Türk milleti ayağa kalkmadıkça, Düşmanlar diz çökmez
Türk milleti ayağa kalkmadıkça, Düşmanlar diz çökmez
Ey Türk milleti, bu güne kadar ülkemizi yöneten ve özellikle tek başına iktidar olanlar, bu ülkeyi ve duygularınızı, değerlerinizi sömürerek birilerine peşkeş çekerek zenginleştiler, ve Türk milletinin temel taşı olan Hürriyetiyle oynadılar!!!
Bu günkü Türk devletinin düzeni tam bir köle düzenidir!! Eskiden firavunlar mazlumları piramitlerde köle olarak çalıştırırlardı, bu gün de bu ülkede bu iktidarın emirleriyle, düşmanlara hizmet ediyorsunuz. Farkınız ise onlar çuvaldan elbise giyerlerdi, bugün değişik kıyafetleriniz var!.
Ey TÜRK milleti ne duruyorsunuz, milli değerlerinize ve kimliğinize sahip çıkmak için ayağa kalk!!
Türk milletinin doğuştan bir takım hakları vardır. Bu haklar tam ve kâmil manada sağlanmazsa, bu vatan, bu millet hizmetçi!! düzeni olmak vasfından kurtulamaz !
Dünyadaki bütün Türk İslam aleminin kurtulması için bütün gücümüzle ayağa kalkmalıyız..
Bu gün OrtaAsya’da , Kafkasya’da, Balkanlar’da, K.K.Türk Cumhuriyetinde ve acundaki Türk olan ülkelerde bütün olumsuzlukların altında ‘’nemelazımcılık’’ yatmakta ve bu ‘’nemelazım’’a bir son verip dünya ya nizam getirmek gerekiyor..
Evet birbirimizin hakkını sınırsız ve çıkarsız bir şekilde sahiplenmek ve savunmak durumundayız. İslam’lıgın ve Türklüğün gereği de budur.
Ey Türk Milleti , Tarihimize bir bakalım.
Tarihimizde yıkılan Türk devletlerinin yıkılma sebepleri nemelazımcılıktır.
Osmanlıdan bir kesit; Osmanlı’nın yıkılış sebepleri arasında uzun süren savaşlar, Yeniçeri’nin yozlaşması, Sanayi Devrimi’nden geri kalınması… gibi nedenler sayılmakta. Fakat yıkılışın önemli bir sebebi daha vardı ki, o da “nemelazımcılık”tır, Bu durum Kanuni ile Yahya Efendi arasında geçen bir olayda şöyle ifade edilir.
Bir gün Kanuni, Osmanlı’nın sonunun nasıl olacağını merak eder ve Yahya Efendi’ye şunları yazar: “Ağabey, sen ilahi sırlara vakıfsın. Kerem eyle de biz Osmanoğulları’nın akıbetinin ne olacağını haber ver.”
Soruyu okuyan Yahya Efendi, bir kağıda: “Nemelazım be Sultanım!” yazar ve padişaha gönderir.
Cevabı okuyan Kanuni hayretler içerisinde kalır. Hemen Yahya Efendi’nin dergahına gider. Soru sorup da cevap alamamış olmanın üzüntüsüyle:
Kanuni: “Ağabey, bu ne iştir? Sualimize cevap vermediniz. Yoksa bir kusur mu işledik?” der.
Yahya efendi: “Biz cevap verdik.” der
Kanuni:. “Nasıl cevap verdiniz?”
Yahya Efendi: “Kardeşim! Bir devlette haksızlık ve zulüm yayılır, bunu işitip, görenler de “nemelazım” derlerse, mani olmazlarsa; koyunu kurt değil de çoban yerse, bunu bilenler de doğruyu söylemezlerse, işte o zaman yok olmak zamanıdır.”
Türk olduğunun idrakinde olanların mesuliyet duygusu yüksektir. “Nemelazım” diyemezler. Bu hastalık tarih boyunca birçok kişi, topluluk, devlet ve imparatorluğu yutmuştur ve günümüzde de hala etkisini devam ettirmekte olduğuna bu millet son 10 yıl da olanlara yakinen şahit olmuştur… Ama umuyorum ki; toplum olarak en kısa zamanda bu hastalığın pençesinden kurtuluruz!
Keşke!! Millet olarak düşmanlarımız tarafından haksızlığa uğradığımız da Türk olarak milletimizin, devletimizin ve soydaşlarımızın uğradığı bu haksızlığa karşı bir tepki ortaya koyabilsek. Düşmanlık yapanlara karşı güçlü bir tepki oluşabilsek. Ama öyle anlaşılıyor ki; bizim Atalarımızın dünyaya nam saldıkları seviyeye ulaşabilmemiz için, daha kırk fırın ekmek yememiz lazım….
Ey TÜRK; Yüzde yüz Türk olduğun gün,cihan senindir.
Osman Onuktav
YORUMLAR
anlamlı güzel bir yazı.
Millet bir anda bu hale gelmedi.
Asırlardır uygulanan kültür emeryalizminin sunuçlarını yaşamaktayız.
Bu nedenle eski şuur ve kutsal değerlere sahip çıkmak kolay olmayacak.Uyananlar ezilmekte yerlerde.
Ama ben inanıyorum.Milletim Büyük ideallerini bir gün gerçekleştirecek.
Kaleminiz daim olsun