Necip Fazıl Kısakürek Anılıyor.
1 gün daha yaşlanmaya dayanamadı
Türk edebiyatının mistik "üstad"ı Necip Fazıl Kısakürek, doğumunun 107, ölümünün ise 30 uncu yıldönümünde anılıyor
Türk İslam davasının önemli şahsiyeti Necip Fazıl Kısakürek’i vefatının yıl dönümünde rahmet ve minnetle anmaktayız.
Ölümünün üzerinden 30 yıl geçen Necip Fazıl Kısakürek bizlere yüzlerce eser bıraktı. O sadece sanat ve edebiyata bağlı kalmadı. Büyük Üstat ’Çöle inen nuru’ yazarak Peygamber Efendimizin hayatını ele alıp Hz. Muhammed’i genç kuşaklara sadece öğretmeyip onu sevdirip daha iyi anlaşılmasını sağladı.
Necip Fazıl Kısakürek kimdir? Maraş’lı bir soydan gelen Necip Fazıl’ın çocukluğu, mahkeme reisliğinden emekli büyük babasının İstanbul Çemberlitaş’taki konağında geçti. İlk ve orta öğrenimini Amerikan ve Fransız kolejleri ile Bahriye Mektebi’nde (Askeri Deniz Lisesi) tamamladı. Lisedeki hocaları arasında dönemin ünlülerinden Yahya Kemal, Ahmet Hamdi(Akseki),İbrahim Aşki gibi isimler vardı.
İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bidikten (1924) sonra gönderildiği Fransa’da Sorbonne Üniversitesi Felsefe Bölümünde okudu. Paris’te geçen bohem günlerinden sonra, Türkiye’ye dönüşünde Hollanda, Osmanlı ve İş Bankalarında müfettiş ve muhasebe müdürü olarak çalıştı. Bir Fransız Okulu, Robert Kolej, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, Ankara Devlet Konservatuarı, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde hocalık yaptı(1939-43).Sonraki yıllarında fikir ve sanat çalışmaları dışında başka bir işle meşgul olmadı.
Şairliğe ilk adımını on yedi yaşında iken, annesinin arzusuyla başladı ve ilk şiirleri Yeni Mecmua’da yayımlandı. Milli Mecmua ve Yeni Hayat dergilerinde çıkan şiirleriyle kendinden söz ettirdikten sonra, Paris dönüşü yayımladığı Örümcek Ağı ve Kaldırımlar adlı şiir kitapları onu çok genç yaşta çağdaşı şairlerin en önüne çıkararak edebiyat çevrelerinde büyük bir hayranlık ve heyecan uyandırdı. Henüz otuz yaşına basmadan çıkardığı yeni şiir kitabı Ben ve Ötesi (1932) ile en az öncekiler kadar takdir toplamayı sürdürdü.
Necip Fazıl’ın şairliği ve oyun yazarlığı kadar önemli yönü, çıkardığı dergilerle düşünce hayatımıza kattığı zenginlik ve bu dergilerde çıkan yazılarla sürdürdüğü mücadeledir. Haftalık Ağaç dergisi(1936,17 sayı) dönemin ünlü edebiyatçılarının toplandığı bir okul olmuştur. Büyük Doğu dergisinde çıkan yazılarıyla İsmet Paşa ve tek parti (CHP) yönetimine şiddetli bir muhalefet sürdürmesi sonucu hakkında açılan çok sayıda davada yüzlerce yıl hapsi istendi,163. maddeye aykırı bulunan yazıları ve kimi zaman da bulunan bahanelerle birkaç yılda bir hapse mahkûm oldu. Cinnet Mustatili adlı eserinde hapishane anıları yer alır. Sık sık kapatılan ve çeşitli bahanelerle toplatılan Büyük Doğu’nun çıkmadığı sürelerde günlük fıkra ve çeşitli yazılarını Yeni İstanbul, Son Posta, Babıalide Sabah, Bugün, Milli Gazete, Hergün ve Tercüman gazetelerinde yayımlandı. Büyük Doğu’da çıkan yazılarında kendi imzası dışında Adıdeğmez, Mürid, Ahmet Abdülbaki gibi müstear isimler kullandı.1962 yılından itibaren de hemen hemen tüm Anadolu şehirlerinde verdiği konferanslarla büyük ilgi topladı. Başta İdeolocya Örgüsü (1959) olmak üzere düşünce eserleriyle kültür hayatımıza verdiği büyük hizmet, diğer tüm yönlerini bile geride bırakacak üstünlüktedir.
1980’de Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü’nü, ’İman ve İslam Atlası’ adlı eseriyle fikir dalında Milli Kültür Vakfı Armağanı’nı (1981),Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülü’nü (1982) almış beratla ’Sultan-üş Şuara’ (Şairlerin Sultanı) unvanını kazanmıştır.
Büyük Üstat Necip Fazıl’ı bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, ruhu şad, mekânı cennet olsun.
Kaynak ; turkislamdevletleri.com
Hazırlayan,
Osman Onuktav
YORUMLAR
Allah gani gani rahmet rahmet eylesin...Mekanı cennet olsun...Onun şiirleriyle adımladım öğrenim merdivenlerini...Kaleminiz hiç susmasın efendim.Saygılarım sonsuz...
ÇİLE DEDİN
ÇİLE DEDİN
Hayatın dolu dolu hiç boşa geçirmedin.
Düşüncelerinden de asla taviz vermedin.
Hak yolda yürüyeni kat’iyetle yermedin.
Hayatın bir örnekti biz acemi gençlere.
Seni okuduğumuzda biz çileyi öğrendik.
Atak yüreğimizle Sakarya’da dinlendik.
Düşmana ödün değil nasihatler önerdik.
Kaldırımlar yürüdük dolu ömür geçirdik.
Kaleminden her damla hakikat akıyordu.
Boş gözler damlalara ibretle bakıyordu.
Seni okuyan diller adeta şakıyordu.
Göğsüne sevgiliden beratler takıyordu.
Toplantılar yaptıydın bize seslenmek için.
Seçin çocuklar dedin saflarınızı seçin.
Gerekirse Yurt için sevdiğinizden geçin.
Tehlikedeyse Vatan cihad için and için.
Senin hakkın ödenmez Üstadım hiç bir zaman.
Serseriye tavizi vermedin hiç bir zaman.
Dolu dolu yaşadın çağladın çoğu zaman.
Bu ülkenin dostu yok uyanık olun derdin.
Tekbirler fatihalar her an seninle olsun.
Namerdin çiçekleri bahçeleri hep solsun.
Sana çile çektiren dilerim beter olsun.
Seni anmak ne güzel mekanın cennet olsun.
Emine Balı oğuz
neneh. tarafından 5/25/2013 12:38:03 PM zamanında düzenlenmiştir.