- 4732 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
HATAY BU OYUNA GELMEZ
Hatay ilinin merkezi olan Antakya; binlerce yıl öncesine dayanan tarihi ile hala yerleşim yeri olan dünyanın en eski şehirlerinden biridir. İl genelinde bulunan bir çok antik yerleşim yeri ile ilçe ve kasabaların büyük bir çoğunluğu da bin yılı aşkın tarihin mirasıdır günümüze.
Coğrafi konum olarak Asya’yı Avrupa’ya bağlayan İpek Yolu’nun limanı konumunda olduğundan çok hızlı büyüyen ve zenginleşen bölge şehirleri doğal olarak zamanın emperyal güçlerinin hedefi olmuş ve tarih boyunca bir çok kanlı savaşa sahne olmuştur.
Antakya başta olmak üzere günümüz Hatay ili sınırlarında kalan bir çok şehir, bir çok farklı medeniyetin hakimiyetine girip çıkmıştır. Hristiyanlığın adını aldığı ve yayıldığı ilk şehir olan Antakya’nın ayrıca Kur’an-ı Kerim’de bulunan Yasin Suresi’nde bahsi geçen olayların geçtiği şehir olduğunu da belirtirsek maddi değerinin yanında manevi anlamını da ortaya koymuş oluruz.
Yüzyıllarca yaşanan istilaların ve bunların sonucu olarak yerleşen değişik medeniyetlerinin mirasıdır bugün değişik din ve etnik kökenden insanların kardeşçe bir arada yaşaması... Zamanında çokça vahşete maruz kalan yöre insanı, savaşlardan geriye acı ve göz yaşı kaldığını adeta genlerine işlemiş ve barış içinde yaşamayı seçmiştir.
Türkler ve Araplar (Aleviler ve Sunniler) başta olmak üzere Kürtler, Ermeniler, Yahudiler, Katolik-Ortodoks ve Protestan Hristiyanlar ile Atesitler bugün birbirlerinin tüm inançlarına ve inaçsızlıklarına saygı duyarak bir arada yaşamaktadır. Günde 5 vakit ezan okunan bu ilde pazar günleri kilise çanlarının davetkar tınılarını da duyabilirsiniz, camiye ve kiliseye gidip gitmeme özgürlüğü tamamen vatandaşın isteği ve tercihine bağlıdır. Ramazan ayında ulu orta yemek yiyen de bulamazsınız, ’neden oruç tutmuyorsun’ haykırışları da...
Bu yaşama şeklini uzaktan tanımlayanlar buna ’hoşgörü’ diyor ama biz ’saygı’ diyoruz. Bir çocuğun yaramazlığı hoşgörülebilir ama bir insanın dini, etnik kökeni ve maneviyatı hoşgörülecek değil saygı duyulacak bir durumdur.
Bütün bunlardan bahsettim çünkü son 2 yıldır bu bölgenin ekmeğini yemeden, suyunu içmeden, havasını solumadan büyümüş ve geldiği coğrafyada bir etnik temizliğe girişmiş insanlar sokuldu aramıza, huzursuz olduk.
Bu huzursuzluğu hepimiz yaşadık çünkü bizim birbirimizden farkımız yoktu ama sonradan gelenler bizden farklıydı, bir kısmımızı düşman olarak görüyordu; yani aslında hepimiz onlara göre düşmandık! Davulun sesinin uzaktan hoş gelişi misali bu korkuyla attığımız çığlıklar gerekli yankıyı bulmadı.
Ve bugün; Reyhanlı’da patlayan bombalar ile Hatay’ın barışına tecavüz edildi. Olayın failleri ve ölü sayısı hakkında değişik spekülasyonlar yapılsa da asıl amacın kardeşçe yaşamamıza darbe vurmak olduğu gerçeğini haykırmak istiyorum bütün dünyaya...
Reyhanlı katliamı sonrası gelişen bütün olayları tedirginlikle takip ediyoruz, hala bizi birbirimize kırdırmak için büyük bir gayret var ama o gayretler boşa çıkacak ve birbirine kenetlenen Hatay halkı hiçbir oyuna gelmeyecektir. Tüm ilçeler Reyhanlı için ayağa kalkmış durumdadır, televizyon ekranlarında yer bulmasa da bu manzara Hatay halkının kalplerinde yer bulduğundan, birbirimizden emin ve birbirimize emanet olduğumuzdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Kırk asırlık Türk yurdu olan Hatay son savaşını Kurtuluş Savaşı sırasında vermiş ve 1939’dan itibaren Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne büyük bir sadakat ile bağlanmıştır. Ülkemizde hala yerine oturmayan demokrasi sorununa rağmen hiç bir etnik çatışmaya sahne olmayan ilimiz, bugünden sonra hiç bir kan emiciye yem olmayacaktır.
İçerden ve dışardan ne kadar güçlü gelirseniz gelin; belki hepimizi yok edebilirsiniz ama bizi asla birbirimize kırdıramazsınız!!!
Bizi yenebilmeniz için bizim gibi kenetlenmiş kuvvetler olmanız gerekiyor ama çıkarlarınız buna ters, üzgünüm; yapamazsınız, yapamayacaksınız!
Ufuk Bayraktar
YORUMLAR
Ne kadar güzel ve gerçekleri anlatan bir yazıydı. Sadece Hatay ilimizi değil ülkemizi bölüp etnik ve
dinsel temelde parçalamak isteyenlerin işi bu.
Yasaklarla bir yere gelemezler. Hatayda yapılanlar ülkemiz birliğine bütünlüğüne yapılmıştır.
Açıklanmış olanlar gerçeği yansıtmıyor.Ne şehitler konusunda ne de kimlerin yaptığına dair
açıklamalar doğru değil. Gerçekler halktan saklanmak isteniyor.
Hatay'ı daha da tanıdım yazınızdan.
Birlik ve beraberliğiniz, saygınız eksilmesin dileklerimle..
tebrikler..