hesap sorma ve hesap verme alışkanlığı
Demokrasi sadece seçme seçilme, çoğunluğun yönetimde temsil edilmesi gibi kavramlar dışında çok önemli bir güce sahiptir. Bu güç hesap sorma ve hesap verme alışkanlığının halkın vicdanına yerleşmiş ve gelişmiş olmasıdır. Malesef, toplumumuzda taze fidan gibi kökü belli olmayan bu alışkanlık henüz yerini bulmamıştır. Kolay kolay büyüyecek gibi de görünmüyor. Çünkü millet olarak yavaş gelişiyoruz. Evet, okuyoruz, öğreniyoruz ancak gelişim çağın şartlarına ve diğer toplumlara oranla daha yavaş oluyor. Bu özelliğimizi öncelikle kabul edip sindirmekle işe başlamak gerekir sanıyorum. Siyasetçilerimiz de malesef aynı durumdadır.
Hiçbir şey değişmedi.
Tarihe baktığınızda bugüne kadar hangi iktidar kime hesap sormuş? Çok değil, 90’lı yılları hatırlayın; faiz, dolar, enflasyon çift hane, banka hortumları… Gece yarısı bankalardan valizler içinde dolarların çıkarılması talimatını kimler verdi? Sokaklar, mafya babalarından geçilmiyordu. Meclis önünde kendini yakanlar, soyunanları hatırlayın. Dönemin iktidarları kim? Çiller, Erbakan, Mesut Yılmaz, Bahçeli… Nerede Çiller? Ya Yılmaz? Onlara soruluyor mu? Bu memlekete neler yaptınız? Diye. Buyrun gelin verin hesabını diye.
Sorulmaz, çünkü iktidar bulaşıcıdır ve yerine gelene belirli sözler karşılığı o makam teslim edilir, araya uluslararası büyük güçler girer, ki bu sözlerin başında eski iktidarı rahat bırakma sözü gelir. Şimdi bu günlerde Bahçeli’ye o dönemi soracaklarmış, sorsunlar ama bir tek Bahçeli’ye değil, dönemin bütün siyasetçilerine sorulmalıdır. Ancak o zaman inandırıcı olabilir ve biraz olsun hesap sorma, hesap verme alışkanlığını bu halka öğretebilirsiniz. Ancak benim düşüncem böyle bir şeyin olmayacağı yönünde. Mutlaka ileride bir milli mesele çıkacak, toplum hafızasını meşgul eden başka bir olay, gündem yaratılacak ve bu konu hasır altı edilerek zamanla unutulacaktır. Daha önce öyle olmadı mı? Çünkü hiçbir iktidar bunu istemez. İktidarlar gitmek üzere gelirler ve bunun bilinciyle kendilerine ileride soruşturma çıkaracak ortamı neden kendileri yaratsınlar? Şimdiki hükümet de vakti gelince gidecek ve onun yerine gelenler de hiçbir şey sormayacaktır, bu işler böyledir.
Bu konunun tek olumsuz yanı vardır. O da hesap soracak birileri çıkmayınca, onların yerine mutlaka soran birileri çıkıyor, malesef bizim ülkemizde bu iş yıllarca askerlere kalmış…