Hayatın acımasızlığına inat yaşamak zorunda olanlara..
Hani başına çok kötü bir şey gelir, tüm gece ağlarsın haykırarak..İsyan eder yorgunluktan sızana kadar uyuduğunu bile anlamazsın.Sabah uyandığında ilk on saniye kuş gibi hafif hissedersin kendini,nerdeyim ben? dersin kendi kendine sadece on saniye sonra olanlar tüm acımazsızlığa dolar ya beynine.Boğazın düğümlenir,sen olanların rüya olmasını dileyerek binlerce kez kapatıp açarsın gözlerini, olmaz.. olmaz işte.. Gerçekleri silip atamazsın,hayırdır inşallah deyipte güne devam edemezsin..O yatak hücre olur döner durursun sağa sola..Kalbinde acı,karnında sancı,gözünde yaş,aklında anılar,dilinde isyanlarla...
Nefesin kesilir ya hani sıkar boğazını biri,göğsüne saplayıp hançeri döndürdükçe kalbine batar o hançerin ucundaki zehir..Gülemezsin.ağlayamazsın..Ağlarsında anlayamazsın..Hani konuşursunda duymazsın,anlatılırda anlamazsın,gülersin acı hıckırıklara boğularak..
Anlaşılamama hissine kapılırsın ya..anlattıkça anlatasın,sustukca susasın gelir.. Bilirsin imkansızlığını yinede bir umutla her gece elini açıp dua edersin hani..
Öldüm dersin en yakınlarına öldüm ben..öyle hissedersin ne fazlası ne eksiği..Tam o sırada kulağında çınlar iki dize..
’’ En garibi de budur ya;
Öldüm der durur yine de yaşarsın..’’
Yaşamak zorundasın,herkese her acıya her düşmeye inat öyle bi yaşamak zorundasın ki,acısını alarak hayattan senden alınanların..Yoksa, yoksa hiç bitmeyecek o göz yaşları çok iyi bilirim.. Ve sende bil ki bir gün uyandığında acıların çığlıklarını değil kuş cıvıltılarını duyacaksın.İşte o zaman yeni bir ruhta can bulup,en baştan başlayacaksın..
Hayatın acımasızlığına inat yaşamak zorunda olanlara..