- 890 Okunma
- 11 Yorum
- 1 Beğeni
Meslek yıllarımdan anılar.4
Yalnız Bırakılmanın Acısı İle Baş Başa:
İlçe Merkez ilkokullarından birinde çalışıyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramının yıl dönümü ve bayram etkinliğini düzenleme görevi okulumuza verilmişti. Okul müdürü bana da bayramda okulumuzca yapılacak etkinliklerin ve İlçede kutlanacak bayram kutlama programlarının sorumluluğunu verdi. Bayram hazırlıkları başladı. Hayatımda elime bando almamıştım ama görev deyip işe sarıldım.
Çoğunluğu kız öğrencilerden oluşan bir bandı takımı kurdum. Uzun zaman disiplini bir şekilde çalıştık. Çok başarılı bir bando ortaya çıkmıştı. Çocukların başarısı beni etkilemekteydi. Neyse, bir müddet sonra bayram sabahı olmuş, Anıta çelenk konulacaktı ve sunma görevi benim. Çelenk koyacak ilçe Kaymakamı ve diğer görevlilerin isimlerini ezberlemiş ama küçük bir kâğıda yazmamıştım. Acemilik bu ya! Akıl verende yoktu.
Aksilik olacak işte, o gece yakın bir kasabada yaşayan eşimin babaannesi vefat etmiş, köye cenaze için gitmiş, bir hayli uykusuz kalmıştım.
Töreni sunmak için yerimi aldım ve sunuma geçecektim ki bir an söyleyeceklerimi unuttum. Kısa süren bir sessizlik oldu…
Herkes bir an önce başlamamı bekliyordu. Başımda aşağı sıcak sular döküldü sandım, ter içindeydim. Allah yardım etti, nerede ve ne yapmam gerektiğini hatırladım ve sunuma başladım ya, gerisi çorap söküğü gibi geldi. Başarmıştım. Kolay değil, hayatımda il kez İlçe Amirlerinin karşısındaydım.
Bayram çok güzel geçmiş, program akışı ve gösterilerin düzeni çok beğenilmiş olmalı ki tebrik edildim. Sonradan bana maaş ödülü verdiler. Ancak Çelenk koyma töreni sırasında geçen, o on, on beş saniyeyi hiç unutamadım. Beni asıl üzen neden, hiç kimsenin bu konularda bana yardımcı olmamasıydı. Yaşadığım yalnızlığı hep sorguladım ve bir daha bayram programlarında etkin görev almadım.
Mehmet Macit
Taşova 1989
YORUMLAR
Öğretmen okulundayken öğretmenlerimizin uğraşları öğrencilerin titizce hazırlanışıni anımsadım yazınızı okurken.O kadar uzun mesafeyi nasıl yürürdük yorulmazdıkda.Okul bitti görev almadan geldim olduğum yerde hafta içi hafta sonu Türk çocuklarının derslerine katıldım.İtiraf edeyim burdakilerde o coşku daha çok.Çocuklar herşeyi öğrenmek istiyorlar.Kutlarım güzel yazınız için.Sydney den selamlar dua ile.......
Çalışma hayatının dört dörtlük olması o kişinin çalışkanlığındandır elbette, ama tecrübesizliğe hepimizde yenik düştük, sizinle aynı fikirdeyim, neden sizi meslek arkadaşlarınız uyarmamış sanki..
Hatta bazı yerde çalişkanlık dahi yardımcı olmuyor diyebilirim üstadım..
Neyse ki yüzünüzün akı ile çıkmışsınız bu durumdan, saygılar iyi geceler..
değerli hocam inanın sizi okudukça hayatımdan esintileri hatırlar mazimden bir şeyler koparırım.
acemiliğiniz esnasında kimselerin yardımınıza koşmamasını pek yadırgamıyorum nedenine gelince
ilerleyen yıllarda hayatın gerçek yüzünü bize yansıtacağı için.
ama şu bir gerçek ki yüce mevlam her zaman dürüstün yanında hazır ve nazırdır yardımını esirgemez
öyle haller olur ki insanın kendisi bile şaşar.
bunu ben çok ama çok iyi yaşayarak biliyorum buna benzer bir anı yaşamıştım.
güzel yazıydı sevgili hocam kutlarım
çalışma hayatımda dediğiniz o yardım elini hiç görmedim..herkes benliğin içinde kendini öyle hapsetmiş ki..ben varsam bu işler yürür havasında. bunu farkettiğim ilk tecrübeli günümden sonra gözlerimi dört açıp izlenime koyuldum ..kişileri izlemek..fotoğraf çeker gibi gözlerime hapsettim çalışma arkadaşlarımı..konuşurken gözlerinin hareketlerini izledim..ve güvenliliklerini gözleriyle elde ettim..bu yüzden hiç dosttum olmadı..Allahtan başka.....arkadaşlarım vardır sayısıda onu geçmez,iletişimde zorluk çekmediklerim..ama sınırları bellidir hepisinin .. kısaca ayakta durmak için hala çabalıyorum..
kaleminiz daim olsun..saygılarımla esen kalınız