- 586 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Feminizm'in Blinçaltı
FEMİNİZM’İN BİLİNÇALTI
Feminizm temelinde aslında korku vardır… Feminist söylemlerin altındaki bu gizli korkuyu görmek pekâlâ mümkün… Evlikten ve aşktan mümkün olduğunca kaçmaya çalışırlar çünkü bilinçaltlarında hep kadınların zayıf karakterli olduğu düşüncesi vardır… Karşı cinsle olan ilişkilerinin bu zayıflığı ortaya çıkaracağı korkusuyla yaşarlar… Bu bilinçaltı korkusu; saldırgan bir tavırla kendilerini engelleyerek, duygularının önüne set çekerek yaşamaya iter onları… Duygularına yenik düşmek ve zayıflıklarının ortaya çıkacağı endişesini bilinçaltlarından söküp atamazlar bir türlü… Bu düşüncede onları giderek duygusuzlaştırır... Ezilen kadınlar için dolan gözler aslından sadece kendi kaçtıkları gerçekleri(?) içindir…
“Evlilik köleliktir, evlenmeyin” diye güçlü bir eda ile nutuklar atarlarken aslında acziyetlerini görmemek için aynada kendi gözlerinin içine bile bakamazlar… Sevgiden, anlayıştan yoksun keskin ve katı cümleler dökülür dudaklarından…
Aslında kadınlar sandıkları kadar güçsüz değiller kendileri de öyle… Sadece bu korku onları güçsüzleştiriyor ve bu korkuyu örf pas etme çabaları da komikleştiriyor… Çok basit ve çocukça söylemlerle çıkıyorlar sahneye… Onların “Evlilik köleliktir, evlenmeyin” gibi söylemlerini duyunca kapris ve oyun bozanlık yapıp “Bana ne ben oynamıyorum” diyen çocuklar geliyor aklıma…
Bu kadınların öncelikle kendilerini ezilen ve ezilmeye mahkûm bir cins olarak görmekten vazgeçmeleri, bu fikri bilinçaltlarından iyice kazımaları gerekiyor…
Gerçekten güçlü kadınlar kendilerinden ve kişiliklerinden emin oldukları için bir şeylerden kaçma ihtiyacı hissetmezler… Duyguların insanı insan yapan unsurlar olduğunu bilirler duygularını gizlemeyi değil onları yönetmeyi öğrenirler… Sorunlara çocukça değil olgunca yaklaşır ve gerçekçi çözümler getirirler…
Gerçekten güçlü kadın ne geleneklerin kadınlara yüklediği ağır yükü sırtlanır ne de feminizm amacından saptırılarak büründürüldüğü ‘erkek düşmanlığı’ söylemlerine kapılıp bir şeylerden kaçarlar… Onlar kendilerinden ve güçlerinden emin olan, maskelerin ardına saklamandan savaşan kadınlardır…
Kadınlar günlük gülistanlık bir hayat yaşıyor demiyorum… Kadınların yaşadığı sorunlar var elbette üstelik ciddi boyutlarda ama bu sorun kin, nefret dolu objektif değerlendirmelerden yoksun komik söylemler ve teorilerle çözülebilecek bir sorun değildir… Bu tür bir yaklaşım bu sorunları basite indirgemek kadını ve kadın sorunlarını aşağılamaktır…
Not: Feminizm aslında terim olarak, kadınların öncülüğünde veya kadınların katılımı ile ortaya çıkan ve kadınların haklarını savunmayı, cinsiyet ayrımından doğan sorunları aşmayı ve bu ayrıma karşı çıkmayı hedefleyen örgütlü faaliyet ve hareketlerin bütünü olarak tanımlanır(1). Ancak birçok kavram gibi ‘feminizm’ kavramı da çarpıtılarak siyasi ve ideolojik emellere alet edilmiştir. Ffeminizm deyince ‘kadın hakları’nın çağrışım yapması gerekirken zamanla ‘erkek düşmanlığı’ akla gelir olmuştur. Erkek düşmanları feminist yazar kategorisinde zikredilmiştir. Yazımda konu ettiğim ‘feminizm’ çarpıtılarak ‘erkek ve evlilik düşmanlığı’na büründürülmüş feminizmdir.
(1) www.sosyalsiyaset.com/documents/sozluk_f.htm
YORUMLAR
BU SİTEDE KULLANICILARIN BAŞKA KULLANICILARI ENGELLEME MEKANİZMASI VAR.
KULLANICILAR BAZI KİŞİLERİN DÜŞÜNCELERİNİ VEYA BAZI DÜŞÜNCELERİ KENDİ ESERLERİNİN ALTINDA GÖRMEK İSTEMEYEBİLİRLER.
OLABİLİR.
ANCAK, BİRİNİ HEM ENGELLEYİP HEM DE ENGELLEDİĞİNİZ KİŞİNİN YORUMLARINI ALIP EDİTLEYEREK VE CIMBIZLAYARAK İŞİNİNE GELENLERİ KENDİ İLETİNİZ ALTINDA SIRALAMAK SURETİ İLE MEKANİZMANIN BU ŞEKİLDE KULLANILMASI YAZIN SANATI VE İLETİŞİMİNİN AHLAKINA DA, ERKANINA DA HEM SIĞMAZ HEM DE YAKIŞMAZ.
BUNUN BU ŞEKİLDE UYGULANMASI, BUNA SEYİRCİ KALINMASI...
...
YAZIN ADABININ BU DERECE SUİSTİMAL EDİLMEBİLECEĞİ AKLIMA GELMEZDİ.
