- 794 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Meslek yıllarımdan anılar 2
Önce Sevmeyi ve Sevilmeyi Öğrenmeli:
Öğrencilerime çok yakın olmayı sever, teneffüsler de dahi zamanımı onlarla geçirirdim. Bu nedenle bana çok yakın olmuşlardır.
Bir gün öğrencilerime;
---Okulumuzun bahçesine bir Voleybol filesi kuralım mı çocuklar,
Hep bir ağızdan;
---Olur dediler.
---Peki kim direk getirecek,
İçlerinden dersleri gayet zayıf fakat güçlü kuvveti birisi ben getiririm dedi.
---Tamam Adem, en kısa zamanda getir.
Aradan bir iki gün geçmiş, Adem iki adet ağacı direk olarak getirmişti. Hep beraber Direkleri dikip fileleri gererek voleybol oynamaya başladık.
Bunu gören Müdür dayanamadı;
---Ben üç senedir bu eşek sıpasına bir kürek sapı getirttiremedim. Sen nasıl yaptın bu işi?
---Müdür bey ben onların önce gönüllerini kazandım.
Diye cevabımı vermiştim.
Müdür bey bu öğrencimi oldum olası çok döverdi. Bir gün sebepsiz yere yine döverken elinden alamamış çok da üzülmüştüm.
Meğerse bu öğrencimin başarısızlığı gözlerinin ileri derecede bozuk olmasından kaynaklanmaktaydı. Geç de olsa anlamıştık.
Mehmet Macit
Taşova 1986
YORUMLAR
öyle bir askerim vardı
Abdülrezzak Berbercuma
iriyarı saf bir Güneyanadolu delikanlısı Türkçe bilmiyor
iki onbaşı yönetimindeki beş çavuş haşat etmişler.. revirde
lavata çiye demiştim
yim komitanı
bir çavuş bir onbaşı 2 kazma 2 kürek telboyunu geri çekiyorlar güya..
Abdülrezzak bir başına
onlar bir direk başında yarım saat sonra hakim bir tepeden onu gösterdim
inanmadılar.. itiraz ettiler..
götürdüm
lavata çiye Abdülrezzak
sarıldığı direği ıhhgt diye söküp, yana koydu
yim komitanı, sağ ol..
gülümsedik
onbaşı itiraz etti
biz onlara Türkçe öğretemedik
onlar sana Kürtçe öğrettiler
peki sizler akıllı kültürlü zeki başarılı eğitimli insanlar olarak ne kadar Kürtçe öğrenebilirsiniz de
o hakir gördüğünüz zavallı eğitimsiz okuması yazması olmayan hatta öğrenme yaşı geçmiş bu garibandan nasıl Türkçe öğrenmesini istiyorsunuz ki..
bizimkiler hep kaytarma peşinde iken
o elinden geldiğinin üstesinde bir gayrette olmuştu
otuz yıl sonra Abdülrezzak ı soy ismi ile bildim de
ötekiler i ı ıhh..
sağ olasınız
Artık yoktur herhalde çocuklara hakaret eden veya el kaldıran öğretmen tipleri. Ben bu tip insanların direkt olarak görevden alınması gerektiğini ve ruhsal yönde öfke kontrolü tedavisi alması gerektiğini düşünüyorum. Zavallı minicik öğrenci dayakla dolu bir eğitim sistemine maruz kalmış...ne kadar derin yaralara sebebiyet vermiştir ruhunda kimbilir...
Ders alınması gereken örnek davranış tabiiki sizin ki...İletişim, insanları büyük ya da küçük anlayıp ona göre yaklaşmanın sonuçları her zaman güzel olur.
Güzel bir paylaşım idi.
Saygılarımla
müdürün öğrenciyi dövme işine çok üzüldüm..bence müdür de psikolojik bir sorun var...Çocuk neden dövülür bunu benim anlamam mümkün değil...
Göz kusurları işitme kusurları öğrencilerde erken fark edilmesi gereken durumlar.
Bir öğrencinin okumayı öğrenmediğini dördüncü sınıfta anlamıştı bir öğretmen..Zehir gibi hafızası ile her şeyi ezberliyormuş meğer..ileri derecede görme kusurlu çıktı çocuk..
güzel bir paylaşım...
saygılar..
Öğretmelik eğitmenlik bir gönül işidir bir meslek değildir .Ne yazık ki günümüzde de çocuklara destek olacakları yerde köstek olan çok eğitimci ve idaresini bilemeyen idareciler mevcut.Ben çok şanslı bir öğrenciydim hayatım boyunca sevgisi ve sevecenliği gözümün önünden hala gitmeyen ve her duamda dualarını eksik etmediğim öğretmenlerim oldu ,iyi ki vardılar.Güzel, bir o kadar da düşündürücü , bizlerle paylaştığınız anı için teşekkür ederiz.Mehmet hocam selam ve saygılarımla tebrikler.
Öğretenlik mesleği öle kolay görünür gibi değildir. İsrail en fazla ücreti öğretmenlere verir.1948 tarihinde kurulan İsrail bugün dünyaya meydan okuyor.Biz de ise oğlum hiç olmazsa okuda bir öğretmen ol anlayışı vardır.Siyasete alet edilen bu kutsal mesleği ne yazık ki basitleştirdiler.Başarınızı kutlar sevgi ve saygılarımla can dostum...