!”
Şimdi bürümcük bir kumaş gibi kalbimde bürülmüş bir gelecek ağlıyor.
-Bir daha kimi seveceğim? Bir daha nasıl seveceğim? Bütün duygularımı sana uyumlu hala getirmiştim.
-Sen yüreğimde Osmanlı gibiydin.Sanki altı yüz yıl bendeydin.
Osmanlı’dan sonra yıllarca savaşa uğramış, viranlar ,acılar, hasretler, kanlar içinde küçücük bir vatan bağrı kalmış, mazisiyle batı arasında sıkışmış kundaktaki medeniyet bebeği hissettim kendimi.
Oysa seni fethetten Fatih ‘tiydim. Yıllardır fethi zor, imkansız olan İstanbul gibiydin. Anacıl surlarınla, kendinsel sırlarınla fethi zor bir İstanbul’dun.
K) Y)’aradan gemiler yolladım kentine. Surlarını aşacak manalar gemilerim oldu.Gemiler dolusu ruhunu okşayan sözcüklerimle seni vurdum aşk kitabının ortasında.Ve bütün ilklerine nişan alan hükümranlığım vardı.
Şimdi bürümcük gibi yumuşacık, ipeksi, değerli, senli kalbimde yaralar var.Sızılar sözsüz seni okuyor.Bir dert tapınağım var sayende.
Mucizelerle dolu yarınlarım var.Seni yeniden yar etmeye meyilli hasretlerdeyim.
Umudun burnunda , burnum tütüyor senli anlara…Ümit Burnu kadar uzanmış bir kederlerimi ıslatıyor damlaların.Beni hasret okyanusuna atıyorsun.
Şule maviler arasında bağrımı söndürüyor aşk. Bir damlaya bir ömür sığıyor, şimdi kaç ben, kaç sen eder hesaplayamadım.
-Dilinle beni hesaplar mısın? Gönlünle beni çıkarır mısın sensizliğin diplerinden.
-Şuleler benimle başlar buzullara dost olmaya. Şuleler benimle eriyen güncelerde yeniden yaşanmaya.
Şimdi susmanın sismik çağrısında kendime toptan özlemler derledim. Bir yar depreminden sonra yıkılmış gönül evimi onarmaya gelen yar’ dım severin dilinin ucundayım.
-Sözcüklerle değil, dudaklarıyla yardım etmek istercesine bir tavrı var
Bence, kıskanmayı erken al sevgilim…
Öfkelerimizin ümmisi olalım. Önyargılarımızın cahili.Gıybetin fakiri.Kısaca bizi bizden uçaran kötü enerjinin sözcüklerinden arınmalı içsellerimiz.Bizi iyilere taşımalı.
Affetmeyi afet olarak görme sakın.Affetmek, yüksek ruhluların işidir.Birisini affetmek, hele sevdiğinse, hayatında biriyse onu affetmek yüksek ruhluluğun aynasında taranmaktır.Onun güneşinde ışınları sermektir güzelliklere.
Gözlerin sözlerimin giyotinlerini de kesti.Bir bakışına feda edilmiş m’analarım var.Bir yakışına ömür kalmış cemi cümlelerim var. Bir sen’e senelerini sunmuş yılmaz duyuşlarım var.
-Söyle derdin ne cançiçeğim.
-Böyle kendimle ilgili karar aldım gidiyorum.Kimse beni üzemez.Psikolojim bozuluyor.
Ey sevgili, sevdiğin artık kimse değildir. Psikolojinin kendisi zaten bozukluktur. Bozuk olmayan bir şey bozukluktan anlar mı ki?
-Kendinle ilgili karar veremezsin.Sen yoksun artık bu sevdada .Biz varız ey sevgili…Biz ….duydun mu? Kulakların hala fısıldadığım sözcüklerle mi kaldı? Gözlerin hala bensiz yeşil mi ki? Yaza, bensizliğe , kedersizliğe alıştı mı? Soldu mu yaprağa sarılmış sevdalar gibi. Korku gibi içine tünedi mi?
*Gönlün bensiz bir iklim eder mi? Hangi mevsime nevresim oldu amaçların.İçinde çıkmazların hangi duyusal çıkarın tayfası. Derdin benimle kanka olur mu? Hüzünlerim sert tütün gibi, huzurunla karışıp bir ömürlük seni içebilir miyim?
-Tüttürebilir miyim bu sevdayı cançiçeğim. Bir yudum ile can yurdum arasında Araflarımız var. Şimdi şairin içindeki en kutsal kadar sana kaderiyim. Sana can bayrağıyım. Sevda okyanusuyum.
Seni , senden çok seviyorken, gitmeyi kesti giyotinlerin.Artık bana yazılmış özlem adresin bilesin.Bütün adressiz mektuplar gibi içime geliyor senli demler.Beni yazıyor yazılmamış kader.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.