BİR ORTAMI YANSITAN ÜYELERİDİR, BİR ÜYEYİ YANSITAN ORTAMDIR.
DÜŞÜNCE VE FİKİRLERİN EMEK HALİNE DÖNÜŞTÜĞÜ BU ORTAMLARDA İNSANLARIN YAZILARINI HEM ALIP KIRPACAK DEĞİŞTİRECEKSİN HEM DE GÜNÜN YAZISINI YAZMIŞ OLARAK ÖDÜLLENDİRİLECEKSİN.
BANA GELMEZ BÖYLE İŞLER.
HOŞÇAKALIN.
noa tarafından 5/1/2008 1:06:57 AM zamanında düzenlenmiştir.
BU SİTEDE KULLANICILARIN BAŞKA KULLANICILARI ENGELLEME MEKANİZMASI VAR.
KULLANICILAR BAZI KİŞİLERİN DÜŞÜNCELERİNİ VEYA BAZI DÜŞÜNCELERİ KENDİ ESERLERİNİN ALTINDA GÖRMEK İSTEMEYEBİLİRLER.
OLABİLİR.
ANCAK, BİRİNİ HEM ENGELLEYİP HEM DE ENGELLEDİĞİNİZ KİŞİNİN YORUMLARINI ALIP EDİTLEYEREK VE CIMBIZLAYARAK İŞİNİNE GELENLERİ KENDİ İLETİNİZ ALTINDA SIRALAMAK SURETİ İLE MEKANİZMANIN BU ŞEKİLDE KULLANILMASI YAZIN SANATI VE İLETİŞİMİNİN AHLAKINA DA, ERKANINA DA HEM SIĞMAZ HEM DE YAKIŞMAZ.
BUNUN BU ŞEKİLDE UYGULANMASI, BUNA SEYİRCİ KALINMASI...
...
YAZIN ADABININ BU DERECE SUİSTİMAL EDİLMEBİLECEĞİ AKLIMA GELMEZDİ.
BİR ORTAMI YANSITAN ÜYELERİDİR, BİR ÜYEYİ YANSITAN ORTAMDIR.
DÜŞÜNCE VE FİKİRLERİN EMEK HALİNE DÖNÜŞTÜĞÜ BU ORTAMLARDA İNSANLARIN YAZILARINI HEM ALIP KIRPACAK DEĞİŞTİRECEKSİN HEM DE GÜNÜN YAZISINI YAZMIŞ OLARAK ÖDÜLLENDİRİLECEKSİN.
BANA GELMEZ BÖYLE İŞLER.
HOŞÇAKALIN.
noa tarafından 5/1/2008 1:06:52 AM zamanında düzenlenmiştir.
Batı ülkelerinde feminizm bir masumiyet ifadesi olarak görülebilir.
çünkü batılılara göre iki tip kadın vardır:
1-Virgin Mary
2-Sinner Eve
ve, Virgin Mary gibi olmanın çokçok olduğuna kanaat getiren batılı erkekler, tüm kadınları birer Sinner Eve ve potansiyel bir günahkar olarak görmüşlerdir...Ve onları sürekli olarak bastırmışlardır, mesela Orta Çağ İngiliz iki kadın yazarından biri olan Margery Kempe'nin kitabunda bunu çok açık görebiliriz, kitabında İsa'ya sevgi duyar ama bunu dile getirmekten dahi çekinir...
Fakat bizde ise kadın kutsaldır, evet tam anlamıyla kutsaldır. Ana deyince akan sular durur. Cennet anaların ayaklarının altındadır. Eşlerimizi sevdiğimiz için kıskanırız. Kırsalda onlar kesinlikle aile içi yönetimde önemli bir unsurdur ki kırsaldaki ailelerde büyük olur.
Ve Türkiye'de kadına verilen değerin en açık göstergesi erkekler arasında geçen şu konuşmadır:
A erkeği: Akşam maça geliyon mu olum?
B Erkeği: Yok ya, gelemeyecem, yorgunum
A : Hadi hadi... iç işleri bakanından izin çıkmadı değil mi?
B : Ne İçişleri oğlum, Başbakan, Başbakan...
Merhabalar efendim, öncelikle hoş geldiniz. Sizinle burada da karşılaşmaktan ne kadar mutlu oldum bilemezsiniz. Saygılar ve sevgiler gönderiyorum.
Yazınızı okudum, toplumcu yazılara yönelik yazıyor olmanıza ayrıca seviniyorum.
Feminizm kavramı konusunda ise; bütün anlamlardaki birliktelikleriyle insan bütünseline varan iki cinsin eşitliği yanında, denk olması ve düşünseli doğru başlatılmış süreç ile duygusalı saygı temelinde devam eden bir anlayış önerebiliyorum.
Bilirsiniz, teorik bakmayı ve buna yönelik yazılar yazmayı sevenlerdeniz.
Bakınız yaklaşık iki ay olmuş buraya üye olalı, hala bir şiir kaleme alamamışız. Eksiğimiz vardı manzum ve duygu eksiği, bu nedenle buraya öğrenmeye geldik.
Mutlaka hayatta herşey ve herkes derstir.
Yazan yazdığın da, yazılmamışın etkileyiciliğinde yazmalıdır.
Siz de tekrar hoşgeldiniz diyorum. Esenlikler dilerim saygıdeğer Aslıhan hanımefendi, hürmetle efendim.
Göktürkmen tarafından 3/30/2008 12:05:32 PM zamanında düzenlenmiştir.